AKP için sonun başlangıcı...
Türkiye çok ilginç bir ülkedir. Türkiye siyasi tarihini bilenler bilir çok partili seçimlere geçilen 1950 yılından bu yana çok fazla siyasi parti eskitti. Bu partilerin bir kısmı elbette askeri darbeler sonucu tarihe karıştı. Ama önemli bir kısmı da kendiliğinden yok oldu.
Bu partilerin bazıları uzun yıllar tek başına iktidar, ya da iktidar ortağı oldular. Ama bir noktadan sonra önce gerilemeye, ardından erimeye başladılar sonra da tarihin çöplüğüne gittiler.
Anavatan partisi buna en güzel örnektir. Bilindiği gibi Özal’ın kurduğu ANAP 12 Eylül 1980 askeri, faşist darbe sonrasında yapılan ilk seçimleri açık farkla önde tamamlayarak tek başına iktidar oldu. Ardından 2 seçim daha kazandı. Sonra Özal Cumhurbaşkanı oldu, yerine de kendine yakın bir başbakan atadı. Ama sonraki ilk seçimde ANAP iktidarı bitti. Bir süre muhalefette kaldı. Ardından yeni bir başkanla çeşitli koalisyonlarda ortak oldu.
Kasım 2002’de yapılan ve yeni kurulan AKP’nin tek başına iktidar olduğu seçimde barajı bile geçemedi. Üstelik iktidar ortağı olarak seçime girmişti. Sonra bir süre tabela partisi olarak kaldı.
Bu seçimde koalisyonun Başbakanlığını yapan Ecevit’in DSP’si de aynı sonu paylaşmıştı. O da bir süre tabela partisi olarak devam etti.
Şimdi bu iki partide hala bir tabela var mı açıkçası ben de bilmiyorum.
Yıllarca tek başına iktidar olan DP, 27 Mayıs darbesi sonrası DP kapatılınca devamı AP, sonra 12 Eylül darbesi ile o da gidince kurulan DYP de bugün var mı, yok mu bilmiyorum. Olsa da birşey farketmez çünkü Türiye siyasi yaşamında etkisiz eleman olmaktan öteye gidemez.
Peki bu sonuç sadece darbelere bağlı olmadığına göre yıllarca iktidarda kalan bu partilerde sonun başlangıcı nedir?
Elbette bunun adı iktidar yıpranmasıdır. Ama başlangıç noktası çok ilginçtir. Türkiye’nin 3 büyük kenti İstanbul, Ankara ve İzmir belediye seçimleridir. Bu 3 kentten İzmir diğer ikisinden biraz farklıdır. Ama özellikle “İstanbul’u alan iktidarı alır” diye bir söz var. Bu doğrudur. Erdoğan’ın yükselişi İstanbul’la başlamamış mıydı?
O günden bu yana ilk kez İstanbul’da geriye düştü. Üstelik sadece İstanbul’u değil, başkent Ankara’yı da kaybetti. İzmir’i zaten hiç alamamıştı. Bu kez açık ara kaybetti.
Kuşkusuz bu bir yerel seçim değildi. Ama Erdoğan ve AKP için yaşamsal önemde olan bir referandum yapıldı. Bu referandumda bütün büyük şehirlerde hayır önde çıktı. %51.4 evet, %48.6 hayır çıktığı açıklanan referandumda İstanbul, Ankara, İzmir, Muğla, Antalya, Mersin, Adana hayır dedi.
Peki evet dedi? İç Anadolu, doğu Anadolu ve karadeniz bölgeleri büyük oranda evet verdi. Büyük şehirlerde hayır farkı da %1, 1.5 olunca sonuç bu oldu. Elbette mühürsüz oylar, kimi sandıklarda seçmen sayısından çok fazla evet oyu, baskı, vaat ve daha birsürü faktör bir yana.
En ilginç sonuç da güneydoğu Anadolu’dan geldi. HDP’nin eşbaşkanları dahil önemli sayıda milletvekilinin hapiste olduğu, HDP’li belediyelere kayyum atanarak başkanlarının hapse atıldığı, kadrolarının çoğunun hapse tıkıldığı Kürt bölgelerinden gelen oylarda kırsal kesimle kent merkezleri çok farklı oldu. Kırsal kesimden beklenenin üstünde evet çıktığı açıklandı.
Bu sonuç açıklanamaz değil elbette. Ama bu konuda gelin Cumhuriyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş’ın dünkü yazısına bakalım. Aslı hanım “Kürtler evet dedi” diyenlere cevap olarak HDP Urfa milletvekili İbrahim Ayan’la konuştu. İşte Ayan’ın anlattıkları; “Örneğin seçim günü Suruç’taydım. 20-30 kişi bir AKP milletvekilinin peşine takılmış, her sandıkta oy kullanıyorlar. Ve tüm ilçe farkında. Benim gittiğim okula öğlen 100 tane mühürsüz zarf geldi. 355 seçmen var, 405 oy çıktı. Tutanakta 240 imza var. Bazı yerlerde imzalar hep aynı. Birçok sandıkta durum böyle.”
İşte Kürt kırsalından gelen evetlerin hikayesi. Bunun gibi her yerden çok duyum var. Zaten AGİT raporunda da bu ve benzeri şeyler yer aldı. Her ne kadar Erdoğan onların da ağzının payını verdiyse bile ön rapor orda duruyor, geniş rapor da ardından gelecek.
Ama yasaya aykırı olarak mühürsüz oyları da geçerli kabul eden YSK tüm itirazları da reddederek son noktayı koyacağını sanıyor. Erdoğan’ın ilk gece konuşmasında “atı alan Üsküdar’ı geçti” dedi.
Ancak göstergeler öyle demiyor. Bu sonuç hep tartışılacak. Büyük şehirlerde alınan bu sonuçtan sonra da Erdoğan ve AKP için sonunun başlangıcı olacak. AKP ne kadar rapor hazırlarsa hazırlasın, Söylendiği gibi ister bakanlar kurulunda revizyon yapsın, ister ilk seçimde vekillerini yenilesin, isterse belediye başkanlarını değiştirsin geriye gidişi durduramayacaktır.