Hep siyasi kokuşmuşluğa ve ekonomik çökmüşlüğe takıldık son zamanlarda…
Bir de Ersin Tatar’ın “boş”luğuna!

-*-*-

Oysa memlekette hoş olmayan, çözüm bekleyen hatta çözülmesi imkansız hale gelen öyle acı olaylar var ki!

-*-*-

Sapıklık ve tecavüzlerdeki artış ürkütüyor mu?
Çocuğa cinsel taciz, korkutmuyor mu sizi?

-*-*-

Neyse ki, çoğu zaman olduğu gibi yargı imdada yetişiyor…

-*-*-

23 yaşındaki bir öğrenci kadına tecavüz eden Hasan Berköz, 12 yıl hapse mahkum edildi…

-*-*-

Bir gün bir mahkemeye insanlık adına teşekkür edeceğim hiç aklıma gelmezdi…
Teşekkürler Girne Ağır Ceza Mahkemesi…
Vicdanımda bu olayın cezası “idam”dı ama olsun...
Bu tip iğrenç ve insanlık utancı suçlara 12 yıl hapislik bana “az” geliyor ama yine de “hiç”ten iyi…

-*-*-

Girne demişken, Belediye Başkanı veya her kimse; Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal’ı iftara davet etmiş…
Ve baş köşede ağırlamış!
Bu adam; neredeyse tecavüze “çanak tutan” kabul edilemez açıklamaları nedeniyle görevden alınmadı… Alınamadı… Ne kendi, ne de O’nu görevden alamayanlar toplumdan, kabul edilebilecek şekilde özür diledi!
Siz bir özür gördünüz mü?
Hayır!
Davet mi?
Utanç!

-*-*-

Bu adamla birlikte oturup iftar açmak, sadece utanılacak bir durumdur; belirtmek istedim…
Ve açık bir özrü – anlaşılır bir açıklamayı gerektirir…
“El – Sen Eylimi sonlandırma açıklaması gibi olmasın lütfen…” Geleceğim bu konuya; az sonra!

-*-*-

Ve sağlık… 
73 yaşında bir kadın…
Londralı…
Yani, Ersin Tatar gibi… 
Ve tabii ki “Serhat İncirli gibi” de diyebilirsiniz…
İngiliz pasaportu var…
Kesin dönüş yapmış Kıbrıs’a, KKTC’de yaşıyor…

-*-*-

Kadının kulağı ağrımış…
Kocası anlatıyor:
“Aldık özel bir hastaneye götürdük… Bize hiç sormadan, imzamız onayımız alınmadan apar topar ameliyata aldılar… Şimdi de bizden 15 bin Sterlin para istiyorlar… Veremediğimiz için de karımı hastanede tutuyorlar, çıkarmıyorlar…”

-*-*-

Adam, Güney Lefkoşa’daki İngiliz Yüksek Komiserliği’nden yardım istedi…
“Kurtarın bizi, rehin aldılar” diye Cuma günü Yüksek Komiserliğe baş vurdu…

-*-*-

Özel hastaneler böyle!
Anlattı, görüşümü de sordu, “… Keşke bu ülkeye hiç gelmeseydin”le başladım, “Keşke özel hastaneye hiç gitmeseydin”le devam ettim…
Ah keşkem ah keşkem!

-*-*-

“Memleketim” dedi!
“Bilmezdim” dedi!
“İmzamızı almadan ameliyat ettiler” dedi!
“Ödeyemem” dedi!
“Beytambal kalsın KKTC” da dedi!
Ama biraz geç söylemiş oldu!
Çünkü KKTC kurulduğu gün de beytambaldı!

-*-*-

Adam haksız mı?
İngiliz ve KKTC vatandaşı değil; TC vatandaşı olsaydı, en lüks özel hastanemizde devleti parasını ödeyecekti!

-*-*-

“İşgal böyle bir şeydir abi” dedim!
Genelde Londralıların verdiği tepkiyi vermedi!
“Noooo, Rumlaaaar yani Griiiiks bizi keseceeeek!” da diyebilirdi!
Umarım anladı!

-*-*-

Derken…
Cuma günü elektrik tartışmaları ya da kavgası yeni bir aşamaya taşındı…

-*-*-

CTP, sağdan – soldan – ortadan ekonomik örgütlerle bazı sendikaları toplantıya çağırdı…
Siyasi partiler toplantıya davet edilmedi…

-*-*-

Toplantıya davet edilmeyen çeşitli büyüklükteki bazı siyasi partiler, “zaten çağırsalar da gitmeyecektik…”, “Biz katılsaydık, yasa geri çekilene kadar genel grev önerecektik”, “CTP, UBP ile aynıdır”, “CTP bizi sattı”, “CTP El – Sen’i sattı” şeklinde özetleyebileceğim açıklamalar yaptı…
Bu arada CTP, “anlaşılmasın diye kaleme alındığını düşündüğüm” bir buçuk saat gecikmeli duyurulan ortak açıklamaya imza atmadı…

-*-*-

Saat 20.30’da Teknecik’te açıklama yapılacağı söylendi…
Ancak açıklama saat 22.00 gibi yapıldı…
O saate kadar, Antalya – Alanya maçı 3-1 bitti ve ben tüm golleri “özet de olsa” gördüm…
O saate kadar, Galatasaray – Kayseri maçını izledim… Tam 6- 0 biten bir maç ve tüm goller güzel…
Yani dört satırlık bir açıklama metni yazılıncaya kadar; Türkiye Süper Ligi’nin iki maçında 10 gol oldu!

-*-*-

Derken, “eylemi kaldırdık” diyen bir açıklama okundu…
Peki eylem neden kaldırıldı?
Açıklamadan pek bir “açıklama” gelmedi!
Ya da ben anlamadım!
Sağa sola sordum, telefon açtım falan…
“El Sen’e çok tepki vardı, zaten yasa da geçmişti, kaldırılmalıydı…” dendi…

-*-*-

Yani “El – Sen yenildi mi şimdi?” dedim…
“Yooook, tam tersine, ekonomik örgütlerin de desteğini aldı, ortak hareket edilecek ve AKSA ile sözleşme yapılmasına engel olunacak” dendi!

-*-*-

Maç gibi düşünürsek, “AKSA sponsorluğundaki Ünal Üstel 1 – Hepimiz 0” mı yani?
Bu soruyu da sordum!
“Maç henüz bitmedi; asıl atağa şimdi geçilecek” falan dendi!

-*-*-

Evet maç devam ediyor…
Sadece El – Sen eylemini kaldırdı, arızalar olmayacak veya olursa hemen müdahale edecek…

-*-*-

Yani elektriğimiz kesilecek mi kesilmeyecek mi, lambaların pilleri şarjlandı mı şarjlanmadı mı, mumlar tamam mı; tuvaletler için birer lenger fazladan su dolduruldu mu?
Bu heyecanımız şimdilik iptal!

-*-*-

Peki ne olacak?
Pazartesi yasa UBP oyları ile kabul edilecek…
Bu yasanın geçirilmemesi için ya Meclis’in bombalanması, ya da en az 5 UBP’li vekilin dağa kaçırılması gerekiyordu!
Kapıyı kırmakla olmayacaktı yani!

-*-*-

Haliyle her vatandaş gibi aklıma bazı sorular ve yorumlar geliyor:
Kazanan kim?
Kaybeden kim?
Maç devam ediyor mu gerçekten, yoksa bitti mi?
Eğer bittiyse, bunca çığlığı neden işitmek ve kulak zarlarımızı hasara uğratmak zorunda bırakıldık?

-*-*-

O Meclis’e bomba koyamayacaksak, ya da geri aldım bunu; o Meclis’i çalışamaz hale getiremeyeceksek, 4 UBP’li vekili oylama sırasında rehin alamayacaksak, çok yüksek ve benimki gibi cırtlak seslerle bağırıp çağırmanın anlamı neydi?
Beraberliğe oynamak mıydı?

-*-*-

“AKSA ile sözleşme yapılmasın, ihaleye çıkılsın”…
Bunun için şimdi baskı yapılacak!
E yasaya aykırı olmayacak mı bu?
Çünkü yasa, Müftü’nün kadınlarımıza söylediğinin aynısını diyor; AKSA isterse vereceksiniz!

-*-*-

Tam anlamadım ama anlarmış gibi yapıp, başka bir konuya geçeyim!

-*-*-

Ercan Havaalanı’nın açılma tarihini yine tutturamadık!
Erhan Arıklı, bugüne kadar en az 10 farklı tarih verdi; hiç biri tutmadı…
18 Nisan 2023 Salı günü açılacaktı; “ertelendi”…
Erdoğan da gelmeyecek mi?
Yoksa O gelecek ama “tayyarelerin inip kalkamayacağı bir alanın açılışını yapıp rezil olamam” dediği için mi şov amaçlı açılış iptal edildi?
E daha önce “bitmeyen yolun açılışını yapmadı mı?”…
Üstelik o yol hala bitmedi!
Hiç de bitmeyecek!
Lefkoşa Çevre Yolu canım!
Mağusa istikametinden gel, Girne’ye dönüş yok!

-*-*-

500 yataklı hastane ne durumda?
Külliye inşaatı devam ediyor, havaalanı ve hastane bir türlü bitmiyor!
Üstelik her iki inşaat sürekli bu halkın kanını emercesine zarar ediyor!

-*-*-

İyi Pazarlar efendim…
Yemek tarifi de vereyim…
Et alamayanlara tavsiyemdir; tavuk ciğeri hala ucuz sayılır…
Çok ince ince kıyalım; bol soğan ekleyelim; iyice pişirelim; üzerine de her kişi için ikişer yumurta kırıp karıştıralım… Tuz ve biber ağız tadına göre eklenebilir…
Bol ekmekle tüketelim… 
Doyalım…
Yine bakarız!

-*-*-

İyi pazarlar diler; Birleşmiş Milletler’e yine haddini bildiren en başta Tahsin abimiz olmak üzere, tüm vatandaşlarımız ve diğer mümin ya da münafık hatta kafir kardeşlerimizin, eşit egemen devletimizde huzurlu bir hafta sonu geçirmelerini, yüce Allah’tan niyaz ederim… 

Kudüs’te bulunan ve Müslümanlarca kutsal kabul edilen; Müslümanların ilk kıblesi olduğuna inanılan yapı… Mescid-i AKSA…