“Alacağız, bu istihdamlar ilk değil, son da olmayacak”
KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Paşa, "İşe alınan sendika başkanının oğlu ise çalışmaya hakkı yok mu? Bugün Başbakan-bakan, milletvekili veya dairelerde olan müdürlerin çocukları herhangi bir dairede çalışamayacak demek mi?” dedi.
YENİDÜZEN-ÖZEL
‘Şaibeli sınav’ ve sınavsız-münhalsiz ‘geçici personel’ alımıyla son günlerde kamuoyunun gündeminde olan Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK), bu kez yine 16 kişilik geçici işçi istihdamı ile gündeme geldi.
Kuruma alınan kişilerle ilgili ‘Anayasa’ya aykırı dendi, KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Paşa, “İhtiyacımız olduğu sürece alacağız, hangi hükümet isterse gelsin, bu istihdamlar ilk değil, son da olmayacak” dedi.
Yargıya taşınan tartışmalı münhalle istihdam edilen 78 kişinin ardından kuruma sınavsız şekilde, ‘geçici’ olarak alınan 63 kişinin ardından 16 kişi daha benzer yolla KIB-TEK’te işe alındı.
YENİDÜZEN’in söz konusu istihdamı sorduğu KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Paşa ise “Daha 200 kişi eksiğimiz var, ihtiyacımız oldukça almaya devam edeceğiz” dedi.
Kurumda personel sayısının 530’a gerilediğini anımsatan Paşa, ‘iş döndüremez hale gelindiğini’ belirtti, “Kurum ekonomik olarak zorda değildir, 1 TL bile vereceğimiz yoktur. Alacağı olan gelsin ve bunu bana kanıtlasın” şeklinde konuştu.
KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Paşa:
“Sendika başkanının oğlu ise çalışmaya hakkı yok mu?”
‘Sınavsız-münhalsiz geçici işçi’ istihdamı ile ilgili açıklama yapan Paşa, özetle şunları ifade etti:
“Teknik kadroda sınav yapık. Geçici işçiliklerde sınav gerekmez. Daha önce de 200 kişi işe alınmıştı, tümü sınavsızdı... Hangi hükümet isterse gelsin, bu istihdamlar ilk değil, son da olmayacak. Kurumun personel ihtiyacı var, herkes bunu görmeli”
Kurumda örgütlü EL-SEN’den birinci dereceden aile yakınlarının işe alındığı eleştirilerini hatırlattığımız Paşa, “Sendika başkanının oğlu ise çalışmaya hakkı yok mu? Bugün Başbakan-bakan, milletvekili veya dairelerde olan müdürlerin çocukları herhangi bir dairede çalışamayacak demek mi?” dedi. Bu eleştirilere sert bir dille yanıt veren Paşa, şöyle devam etti:
“Sendika başkanının oğlu ise çalışmaya hakkı yok mu? Bugün Başbakan-bakan, milletvekili veya dairelerde olan müdürlerin çocukları herhangi bir dairede çalışamayacak demek mi?
Üstelik hiç tanımıyorum ama bu kişi kurumda çalışabilecek donanıma sahip birisi. Teknik bir personelmiş, bilgi ve donanıma sahip bir çocukmuş. Kurumda maaşları ödeyecek personelimiz kalmadı, herkes emekli oldu, ticari şubede 1 kişi kaldı, solar bölümünde tek bir kişi kaldı, bu bölümde yüzlerce dosya var, herkes işler yürümüyor diye şikayetçi. Kurumda eski çalışanlar eziliyordu, 3 kişilik işi bir kişi yapıyordu. Sendika da bize istihdam yapılsın diye baskı yapıyordu.”
KIB-TEK eski Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Avcıoğlu:
“Hakkı yendiğine inananlar, hâlâ dava açıp hakkınızı savunmayacak mısınız?"
Kuruma yapılan istihdamların akraba istihdamı olduğunu sosyal medya hesabından paylaşan KIB-TEK eski Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Avcıoğlu, bu sefer daha farklı bir ‘Akrabalık Stratejisi’ uygulandığını iddia etti. KKTC Anayasası’nın sekizinci maddesindeki eşitlik ilkesini hatırlatan Avcıoğlu, “Hakkı yendiğine inananlar, hâlâ dava açıp hakkınızı savunmayacak mısınız?" diye sordu. Cevap alamadığı soruları da anımsatan Avcıoğlu’nun paylaşımı özetle şöyle:
· Sözde sınav sorularını hangi eğitim kurulu hazırladı?
· Cevap anahtarlarında adaylara ıslak imza attırılmamasının sebebi nedir?
· Geçici işçiler hangi sınavla işe alındı?
· Geçici işçi listesi neye göre ve nasıl belirlendi?
· Geçici işçiler için başvuru alındı mı?
· Geçici işçiler için başvuru alınmadıysa, fırsat eşitliği nasıl sağlandı?
· Partilerin, partizanları, yönetim kurulu üyelerinin ve sendika yönetiminin birinci derece akrabaları arasından "çalışan seçmesi" anayasaya aykırı değil mi?
KKTC Anayasası / Eşitlik - Madde 8: Herkes, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, Anayasa ve yasa önünde eşittir, Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.
Devlet organları ve yönetim makamları, bütün işlemlerinde yasa önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek ve ayrıcalık yapmamak zorundadırlar.”