1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Alay konusu olsak da birincil dileğim hala ‘Kıbrıs’ta çözüm!’
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Alay konusu olsak da birincil dileğim hala ‘Kıbrıs’ta çözüm!’

A+A-

Ve yeni bir yıla girmiş bulunmaktayız sayın seyirciler…

2024 çok zor bir yıl oldu!

Öyle diyor birçok mesaj!

Oysa 2024 öncesindeki yıllar da çok zor değil miydi yani?

-*-*-

2025 çok daha zor olacak!

Bu kesin!

Özellikle Kıbrıs’ın Kuzey yarısında ekonominin iyiye gitmesi ile alakalı bir hareketlenme beklentisi yok!

-*-*-

Kıbrıs’ın Kuzey kesiminde 2025’te de en çok hamaset olacak!

Geçmiş yıllardaki gibi!

Atıp tutmalar, “halledeceyik”lerle dolu bir yıl!

-*-*-

Kendi kendimize, ne kadar zeki, sağlam, karizmatik olsa da zerre yetkisi olmadığını ve olmayacağını bile bile yeni bir “lider” seçeceğiz 2025’te…

5’inci cumhurbaşkanımızı gülerek hatırlayacağız daha çok!

Artık bizim de bir Cevdet Sunay’ımız, Yıldırım Akbulut’umuz olacak!

-*-*-

Bu arada en heyecanlısı; kimilerinin 2025’in hemen başında KKTC’deki hükümette değişiklik beklentisi!

Hasan gidecek, Ayşe gelecek!

Veya Ali gidecek, Mehmet gelecek!

Peki ne değişecek?

Müsteşarlar, sekreterler, bazı müdürler falan!

-*-*-

Ayrıca YDP hükümetten çekilebilirmiş!

Koalisyonun iki küçük ortağı YDP’nin ve DP’nin hükümetten çekilme ya da çekilmeme kararı alma yetkisi yok!

Türkiye’den onay almadan olmayacak işlerdir bunlar!

Kendi kendimizi kandırmanın anlamı hiç yok!

-*-*-

Efendim erken seçim olur mu?

Ona da Türkiye’den karar verilebilir!

“Çekil Ünal Bey” denirse çekilecek!

“Seçim Ünal Bey” denirse de erken seçime gidilecek!

-*-*-

Peki Güney?

Güney’de “ekonomi tıkırında”…

Özellikle Kuzey ile kıyaslandığında, hangi açıdan bakarsanız bakın, arada en az 31 sene fark var!

En az 31!

-*-*-

Bu rakamı nereden mi buldum?

Bu Kuzey’deki salya siyaseti anlatan tek rakamdır; bilmem hatırlatmama gerek var mı?

Sürekli kendi kendini tatmin eden bir siyasi yapı ve yapılanma!

-*-*-

Tam batak, tam çökmüş, gerçek anlamıyla “sahte” ama açıklamalara bakılırsa, yarın sabah Dubai’ye kredi açabilecek bir hayali manzara!

-*-*-

Cyprus Mail’in yeni yılla alakalı başyazısında okudum, ilk kez “Kıbrıs sorunu çözülsün” diye bir beklentileri yok…

Öyle bir talep de yok!

Ki bu nereden bakarsanız üzücü!

Cyprus Mail diyor k, “… Yetmişli, seksenli ve doksanlı yıllarda, Yeni Yıl Günü başyazıları, politikacıların ve partilerin mesajları gibi, Kıbrıs sorununun çözüm yılı olacağı umudunu ifade ederdi - tüm mültecilerin evlerine döneceği, işgal birliklerinin ayrılacağı ve Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türklerin sonsuza dek mutlu yaşayacağı yıl.”

-*-*-

Ve şöyle devam ediyor başyazı: “Son 20 yılda, bu tür duygular nadiren ifade ediliyor çünkü Kıbrıs sorunu hakkında alaycı hale geldik ve en ufak bir umut taşıyan herkes bir hayalperest ve tedavi edilemez bir iyimser olarak görülüyor. Deneyim, kamuoyunun duygularını şekillendirir ve ulusal sorun söz konusu olduğunda, herhangi bir atılım umudunun gerçekçi ve haklı olmadığını öğretmiştir ve aksi iddia eden herkes alay konusu olabilir…”

-*-*-

Kuzey bu açıdan daha da kötü durumda!

Çünkü Kuzey’de çözümcülerle sadece alay edilmiyor onları “hain” kabul etmekte ısrar eden bir de “hırsız emperyalist çökme” söz konusu!

-*-*-

Güney Yönetimi, 2025’te, “… 2025'in Kıbrıs'ın nihayet doğal gaz ithal etmeyi ve elektrik santrallerinin karbon emisyonlarını azaltmayı başaracağı yıl olacağını iddia etmek ne gerçek dışı ne de hayalperestlik olur. Yirmi yıl süren başarısızlıktan sonra, kimse bir şeylerin ters gitme ihtimalini dışlayamasa da, bir atılım için koşullar mevcut…” şeklinde tavsiyeler alacak…

-*-*-

Cyprus Mail’e göre, 2025’te doğal gaz ithalatı başarılmalı…

Haaa doğal gaz üretimi mi?

Bu konuda Cyprus Mail’in yorumu şöyle:

“… Bu yıl başlaması planlanan petrol şirketlerinin sondaj çalışmaları, pratik bir önemi olmayan üçlü enerji anlaşmaları ve Türkiye ile Suriye'nin Kıbrıs'ın MEB'ini tehdit eden bir MEB anlaşması yapma korkuları ikinci planda olmalıdır. Hükümetin odaklanması gereken doğal gaz ithalatı olmalı; bu tamamen kontrolünde ve başarabileceği bir konudur. Doğal gaz sondajı önemli olmakla birlikte, çıkarılması ve pazarlanması yıllar sürebilir ve - anladığımız kadarıyla - bu süreçlerin kontrolü bizde değil…”

-*-*-

Bu konu yani enerjinin ithal doğal gazla sağlanıyor olması; aramızdaki 31 yıllık farkı 131 yıla dahi çıkarabilecek bir gelişmedir…

-*-*-

KKTC’de mi?

KKTC’de herhangi bir gazete, gazeteci, oturup da bu konuda tavsiyede bulunamaz mı?

Şunu yapalım, bunu yapalım diyemez mi?

Diyemez!

-*-*-

Herkes umudunu kesmiş veya bu konuda karamsar olsa da; çözümcülerle alay edildiği açıkça görülen bir pozisyona olarak kaşrımıza çıksa da, bizlerin de kendi hükümetimize veya kendi devletimize “tavsiye”de bulunabileceğimiz bir “çözüm”ün, benim için hala “birincil dilek” olma hali devam ediyor!


Bir hikaye!

Tilkinin kuyruğu kayaya sıkışmış!

Tilki kurtulmak için kuyruğunu kesmek zorunda kalmış!

-*-*-

Bir başka tilki onu görmüş ve “kuyruğunu neden kestin?” diye sormuş!

-*-*-

Kuyruğu kesik olan tilki, “böyle kendimi çok mutlu hissediyorum, çok iyiyim… O kadar mutluyum ki sevincimden havalara uçuyorum” diye yanıt vermiş!

-*-*-

Bunun üzerin öteki tilki de kuyruğunu kesmiş!

Ama mutluluk yerine inanılmaz bir acı çekmiş!

“Neden bana yalan söyledin?” diye çıkışmış!

-*-*-

Kuyruğunu kayaya takıldığı için kesen tilki, kendisini takip eden tilkiye, “eğer kuyruğunu kestiğin için acı çektiğini söylersen onlar asla kuyruğunu kesmez ve bizimle dalga geçerler demiş…”

-*-*-

İki tilki kuyruklarını kesmenin yaşattığı mutluluğu anlatıp durmuşlar!

Böylece birçok tilki de kuyruğunu kesmeye başlamış!

-*-*-

Çoğunluk, kuyruğu kesik tilkilere geçince, bu sefer de kuyruğu olanlarla dalga geçip, onlara eziyet etmeye başlamışlar…

-*-*-

İşte böyle!

Önce tolumu bozup farklılaştırdılar…

Sonra da toplumu birbirine düşman ettiler!

-*-*-

Kıssadan hisse!

Bir toplumda bozulmalar artınca, bozuk insanlar iyi insanları ayıplar ve bozmaya çalışır!

-*-*-

Not: Bu hikaye, sanal medyadaki bir paylaşımdan alınmıştır… Kimin yazdığını bilmiyorum…


468921788-2241827052847251-7566117653552771594-n.jpg

AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun saptaması, son günlerdeki en gerçekçi saptama… Stefanu diyor ki; “Kıbrıs sorunu çok zor bir durumda… Crans Montana  başarısızlığı ve yıllarca süren durağanlık büyük bir zarar verdi… Ancak çözüm çabasını terk etmemeliyiz…”

Bu yazı toplam 1125 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar