'ALDATMACA'
Çevre Koruma Vakfı (ÇEKOVA), Lefke bölgesinde inşa edilmek istenen petrol dolum tesisinin Gazimağusa bölgesine kaydırılmasındaki amacın projenin Karpaz bölgesinde inşa edilmesinin yolunu açmak olduğunu ileri sürdü.
ÇEKOVA Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kuru
Çevre Koruma Vakfı (ÇEKOVA), Lefke bölgesinde inşa edilmek istenen petrol dolum tesisinin Gazimağusa bölgesine kaydırılmasındaki amacın projenin Karpaz bölgesinde inşa edilmesinin yolunu açmak olduğunu ileri sürdü.
ÇEKOVA Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Atakol, konuyla ilgili olarak bugün yaptığı yazılı açıklamada, Lefke projesi için ne söylenmişse, söylenenlerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin her bölgesi için geçerli olduğunu vurguladı.
Atakol, Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporunun şeffaflıktan uzak hazırlandığını, raporu hazırlayan üç kişinin sadece isim ve mesleklerinin ortada olduğu, bu insanların uzmanlık ve bu konudaki deneyimlerinin bilinmediğini savundu.
Böyle bir çalışma grubunda en azından uzman bir çevrecinin ve çevre mühendisinin yer alması gerektiğini ifade eden Atakol, “Raporda, projenin KKTC’ye sağlayacağı yararlardan söz edilmekte, ancak, olası olumsuzluklar sonucu, KKTC’ye vereceği zararlardan söz edilmemektedir” dedi.
Kenan Atakol, raporda aynı şekilde RIXOH Ortak Girişim Grubunun engin tecrübelerinden söz edildiği ancak raporu hazırlayanlar gibi Grubun tecrübeleriyle ilgili bilgi olmadığını kaydetti.
“RIXOH Ortak Girişim Grubu’nun Ortakları, Yöneticileri kimlerdir; bu güne kadar hangi Projelere imza atmışlardır; Deneyimleri nedir; halen, hangi Projeleri yürütmektedirler. Bu sorulara yanıt olabilecek herhangi bir bilgiye rastlamadık” diyen Atakol, rapora göre tesiste 36 tankın inşa edileceği ve bunların içinde Benzin, Motorin, Fuel-Oil, Ham Petrol, Katran (Bitümen) ve LPG depolanacağı ifade etti.
Atakol, raporda kavram karmaşası olduğunu bu rakam, teknik jargonun insanın kafasını karıştırdığını anlatarak, “Teknik bilgiler, rakamlar, istatistikler v.s verilmesine kimsenin itirazı olamaz. Ancak bu bilgiler verilirken, esası by-pass etmemek lazım” dedi.
Kenan Atakol, burada esasını “bu proje ne getirir ne götürür” sorusuna yanıt verilerek bulunacağını ifade ederek, raporda KKTC’nin bu projeden kazancı ne olacağının belirtilmemesinin temel eksiklik olduğunu belirtti.
Atakol “Rapordan belirleyebildiğimiz kadarı ile ilk yıllarda yılda yaklaşık iki milyon dolar bir gelir elde edeceğini belirleyebildik. Onun dışında bir miktar kira geliri (Raporda belirtilmemiş) dışında bir gelir söz konusu görünmüyor. Hiçbir maddi kazanç, olası bir kazanın çevreye yapacağı geri dönülmez tahribatın karşılığı olamaz. Hiç kimse, bu gerçeği göz ardı edemez” ifadesini kullanarak, böyle devasa projelerin her zaman tehlikelere gebe projeler olduğunu ileri sürdü.
Bu tür projelerin geçmişte yaşanan trajik kazalarla sürekli dünya gündemine geldiğini hatırlatan Kenan Atakol, 1967’den 2010’a kadar geçen 43 yılda bu tür tesislerde 36 büyük kaza olduğunu belirtti.
Meydana gelen büyük kazalarda yüz binlerce ton yakıtın denize karışarak çevre kirliliğine neden olduğunu ifade eden Atakol, “Kimse, biz her çeşit önlemi alıyoruz, dolayısıyla bizde olamaz, diyemez, iddia edemez ve garanti veremez. 43 yıldır, nerde ise her yıl, devasa boyutlarda çevre kirliliğine neden olan petrol kazaları olmaktadır. RIXOH projesi bu kazalardan muaf olamaz. Bir kaza, KKTC’nin turizmini, dolayısı ile, ekonomisini, sıfırlama noktasına getirecektir” dedi.
Kenan Atakol, KKTC’nin küçük bir ülke olduğunu, bu nedenle kısa bir süre içinde kirlenmesinin mümkün olduğunu belirterek, çöp sorununu da buna örnek gösterdi.
Projenin KKTC’nin çevresine büyük tehdit oluşturduğuna işaret eden Atakol, projenin uygulanmasının KKTC’ye ihanet etmek olduğunu ileri sürdü.
Atakol, projenin 3-5 gün içinde Lefke’den Karpaz’a kaydırılması için ne olduğu sorusunu yönelterek, bunun aslında açık bir aldatmaca olduğunu savunarak, “Lefke bölgesi için ortaya konulan olumsuz görüşler ne kadar geçerli ise, bu görüşlerin çok daha fazlası Karpaz için de geçerlidir” dedi.
KKTC’nin bütün sahilleri bir değer, bir gelecek olduğunu özellikle Karpaz bölgesinin korunması gereken paha biçilmez bir varlık olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Atakol, bu yerlerin böyle projelerle kirletilmesinin geleceğin yok edilmesi anlamına geldiğini kaydetti.
Bu tür projelere proje demenin mümkün olmadığını savunan Atakol, tartışılan projenin derhal reddedilmesi gerektiğini söyledi.
Kenan Atakol, KKTC’nin küçük bir turizm ülkesi olduğunu, ekonomisinin lokomotifinin turizm olduğunu yineleyerek, bunun dışında formüller aramanın ülkenin geleceğini köreltmek olduğunu kaydetti.