(Gazeteci)

Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam… İşkolik

Şu an yaptığım işi yapmasaydım… Gençken “gazeteci”, “tiyatrocu” ya da “edebiyat öğretmeni” olmak istemiştim. Birincisi olmasa diğerlerini denerdim herhalde.

Benim gündemimi en fazla meşgul eden… İşim ve haberler

Kayıtsız kalamadığım şey… Kitaplar, dergiler, filmler…

En büyük pişmanlığım… Gençlik yıllarımda attığım yanlış bir adım ve oradan geri dönüşüm, özellikle bir kişiyi ve beraberinde birçok kişiyi çok üzmüştü. Keşke o adımı hiç atmasaydım da o kadar insan üzülmeseydi ve ben de vicdan azabı çekmeseydim.

En büyük sevincim… İki oğlumun doğduğu günler…

Hayatımın dönüm noktası… Hayatımda birkaç dönüm noktası var ama en önemlisi eşimle tanışmış olmamadır…

Beni en çok etkileyen yazar… Beni etkileyen çok yazar var ama en çok Dostoyevski ve Milan Kundera’yı seviyorum.

Başucumdaki kitap… Mesleğimle ilgili kitaplar hep başucumda ama sizin sorduğunuz anlamda cevap vermem gerekirse; “Suç ve Ceza”.

En keyif aldığım müzik… Güzel olan her türlü müziği dinlerim ama 2016’da yaşamını yitiren Prince en sevdiğim sanatçıdır. Hemen hemen Prince’in bütün albümleri bende vardır.

En son izlediğim film… Mesleğimle ilgili bir film; Steven Spielberg’ün “The Post” filmi.

Kendim için son aldığım şey… Kitap ve dergi.

Dolabımdaki en gereksiz şey… Gün gelir dolapta önemsiz gibi görünen şeye de ihtiyaç duyulur. Dolaba kadar girmişse önemlidir…

Benim için alınabilecek en güzel hediye… Kitap veya film DVD’si…

Kendimle ilgili değiştirmek istediğim şey… İşkolikliğimi değiştirmek isterdim.

Kendimde beğendiğim özellik… Övündüğümü sanmayın ama hoşgörülüyüm, kin tutmam, mümkün olduğunca insanlara yardımcı olmaya çalışırım. Sanırım bunlar güzel şeyler…

Olmasa da olur… Lüks, gösteriş, pahalı eşyalar olmasa da olur.

Olmazsa olmaz… Ailem tabii ki… Eşim ve çocuklarım benim her şeyimdir…

En iyi yaptığım yemek… Evlenmeden önce annem, evlendikten sonra eşim; çok güzel yemek yaptıkları için yemek yapmayı öğrenmedim. Yapabildiğim; çorba ve makarnadır ama onlar da güzel olmuyor.

Hayalimdeki dünya… Dünya hiçbir zaman hayal ettiğimiz gibi olmayacak. Ancak ülkemizin Kuzey Avrupa ülkelerinin refah seviyesine gelmesini çok isterim.

Aşk benim için… O yürek çırpıntısını, ayaklarının havalanıyor gibi olmasını hayatta herkes yaşamalı bence… Aşk adres sormaz ama karşılık bulunca daha anlamlıdır.

Onunla çok tanışmayı isterdim… Tanışmak istediğim çok kişi var. Örneğin ölmese Prince ile tanışmayı isterdim. Yönetmen Michael Haneke’yle, Kuzey Kore Lideri Kim Jong-Un ile röportaj yapmak isterdim doğrusu…

Görmek istediğim yer… Çin Seddi’nin üzerinde yürümek isterdim. Japonya ve Kanada da gitmek istediğim ülkelerdir.

Mutlaka yapmak istediğim… Üç farklı kitap hazırlığım var. Zamansızlıktan dolayı, hiçbirini bitiremedim. En azından bir kitabımın olmasını çok istiyorum.

Son olarak söylemek istediklerim… İnsanları hataları, kusurları, kötü huylarıyla da sevmeye çalışıyorum, kusursuz arkadaş, mükemmel insan aramıyorum çünkü yoktur. İnsanları seviyorum, affetmekten, mütevazı olmaktan, hata yapığımı söylemekten ve özür dilemekten korkmuyorum. Bunları yapınca insan kendini daha huzurlu hissediyor.