Aygün Bahar ÖKMEN

Eşinin tenis kortu yanına butik pasta atölyesini açan Müride Çolak, “Pasta hayatımın her döneminde vardı” diye anlatıyor pastacılık hikâyesinin başlangıcını. “Pastayı seven insan mutlaka buna ilgi gösterir. Ben de 20’li yaşlarımda evde kendi kendime pasta yaparak başladım” dedi. Pastacılık dünyasını bu şekilde keşfetmeye başladığını ifade etti.

Uzun yıllar özel sektörde çalıştığını ifade eden Çolak, şeker hamuru ile tanışmasının 2000’li yıllara dayandığını dile getirdi. “Şeker hamurunu keşfetmem de pastacılıkta farklı bir kapı açtı bana” dedi.

Çolak, kendisine insanların gelip alışılmış tatların dışında bir şeyler tadabilecekleri bir kafe açmak isterken, bu atölyeyi kurduğunu ifade etti. Çolak, “Burada özel sipariş üzerine pasta üretiyorum. Doğum günleri, anmalar, yıl dönümleri gibi kutlamalar için yapılan pastalar hazırlıyorum” şeklinde konuştu.

Bunun çok büyük bir keyif olduğunu dile getiren Çolak, “İnsanların en mutlu anlarına ortak oluyorsunuz. Onlarla birlikte bu keyfi yaşıyorsunuz. Bu paha biçilemez bir duygu” ifadelerini kullandı. “2011 yılında emekli olduktan sonra bu konuda kendimi daha da geliştirmek istedim. Atölyelere katıldım. Bilmediğim yepyeni dünyalar öğrendim. Kıbrıs’ta, özellikle de bizim çocukluğumuzda, pasta çeşidi çok sınırlıydı” dedi.

“Pek çok insan pastalar aracılığı ile iletişim kuruyor”

2011 yılında atölyesini açan Çolak, “Yaklaşık on yıl oluyor, çalışmalarımı burada sürdürüyorum. Müşterilerim önce çevremle başladı. Duyuldukça yayıldı” dedi. “Bu arada tabi ki hayatımızdan eksik olmayan sosyal medyanın da katkısı oldu tanınmamda. Doğum günü organizasyonları yapan Funky Monkey şirketi ile çalışıyorum aynı zamanda. Doğum günü pastalarını yapıyorum” şeklinde konuştu.

İnsanların pastalarda hayallerini talep ettiğini dile getiren Çolak, “Çocukların da hayal dünyası çok geniş. Bunu destekleyen çokça faktör de var etrafta. Çocuklar bunları pastalar aracılığı ile aktarmayı çok seviyor” dedi. Çocukların çizgi film karakterlerini sıklıkla doğum günü pastaları olarak istediklerini dile getirdi.

Bu durumun yetişkinlerde de farklı olmadığını ifade eden Çolak, “Eşine sevgisini belli etmek isteyen, hamile olduğunu eşine haber verecek olan, ilanı aşk edecek olan… Pek çok insan pastalar aracılığı ile iletişim kuruyor birbiri ile” dedi. “Çünkü pasta herkes için tatlı bir düşüncedir. Ne kadar mutsuz da olsanız, güzel bir pasta yemek size mutluluk getirir” şeklinde konuştu.

Özellikle bu çağda pastacılık dünyasının çok geniş bir dünya olduğunu dile getiren Çolak, “Artık işin içine inşaat bile girmiş durumda. Bazı pastalarda temel atıyoruz ve bunun üzerine devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

“Butik pastacılık sipariş verenin istediği gibi, özel dizayn edilen pastalar yapmayı içerir”

Butik pastacılıkta endüstriyel hammadde ya da katkı maddesi kullanılmadığını dile getiren Çolak, “Butik pastacılık sipariş verenin istediği gibi, özel dizayn edilen pastalar yapmayı içerir” şeklinde konuştu. Butik pastacılığın pahalı olduğunu ifade eden Çolak, “Kendi pişirdiğiniz krema ile fabrikasyon kremanın tadı çok farklıdır. Hammaddeler butik pastacılıkta çok daha farklı. Koyduğunuz çikolataya kadar her ürünü elinizle seçiyorsunuz. Pastaya koyduğunuz malzemenin kalitesi de sizin yaptığınız pastanın kalitesini belirliyor” şeklinde konuştu.

Siparişleri en az 4 gün önce almayı tercih ettiğini ifade eden Çolak, “Çünkü süslemelerin hazırlanması, boyanması ve kuruması, pastanın pişmesi ve bir gün dinlenmesi gerek” dedi. Yurt dışında kullanılan bazı yağ ve çikolata türlerinin damak tadımıza uymadığını, sert pastaları değil yumuşak pastaları sevdiğimizi ifade eden Çolak, “Bu tür pastaların da şeker hamuru gibi ağır bir malzemeyi taşıması zor oluyor. Bu nedenle daha dikkatli ve özenli yapıyorum” dedi. Pasta sanatına katkı yapması için seramik kurslarına katıldığını ve pasta figürlerini de bu şekilde geliştirdiğini aktardı. Pasta dışında icing ile süslediği kurabiyeleri, cheese cake’leri ve eklerleri olduğunu ifade eden Çolak, bunların da özel sipariş üzerine yapıldığını dile getirdi.

“Yılbaşı döneminde Ginger Bread House”

Dokuz yıldır da Aralık ayında çocuklara yönelik kurabiye-pasta etkinlikleri düzenlediğini ancak bu sene pandemiden dolayı yapıp yapamayacağını bilmediğini aktardı. “Kurabiyeden ev yapıp süslüyoruz çocuklarla. Asıl adı Ginger Bread House. Ev haline getirip hazırladığım kurabiyeleri şekerlerle süslüyoruz” dedi. Bu sene de yapmayı ümit ettiğini ekledi. Aynı zamanda aralık aylarında Christmas Cake de yaptığını dile getirdi.

Sağlık çalışanlarına “Bir tatlı mola”

Çolak, “Bu sene, pandemi dolayısı ile özel bir çalışma yaptıklarını ve pandemi döneminden herkesten çok etkilenen sağlık çalışanlarına “Bir tatlı mola” adı altında kahvelerinin yanında, bir nefes alırken yiyebilecekleri bir tatlı hazırladık” dedi. “300-350 tane kurabiye yaparak hepsini süsledik. Arkadaşlarım da farklı tatlılar yaptı ve başta Burhan Nalbantoğlu olmak üzere biz bunları hastanelere dağıttık” ifadelerini kullandı. Etkinlik yapmayı ve insanlarla bir şeyler paylaşmayı çok sevdiğini dile getirdi. Ömrü ve gücü olduğu sürece bunu devam ettirmek istediğini, salgın döneminde de online kurslar ile kendini geliştirmeye devam ettiğini ifade etti.

Pastacılığın geçtiği farklı boyutu yakalamak için sabır ve ilgiye ihtiyaç olduğunu belirten Çolak, “Pastacılık serüvenimin başındayım henüz” şeklinde konuştu.