1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Alıştık çünkü…
Alıştık çünkü…

Alıştık çünkü…

Kesin ve ürkütücü bir ses… Bir süre ürkütüp, durduruyor beni düşünmekten; ama güneş doğmayı, günler birbirini izlemeyi sürdürüyor… Ve ben, aklımdan çıkaramıyorum takıldığım konuyu…

A+A-

Neriman CAHİT

Size de olur mu bilmem…

Tüm yaşananlar yoruyor insanı…

Bazen o kadar çok yoruyor ki, “yeter artık, ben bu hayattan vazgeçmek istiyorum” dedirtecek kadar… Ama, bu da mümkün değil…

Öylesine ağırlaşmış ki herşey… Bir zamanlar öğrencisi olduğum ve iletişimimi hala sürdürdüğüm bir hocamın sözü geliyor sık sık aklıma: “Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür.”

Günümüz Türkçesi’nde anlamı aşağı yukarı şöyle: “İnsan hafızasıdır unutur!!!”

***

Öyle midir gerçekten, kolay mıdır unutmak?

***

Popüler kültür ürünlerinden biriyse söz konusu olan… Kolaydır unutmak… Bir başka deyişle: Tüketmek…

Alıştık çünkü…

Hani, derler ya: “Titre ve kendine gel…”

Şöyle bir titreyelim ve bakalım alıştıklarımıza…

Alışmalı mıyız örneğin, neredeyse sürekli ‘ahmak’ yerine konmaya… Alışmalı mıyız, hayatımızda ya bize ya da çok yakınlarımıza yapılanlara…

Alışmalı mıyız “Devleti deniz farzedip, sürekli yakınlarına soydurtmaya…”

***

“Alışmalı mıyız?” diye başlayarak yazacağım konular sayfaları doldurur!!!

Ama ansızın ve sanki bir ses duyuyorum arkamdan: “HAYIR… ALIŞMA…” diyen…

Kesin ve ürkütücü bir ses…

Bir süre ürkütüp, durduruyor beni düşünmekten; ama güneş doğmayı, günler birbirini izlemeyi sürdürüyor… Ve ben, aklımdan çıkaramıyorum takıldığım konuyu… Bu arada notlar da almaya başladım, son okuduğum kitabın bende yarattığı etki üzerine…

Birkaçını sizinle de paylaşayım bu notların…

İNSANİ BİR EYLEM…

‘Unutmak’ gerçekten de insani bir eylem… Ancak, ‘anımsamak’ da gerekiyor çoğu kez…

Akıp giden zamanı, çirkinlik ve güzellikleriyle, iyilik ve kötülükleriyle yapılanları… Söylenenleri, tutumları, tavırları, niyetleri!!!

Kısacası: Yaşananları önüne koymalı insan…

O zaman, ‘daha insan’ oluyoruz çünkü…

Geçmişe de bakıp, bugünlerle kıyaslamalı…

Örneğin, ülkemizde taptaze bir “SEÇİM” deneyimi var, artısı ve eksisiyle… Bazılarına göre, bir tür “Siyasi Paranoya” ülkemizdeki partilerin getirdiği evrimi, seçmenin tutumunu, partilerin davranışlarını…

Kısacası: “Siyasetin binbir masalını anlatıyor…

***

Ya yarınlar…

Çocuklarımız ve ülkemizin yarınları… Geleceği…

***

“Cehennem başkalarıdır” diyor Sartre…

“Cehennem, başkalarının olmamasıdır” diyor Garandy.

“Cehennem benim” diyorum ben…

Her şeyi “bütün” taşır, her şeyden yorulurum!!!

Hayat, taşınmayacak kadar ağır bir heykel…

Ama, ben o heykeli parçalamayı hiç düşünmedim…

Ne de taşımamayı…

***

Her şeye karşın…

Evet…

Her şeye karşın…


KIBRISLI BİR KADININ  GÖÇMEN YÜREĞİNDEN…

I.

Nicedir ikiye bölünmüş bu küçümen adada
Çoktan yitirilmiş birer kimlik gibi suskunuz
Bir fısıltı gibi sızlıyor kin ve öfke toprağımıza…
Hergün daha da açılıyor aramız hayatla
Hergün biraz daha…

Zaman silinip götürüyor her şeyi
Sadece ayak izlerimizi değil
Eski dostluklar ve anılarımızı da…
Şimdi sıra çocuklarımızda…

Ama, hala bıraktığımız yerde
Duruyor hatıralar…
Kaçanların geride bıraktığı
Kırık birer oyuncak gibi…

Bir gün evlerimize geri döneceğiz diye
Hep bekledik…
Yıllar sonra birer misafir gibi döndük
Beyaz saçlı çocuklar olarak…
Ama, ne eski dostlar karşılayabildi bizi
Ne de tütsü yakacak birileri…
Yaralı birer çığlık gibi ıslak anılar
Üşütüyor yüreklerimizi…

II.

İki eski komşu, iki yaşlı ana
Biri Beşparmaklara döner yüzünü
Biri Trodos’a ve söylerler en acı
Hasret türkülerini dağlarla birlikte…
Çünkü, hatırlar dağlar, türkülerin en güzelini
Bir de kadınlar…

 

 

Ama, çok çaresiz ve yorgundular

Doğuramadılar kendilerini

Ve eski komşuluklarını bir daha…

 

Onlar için zaman durmuştu çoktan…

 

III.

Bir ses duydular ansızın

Dağların çok derinlerinden

“Biz ölen ve öldürülenler deriz ki

Yıllardır, kine ve ölüme götürdü

Tuttuğunuz yol  sizi…

Katlettiniz, o ‘Barış’ denen narin kuşu…

Umudu soldurdunuz…

 

Bir çıkmaz sokaktır yıllardır tuttuğunuz yol

Açın açın yüreklerinizi Barışa

Ve bağışlamaya…

 

IV.

Haydi analar

Siz kadınlar başlayın işe

Yepyeni barışçıl bir geleceğin

Gergefini yüreklere işlemeye

Eliniz yatkındır nasıl olsa

Yırtık ve sökükleri dikmeye!!!

 

Haydi analar…

***

Haydi analar…

                                                           Neriman CAHİT

Bu haber toplam 1894 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 387 Sayısı

Adres Kıbrıs 387 Sayısı