Fehime ALASYA

Vatandaşın alım gücü erirken, temel tüketim maddesi ücretleri de yerinde durmuyor. Özellikle dar gelirli yurttaşın uzun süredir erişmekte zorluk çektiği kırmızı ette fiyatları, bir haftada yüzde 25 zamlandı, fiyatlar neredeyse 300 TL’ye ulaştı.

YENİDÜZEN bu haftaki Alışveriş Sepeti’ni Güzelyurt, Demirhan ve Hamitköy bölgesindeki marketlerden doldurdu.

Farklı marketlerde aynı marka ve gramajdaki ürünlerin farklı fiyatların yanı sıra, aynı marketlerin farklı şubelerinde de, fiyat farklılıkları dikkat çekti.

Marketlerdeki yerli ürünlerin fiyatıyla giderek öne çıkmaya başladığı bu haftaki Alışveriş Sepeti’ne yine yansıdı.

Bazı marketlerde yerli ürün bulaşık deterjanlarının kampanya fiyatları dikkat çekti.

Özellikle bakliyat ücretlerinde marketten markete 15 TL’yi aşan fiyat farkları da dikkat çeken bir diğer ayrıntı oldu.

Bazı ürün fiyatlarında düşüş

Geçtiğimiz hafta ürün listesine giren Nescafe Classic Eko Paketlerde 200 gram ürün fiyatları 69 TL’den 79 TL’ye çıktı, 100 gramlarında ise 38 TL’den 42 TL’ye yükseliş oldu.

180 gramlık Pınar Labne peynirlerinde 2 TL civarında, Domestos çamaşır sularında ise 5 TL civarında fiyat artışı gözlemlendi.

Geçtiğimiz haftalarda Erülkü Süpermarket’te fiyatı bir anda yükselişe geçen Sensodyne diş macunlarının fiyatı bu hafta biraz geriledi. Geçtiğimiz Cuma günü 142,25 TL olan diş macunu bu hafta 139,85 TL’ye düştü.

Market aynı, şube ve fiyat farklı

Farklı bölgelerde karşılaşılan aynı market şubelerindeki fiyatların ‘müşteri ve bölgenin alım gücüne’ göre değişken olabileceği ifade edildi.

YENİDÜZEN’in konuyla ilgili bilgi aldığı bazı market işletmecileri, şubeler arasında genel olarak fiyatların bölgelere göre değişebildiğini ifade etti.

Bu durumun her marketin müşteri portföyü veya bölgenin alım gücü ile ilgili değişken olduğu belirtilirken, “Acil ihtiyaç malzemelerini her zaman daha kolay erişim için daha uyguna tutulur. Bu da ‘ucuz’ algısı yaratır” denildi.

Bazı ürünlerde fiyat farklarının olduğu kaydedildi, bu durum “Daha lüks bölgelerde daha lüks ürünler kampanyaya konur. Örneğin Pantene şampuan lüks bir bölgede kampanyaya konulur çünkü ona talep olabilir” söylemleriyle de örneklendirildi.

Etin kilosu 30-40 TL arasında arttı

Kırmızı ete bir hafta içinde %25 oranında zam geldi, etin kilosu 30-40 TL arasında arttı.

Kırmızı ete bir hafta içinde %25 zam geldi, zam hem market kasaplarında, hem de kasap dükkanlarındaki fiyatlara yansıdı.

Kırmızı etin kilosunda 30 ila 40 TL arasında artış oldu. Kasaplar Birliği Başkanı Halil Akbıçak, zammın canlı hayvan fiyatlarından kaynaklandığını savundu, “Hükümet önüne seçim perdesi çekti, ne esnafı ne de vatandaşı düşünüyor, görüyor. Tek düşündükleri hayvancıyı sokağa dökmemek” dedi.

Market kasaplarındaki kırmızı et fiyatları, yapılan %25’lik zam ile neredeyse 300 TL’ye kadar ulaştı. Kasap dükkanlarındaki reyonlarda da benzer fiyatlar olduğu ifade edildi.

Kasap dükkanlarında az yağlı dana kıymanın kilosu 190 TL’den 230 TL’ye çıktı. Kemikli kuzu şişin kilosu ise 180 TL’den 200 TL’ye yükselirken, kemiksiz kuzu şişin kilosu 240 TL’den 280 TL’ye çıktı.

Market kasaplarındaki fiyatlarda ise geçtiğimiz Cuma günü 239 TL olan az yağlı dana kıymanın kilosu bu hafta 269,00 TL’ye çıktı. Farklı marketlerde dana kıymanın kilosunun 290 TL’yi bulduğu da görüldü. Kuzu şişin kilosu da benzer rakamlarla market kasaplarında yer aldı.

Kasaplar Birliği Başkanı Akbıçak: "%25 civarında zam geldi"

YENİDÜZEN’in et fiyatlarındaki hareketliliği sorduğu Kasaplar Birliği Başkanı Halil Akbıçak, “Zaten içeri kimse giriyordu, şimdi hiç iş yok, tüm gün oturuyoruz” dedi.

Fiyatlardaki hareketliliğin nedenine değinen Akbıçak, neden bu durumun önüne geçilemediğini de şöyle yorumladı:

“Bu tamamen üreticiden alınan canlı hayvanlardan kaynaklandı. Kasaplar tüm gün oturuyor, iş bile yapmıyor. %25 civarında bir zam oldu. İnsanlar artık et alamıyor. Kimse artık dükkanlara girmeyecek. Ülkede üretim neredeyse tamamen durdu, bu üretim bu nüfusa yetmiyor, hayvan sıkıntısı arttı ve Tarım Bakanlığı bunu seçim var diye göz ardı ediyor.

Kaçak ete fırsat veriliyor, pasif olup kötü etleri piyasaya sokuyorlar, haksız rekabetin önünü açıyorlar. Vatandaşın ne sağlığı ne de bütçesi kimsenin umurunda değil. Hükümet önüne seçim perdesi çekti, ne esnafı ne de vatandaşı düşünüyor, görüyor. Tek düşündükleri hayvancıyı sokağa dökmemek ama karşılarında vatandaş, otelci, restoran ve kasapları bulacaklar, bunu bilmiyorlar. İnsanlar et ve gıda alamayacak duruma geldi, kimsenin umurunda değil”