1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. “Alkollü sürüş, yasalar caydırıcı olmadan sadece polisin denetlemeleri ile önlenemez”
“Alkollü sürüş, yasalar caydırıcı olmadan sadece polisin denetlemeleri ile önlenemez”

“Alkollü sürüş, yasalar caydırıcı olmadan sadece polisin denetlemeleri ile önlenemez”

Trafik Kazalarını Önleme Derneği (TKÖD) Başkanı Mehmet Zeki Avcı, alkollü sürüşün, yasalar caydırıcı olmadan sadece polisin denetlemeleri ile önlenemeyeceğine vurgu yaparak, cezaların artırılmasını talep etti.

A+A-

Trafik Kazalarını Önleme Derneği (TKÖD) Başkanı Mehmet Zeki Avcı, alkollü sürüşün, yasalar caydırıcı olmadan sadece polisin denetlemeleri ile önlenemeyeceğine vurgu yaparak, cezaların artırılmasını talep etti.

Avcı konuyla ilgili yazılı açıklamasında, alkol tesiri altındaki sürücülerin, kendilerinin ve etraftakilerin canlarını bilerek ve doğrudan tehlikeye attığına işaret ederek, “Son bir yılda sürücülerde alkol oranları alkol yasal limitinin 8 katını da geçmeye başlamıştır” dedi.

Sürücü kanında yasal olarak izin verilen alkol miktarı 50 miligram olduğu halde 425 miligram alkol tespit edilmiş ölümlü kazalar olduğunu kaydeden Avcı, şehir içlerinde dahi meydana gelen kazalarda 200-300 miligram alkol seviyelerinin çokluğunun dikkat çektiğini kaydetti.

“Alkollü sürücü dikkatsiz olduğundan değil, alkol tesiri altında olduğundan kaza yapmaktadır. Kanında alkol miktarı 50 miligram üzerinde olan sürücüde algılama, refleks, tepki verme, değerlendirme yeteneklerinde, ar duygularında azalma başlamakta ve alkol oranı arttıkça şuur da bulanmaktadır” diyen Avcı şöyle devam etti:

“Son dönemlerde alkol tesiri altında araç kullanmalarda sürücüde tespit edilen alkol oranın bilinç kaybına yakın oranlarda çıkması dikkat çekicidir.

Böyle sürücülerin kaza yapmaması imkansızdır. Ölme ve öldürme tehlikeleri ile yolda dolaşmaktadırlar.

Alkollü sürüş yasalar caydırıcı olmadan sadece polisin denetlemeleri ile önlenemez. Kanında 100 miligramdan fazla alkol miktarı ile kaza yapmadan polis tarafından tespit edilen sürücüye 13 bin 563 TL ve 3 ay ehliyete el konulması  cezası verilmektedir. Bu kadar alkolü devlet otoritesinden korkmadan alan kişi, bu para miktarını rahatça öder ve 3 ay araç sürmeye devam etmeye de cesaret edebilir. Mevcut cezaların alkol alarak araba kullananları caydırmadığı kaza ve ölüm rakamlarında görülmektedir.

2021 yılında alkollü sürücülerden dolayı 7 ölümlü kaza, 2022 yılında 8 ölümlü kaza ve 2023 yılında sadece 27 günde 2 yaya alkollü sürücülerin çarpması ile hayatlarını kaybetmiştir.

Alkollü sürüşler yol güvenlik seviyesini gitgide düşürmekte, keyfi olarak alkol alanlar tarafından canların tehlikeye atılmasına yetkililerin radikal önleyici tedbirler almaması/ almaktan kaçınması dikkat çekicidir.

Alkollü sürüşlerin ivedi olarak önlenmesi için trafik yasalarında yetkili makamlara önerimiz:

1-           Sürücü nefesindeki alkol testinde 100- 150 promil bulunan sürücünün ehliyetine altı ay, arabasına 3 ay el konulması

2-           Sürücü nefesindeki alkol testinde 150 promil üstünde ise, ehliyete el konulması, 5 iş günü içerisinde mahkemeye çıkarılması, mahkeme gününe kadar ehliyetine ve arabasına el konulması.

3-           Yasal düzenleme yapılarak, sürücünün göstereceği yerde el konulan araçlara ücret karşılığı belediye tarafından kelepçe takılması

Kazaları önlemede yetkili makamların bu olgulara değer vererek caydırıcı önlem alma görevleri içerisinde olmalıdır.

Kazaları önleme görevi olan yetkili makamların, hükümetin, Bakanlar Kurulunun, bakanların, Meclisin, milletvekillerinin, müdürlerin, Trafik ve Ulaştırma Hizmetleri Komisyonunun  bu yönde ivedi önlemler çalışmasını yapmaları canları kurtarmada etkili olacaktır.

Bu önerilerimizden daha etkili önerisi olan makamların önerilerini kamuoyu ile paylaşmaya ve gerekli yasal düzenlemeleri yapmaya davet ediyoruz.

Devletin ve hükümetlerin asli görevi yollarda da can ve mal güvenliğini sağlamaktır.”

Bu haber toplam 1010 defa okunmuştur