1. YAZARLAR

  2. Sinan Dirlik

  3. Allah taksiratınızı affetsin!
Sinan Dirlik

Sinan Dirlik

Allah taksiratınızı affetsin!

A+A-

İster tek bir tanrıya tap, ister bir tencere kapağına. Dilediğine inanmak, inancını dilediğin gibi yaşamak hakkına sahipsin.

İster tek bir tanrıya tap, ister bir tencere kapağına. İnanmayanlar ya da farklı inançlara sahip olanlar üzerinde baskı kuramazsın.

İster tek bir tanrıya tap, ister bir tencere kapağına. İnanç özgürlüğünü, yüz kızartıcı bir imha ve asimilasyon politikasına kalkan yaparak farklı inançlar ya da inançsızlıklar üzerinde baskı kuramazsın.

İster tek bir tanrıya tap, ister bir tencere kapağına. İbadet özgürlüğünü yayılmacılığın, işgalin enstrümanı haline getiremezsin.

Kimse laf cambazlığı yapmasın. Kimse karnından konuşmasın.

Kıbrıs’ın Kuzeyinde “İlahiyat Koleji” adı altında açılan İmam Hatip Lisesi’nin ve 10 bin kişilik camiinin derdi muradı bellidir: 400 yıldır adada dilini, kimliğini, kültürünü kimseye ihtiyaç duymadan koruma basiretini göstermiş Kıbrıslı Türklere yapılmış ağır bir hakarettir bu. “Yeterince Türk, yeterince Müslüman değilsin ama merak etme biz seni istediğimiz ölçüde Türkleştirecek, istediğimiz ölçüde Müslümanlaştıracağız” mesajıdır bu.

Kimse laf cambazlığı yapmasın. Kimse karnından konuşmasın. CTP bu operasyona karşı olduğunu ve karşı duracağını açıkça beyan etmiş bir partidir.

27 Ocak 2013’te “Kıbrıs Türk Halkının siyasi iradesini, kimliğini ve zengin kültürel geçmişini yok sayan her türlü yaklaşım halk tarafından kınanmaya ve reddedilmeye mahkumdur” diyen Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun 27 Eylül 2013’teki temel atma töreninde "Bugün burada bir eğitim kompleksinin temelini atmak üzere toplandık. Bu kompleksin oluşmasına katkı koyan herkese teşekkür etmek istiyorum. Bu kompleksden mezun olacak gençlerin, ülkenin gelecekteki gelişmesini projelendirecek nitelikte olmasını istiyorum. Yürekleri insan sevgisi ile dolu, hoşgörülü ve saygılı olmalarını istiyorum. Bu eğitimden mezun olacak gençlerin, bu ülkenin geleceğini yaratırken, bu ülkede yaşananları geçmişte unutmadan ama ona da takılmadan projelendirmelerini istiyorum. Kolejin hem gençlere, hem de ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” derken altını çizdiği gibi, İlahiyat Koleji’nin Kıbrıslı Türklerin geleceğinin şekillendirilmesiyle doğrudan ve güçlü bir ilişkisi bulunuyor.

Törendeki sözlerinden, “Kolej ve Külliyenin” ne amaca hizmet ettiğinin idrakinde bulunduğu çok net anlaşılan Özkan Bey’in sadece bir Başbakan değil, aynı zamanda CTP Genel Başkanı olduğunu unutmuş olması mümkün müdür?
Kıbrıs’lı Türkler imha ve asimilasyon politikalarına, dayatmalara karşı direnç göstererek bütün zamanların en işbirlikçi hükümetini alaşağı ettiler. Neydi UBP’ye itirazın argümanları?

“Türkiye ne isterse UBP onu yapıyor” denmiyor muydu?
“Türkiye Kıbrıs’taki asimilasyon ve dayatma siyasetini UBP aracılığıyla yürütüyor” denmiyor muydu?
“UBP hükümetleri Türkiye’nin Adadaki noterlik müessesesidir” denmiyor muydu?
Neden yapıldı varoluş mitingleri? Sadece geciken maaşlar, 13. Maaşların verilip verilmeyeceği tasası için mi?

Ne için meydanları doldurmuş, ne için UBP hükümetine esip yağmıştınız?

Günün sonunda bir İmam Hatip Koleji töreninde size umut bağlayan, size bu kepaze işbirlikçiliğe son vermeniz için oy verenlerin yüzüne bakarak  “Bu kompleksin oluşmasına katkı koyan herkese teşekkür etmek istiyorum. Bu kompleksden mezun olacak gençlerin, ülkenin gelecekteki gelişmesini projelendirecek nitelikte olmasını istiyorum.” Demek için miydi bütün bunlar?

Mucizeler yaratmanızı beklemiyor kimse. Ama kimse kusura bakmasın, Beşir Bey’in meramını pek güzel anlattığı o törende boy göstermek bir yana, bir de üstüne teşekkür etmeniz… Üstelik bu “kolejin” Kıbrıslı Türklerin geleceğine dönük bir “yatırım” olduğunun altını çizerek?!

Haksızlık… Çok büyük haksızlık!
Kendinize, size güvenenlere, size umut bağlayanlara karşı haksızlık…

Beşir Bey son derece açık biçimde anlatmış meramını: “Biz barış harekatının yıl dönümünde, yaklaşık bir yıl önce buradaydık ve bu binanın temelini attık. Öyle anlamlı bir tarihte atmayı da uygun bulmuştuk. Buranın öyle bir günde temelini atmıştık. Şimdi de büyük bir heyetle buradayız. Burada hem açılışı, hem de kompleksin kalan kısımlarının temelini atacağız. Burası doğrusu, bir külliye, bir kompleks gibi okulları ile yurtları ile Başkent'in yanında çok önemli bir tesis... Bu adadaki önemli mühürlerden birisi olacak. Türklerin bu adadaki varlığının önemli işaretlerinden biri olacak. (…) Hala Sultan bir sembol... Onun ismi kuzeyde yaşatılacak. Bir başka örneği de burada arkadaşlarımız da not etmişti. 1947 yılında Verecca köyünde, akşam köy kadınlarını eve davet ederek ders veren, odanın ortasına kilim yayıp dinlerini, bayraklarını unutmamaları için elinden geleni yapan Kıbrıs Türkü öğretmen Refika Hanımı da burada hatırlatmak istiyorum. Hala Sultan'lar, Refika Hanım'ların devamıdır bu... Hem inanç değerlerini, kimliğini zor şartlar altında koruyan bu millet, bu gençler ile bu değerleri yaşatma şansı bulacak.”
Mübarek olsun İlahiyat Kolejiniz… Mübarek olsun 10 bin kişilik camiiniz!
Siz o gün kendi siyasi cenaze töreninizin provasını yaptınız…
Allah taksiratınızı affetsin!

------------

OKUYUCUYA NOT: YENİDÜZEN Sevgili Cenk’in sonsuz saygı duyduğum “gazeteci namusuna” rağmen CTP tarafından kurulmuştur. Bu yazıyı yazmış olmamayı dilerdim. Ama yazmamak da benim namus anlayışıma sığmazdı. Kimseyi zor durumda bırakmak, hiçbir şeyi kırıp dökmek istemiyorum. Hele ki Kıbrıs’ta onurlu mücadeleleriyle kendimi yeniden bulduğum dostlarımı üzmeyi hiç istemem. Onun için “bana müsaade” diyorum… Bu, yaklaşık 4 yıldır mensubu olmaktan gurur duyduğum YENİDÜZEN’de okuyacağınız son yazımdır. Sabrınız, dostluğunuz, kabulünüz için sonsuz teşekkürler… Başka bir yerde, başka bir zaman yeniden görüşmek üzere…

Bu yazı toplam 7734 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar