1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Alman gençler Kıbrıs’ın “kayıpları”nı inceledi…
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Alman gençler Kıbrıs’ın “kayıpları”nı inceledi…

A+A-

***  Alman-Kıbrıs Gençlik Programı’nın Kıbrıs seminerinde “kayıplar”ı anlattık…

Alman-Kıbrıs Gençlik Programı’nın Kıbrıs’ta yaptıkları yedinci seminerde, Kıbrıs’ta “kayıplar” konusunu Alman ve Kıbrıslıtürk gençlere anlattık.

13-24 Eylül tarihlerinde Kıbrıs’ın kuzeyinde ve güneyinde çeşitli alanlarda incelemelerde bulunan Alman gençlerin bu programını her yıl, Almanya’nın farklı bölgelerinden gelen farklı gençlerle, Almanya’da yaşayan bir Kıbrıslıtürk üniversite öğretim görevlisi olan Coşkun Tüzen hazırlıyor.
Seminerler Kıbrıslıtürk, Kıbrıslırum ve Alman gençlerin katılımıyla, Kıbrıs’ta ve Almanya’da düzenleniyor. Ancak bu yılki programa Kıbrıslırum gençler katılmadı.
Kıbrıs’ta ve Almanya’daki siyasi durum, Kıbrıs’ın şimdiki ve Almanya’nın geçmişteki bölünmüşlüğü arasındaki benzerlikler ve farklılıklar, Kıbrıs’ta “kayıplar” ve “toplu mezarlar, Kıbrıs’ta mülteciler ve ayırımcılık, Mağusa İnsiyatifi’nin girişimleri, Karpaz’daki petrol kirliliği, CCMC (Kıbrıs Toplumsal Medya Merkezi) gibi konularda atölye çalışmaları, seminerler ve yerinde incelemelerde bulunmakta olan gençler adamızın tarihi mirasını da yerinde gördükleri gezilere katılıyor.

“KAYIPLAR” VE “KIBRIS’IN EKONOMİK OLARAK YENİDEN BİRLEŞTİRİLMESİ”…
16 Eylül 2013 Pazartesi günü Lefkoşa’da ara bölgede bulunan Kıbrıs Toplumsal Medya Merkezi’nde (CCMC) Alman ve Kıbrıslı gençlere bir power point sunuşu aracılığıyla, Kıbrıs’ta “kayıplar” sürecine, “kendini kurban olarak görme noktasından empati kurma noktasına varan sürece” Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırumlar’ın medya aracılığıyla yıllardır yapmakta oldukları katkıları anlattık. Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum okurlarımızın gerek olası gömü yerleri hakkında gönüllü olarak bilgi vermeleri, gerekse çok uzun yıllar boyunca bu konularda sessiz kaldıktan sonra konuşmaya başlayarak geçmişte yaşanmış olanları anlatmaları sonucu atmosferin nasıl değişebildiğini aktardığımız gençlerin bu konularda sorularını da yanıtladık. Ardından Leipzig Üniversitesi’nden Burak Erkut da “Kıbrıs’ın ekonomik olarak yeniden birleştirilmesi: Yapısal Sorunlar ve Öneriler” konulu bir sunuş yaptı ve Kıbrıs’ın ekonomik olarak yeniden birleştirilmesi konusu da tartışıldı. Devam edecek...

------------------------------------

***  KIBRISLIRUM OKURLARIMIZDAN… KIBRISLIRUM OKURLARIMIZDAN…

“Sivillere karşı işlenmiş suçlar kabul edilemez…”

Bir Kıbrıslırum okurumuz bize gönderdiği elektronik postada şöyle dedi:
“Sevgili Sevgül,
Bir Kıbrıslırum olarak POLITIS gazetesinde Kıbrıs’ın kayıp insanlarına ilişkin şahane yazılarınızdan ötürü sizi tebrik etmek istiyorum. Yazılarınızda da belirttiğiniz gibi geçmişte neler olduğunun açığa çıkarılması yalnızca kayıp aileleri için değil, tüm Kıbrıslılar için önemlidir – herkes sivillere karşı işlenmiş suçların kabul edilemez olduğunu ve günün birinde bu suçları işleyenler kim olurlarsa olsunlar yasalar önünde hesap vermek durumunda kalacaklarını anlamalıdır. Bizler, bir ülke olarak kişisel yaşam hakkını güvence altına almakta sefil biçimde başarısız olduk. İşlenen suçlar yalnızca Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar arasında değil, Kıbrıslırum toplumunun ve Kıbrıslıtürk toplumunun içerisinde de pek çok cinayet işlenmiş ve bunların failleri hiçbir zaman yakalanmayarak suçlular cezalandırılmaktan kurtulmuş, hatta zaman zaman ödüllendirilmiştir de.
İnanıyorum ki Kıbrıs halkının ezici çoğunluğu sivillere karşı işlenen suçlara karşıdır ama sen bunu zaten biliyorsun. Bu mesaj özellikle vurgulanmalıdır ki fanatikler, işlenmiş bu suçlar konusunda herkesi aynı kefeye koyarak nüfusu manipüle etmeyi başaramasın.
En içten selamlarımla,

Petros Yuannu.”


“Adamızı ufak ufak birleştiriyorsun!...”

Bir başka Kıbrıslırum okurumuz, geçtiğimiz günlerde uluslar arası bir konferansta tanışmış olduğumuz Sofia Dingli de bize gönderdiği elektronik postada şöyle dedi:
“Sevgili Sevgül,
Nasılsın? Nihayet sana kişisel olarak atölye çalışmalarımıza katılımın nedeniyle teşekkür etmek için fırsat bulabildim.
Sana ayrıca yüreğimin derinliklerinden tüm bu yıllar boyunca yaptığın işler nedeniyle teşekkür etmek istiyorum. “Evimiz” dediğimiz bu küçük yerde senin değerin biçilemez çünkü adaızı ufak ufak yeniden bir bütün haline getiriyorsun, ufak ufak adamızı birleştiriyorsun. Tekrar seninle buluşmak, konuşmak ve seninle birlikte çalışmak istiyorum…
İngiltere’de akademi topluluğu içerisinde ya da gençler arasında özellikle senin çalışmalarının bilinmesi için yapabileceğim herhangi bir şey varsa, lütfen bana söyle…
Umarım yakında bana cevap verirsin…
Hayranlık ve en iyi dileklerimle,
Sofia.”

Bu yazı toplam 1942 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar