Deniz Kalıbcıoğlu

İş seyahati amacıyla gittik Almanya'ya. Yolculuk başında ultra kötü hava koşulları ile birlikte ilk kez uçak içerisinde havalanmadan 3.5 saat geçirdik İstanbul'da, bu bağlamda saat 11 sularında Düsseldorf'a inmemiz gerekirken, valizlerimize ulaştığımızda saat 15'i gösteriyordu. Otele varıp dinlendikten sonra, Bielefeld'in sokaklarına bıraktık kendimizi. Havanın soğukluğuna rağmen insanların dışarıda olması bizim ülke ile kıyaslanınca çok enteresan. Herkes sokaklarda, sıcak şaraplarını veya biralarını yudumlarken bir yandan da sohbet ediyor. Sakin bir şehir olmasına rağmen Bielefeld, geceleri güzel aktivitelere sahne oluyor.

ÖNCE İŞ, SONRA STAT

İş gezimizi ve gerekli toplantılarımızı tamamladıktan sonra, ziyaret ettiğimiz Schüco firmasının yaptığı ve sponsoru olduğu stadyumu bildiğimden, şirket yöneticisine stadyumu ziyaret etmek istediğimi ima eden açıklamalarda bulunuyorum. Yönetici Peter da koyu bir futbol aşığı çıkıyor, teknik gezi sırasında sürekli bana sorular soruyor, Galatasaray'dan bahsediyor. Kendisi de koyu bir Dortmund taraftarıymış ayrıca. Peter'in de yardımıyla saha gezimiz organize ediliyor, araç bizi alıyor, yanımıza bir de tercüman veriliyor ve stadyuma varıyoruz.

ARMİNİA BİELEFELD’İN STADI SCHÜCO ARENA

Arminia Bielefeld, Bundesliga'ya bugüne kadar en fazla çıkan ve düşen takım olma özelliğine sahip. 330,000 nüfuslu bu şehrin takımı 1905 yılında kurulurken, stadyum ilk olarak 1926 yılında kullanılmaya başlanıyor. Zamanla yavaş yavaş stadyum evrime devam ediyor ve en son olarak 1996 yılında büyük bir değişime giriyor. Almanya'nın ve Avrupa'nın en büyük alüminyum üreticisi olan Schüco'nun Bielefeld özelinde bir şirket olmasıyla beraber stadyumun yenilenmesini üstleniyorlar ve 2007'ye kadar etaplar halinde inşaatı tamamlıyorlar. Doğu tribününde yer alan Schüco'ya özel foto-voltaik tavan ile stadyuma güneş enerjisinden elektrik sağlanıyor. Stadyumun kapasitesi ise toplam 27,300 olarak tamamlanıyor.

BİZİM İÇİN HER STAT MİMARİ BİR ZAFERDİR

Stadyum aslında büyük takımların o görkemli statları gibi olmasa da, üzerinde futbol oynanan ve taraftar barındıran her alan bizim gibi futbol severler için mabet niteliği taşır, her türlü stat Gaudi'nin, Gehry'nin bir mimari zaferi gibi görünür bizlere. Schüco'nun kendi şehir takımı adına yaptığı bu güzellik, belki bir gün bizim ülkemizden de geçer, bizim sahalarımız da "gezilesi" bir hal alır.