Ayşe GÜLER

Girne, Lapta, Alsancak ve Dikmen’de yaşanan sel, taşkın, heyelan ve toprak kayması olayları ile ilgili ön raporu Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Doğuç Veysioğlu okudu.

Veysioğlu, Lefkoşa-Girne anayolunun drenaj sisteminin kapsamlı olarak incelenmesi gerektiğini ve yüzeysel akış sorunlarının giderilmesi için detaylı projelendirme yapılmasının şart olduğunu dile getirdi.

Veysioğlu, Alsancak Lapta anayolunun güney-kuzey istikametinde dağdan denize dökülen derelerin taşıyacağı su miktarlarının dikkate alınmadan inşa edildiğini belirtti.

Bu bölgedeki yol altı menfez veya kanalların çok yetersiz durumda olduğunu kaydeden Veysioğlu, söz konusu yapıların detaylı gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

Veysioğlu, “Girne, Lapta, Alsancak ve Dikmen'de yağışlar sonucunda yaşanana sel, taşkın, heyelan ve toprak kayması olayları ön teknik raporu, tamamen gözlemlere dayalı bir rapordur. Yol altı menfezler kanalları çok yetersiz durumdadır. Dere yataklarına yapılan setler kaliteli işçilikle inşa edilmediği için birçok noktada kırıldı” dedi.

“Dere yataklarına yapılan yasa dışı müdahalelerin ortadan kaldırılması için yasal işlem başlatılmalı”

Dere yataklarına yapılan taş ve beton duvarların birçoğunun yıkıldığını ve taşkınlara neden olduğunu belirten Veysioğlu, kanalların birçoğunun yetersiz ve işlevini yitirmiş durumda olduklarını vurguladı.

Veysioğlu, derelere yapılan izinsiz müdahale ve işgallerle ilgili gerekli incemelerin yapılması gerektiğini belirterek, yasa dışı müdahalelerin ortadan kaldırılması için yasal işlem başlatılmasını istedi.

Lapta – Alsancak’ı da kapsayacak bir imar planı önerildiğini ifade eden Veysioğlu, dere yatakları ve dereler üzerine kurulan bentlerin bakımının layıkı ile yerine getirilemediği için su akışını etkilediğini, tıkanıklık ve taşkınlara neden olduğunu aktardı.

“Kamulaştırmanın önü açılmalı”

Yeni inşaa edilen yollarda çoğu zaman KTMMOB Yasası’nın emrettiği vize işlemleri ve çevresel etki değerlendirme süreçlerinin uygulanmadığını söyleyen Veysioğlu, bu sorunun Ciklos dönemecinde bulunan Değirmendere yatağının tamamen göz ardı edilmesi sonucunu doğurduğunu da belirtti.

Veysioğlu, derelerin genişletilmesinden sorumlu makamların yasanın verdiği görevi yeterince yerine getiremediğini ifade etti.

Kamu Derelerinin Korunması Yasası’nın AB Sel Direktifine uyumlu olması gerektiğini de söyleyen Veysioğlu, kamulaştırmanın da önünün açılmasının şart olduğunu dile getirdi.