"Alternatif tıp mevzuatları ivedilikle hayata geçmelidir"
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman), ülkede alternatif tıpla ilgili mevzuatın eksik olduğuna işaret ederek ivedilikle bu eksikliğin giderilmesi, AB ve Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınırlar içerisinde düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurguladı.
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman), ülkede alternatif tıpla ilgili mevzuatın eksik olduğuna işaret ederek ivedilikle bu eksikliğin giderilmesi, AB ve Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınırlar içerisinde düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurguladı.
Bir vatandaşın başvurusu üzerine Lefkoşa’da bir mimarlık ve mühendislik ofisinde alternatif tıp uygulamaları yapıldığını, ön izin alınmadan getirilmiş bir cihazın kullanıldığını ve hastalara ilaç verildiğini tespit eden Ombudsman, Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırdı.
Raporunda tehlikelere dikkat çeken ve önlem alınmazsa “hacamat” gibi kontrolsüz olayların önüne geçilemeyeceği uyarısında bulunan Ombudsman, söz konusu iş yerinin yeniden denetlenmesini, ön izinle ülkeye girmesi gereken cihazın nasıl alındığının soruşturulmasını ve hastalara satılan ilacın piyasada olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiğini kaydetti.
Ombudsman Emine Dizdarlı imzasıyla yayımlanan raporda, Hüseyin Kaya adlı vatandaşın başvurusu sonucu elde edilen bulgular yer aldı.
Kaya’nın, Kolan British Hospital’de ürolog Dr. Zafer Topukçu tarafından muayene edildikten sonra doktorun reçeteye yazdığı tabletleri İsmail Ziya adlı kişiden almasını tavsiye ettiği, ardından bir de gıda takviyesi satın aldığı ve yasa dışı sağlık hizmeti verildiğine dair şüphe duyunca Tabipler Birliği ile Sağlık Bakanlığı’na başvurduğu anlatılan raporda, birlik ve bakanlıktan tatminkar cevap alamayan Kaya’nın 26 Ağustos 2016’da Ombudsman’a başvurduğu kaydedildi.
Raporda, Kaya’nın Sağlık Bakanlığı’na başvurusu üzerine Temel Sağlık Hizmetleri, İlaç ve Eczacılık Dairesi, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Polis Genel Müdürlüğü Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Şubesi ve Gümrük ve Rüsumat Dairesi temsilcilerinden oluşan bir ekiple denetim yapıldığı belirtildi.
6 Mayıs 2016 tarihli denetim tutanağına göre, söz konusu iş yeriyle ilgili bulgular şöyle aktarıldı:
“Kollektif Şirket Onay Belgesi’ne göre, ‘Aktaç & Ziya Designers&Planners Group’un kayıtlı adresi 52 A, Menteş Apt., Mehmet Akif Caddesi, Lefkoşa’dır. KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’na bağlı Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi nezdinde söz konusu işyeri kolektif şirket olarak K.K. 831 sicil numarası ile kayıtlı bulunmaktadır. ‘Aktaç &Ziya Designers&Planners Group’ adıyla, Kolektif ve Komandit Şirketler ve Ticari Ünvanlar Yasası’nın (Fasıl 116) 51’inci maddesi hükümleri uyarınca kolektif bir Ortaklık olarak kayıtlı bulunan söz konusu işyerinin mimar ve mühendislik ile turizm ofisi olarak faaliyet gösterdiği tespit edilmiştir. Söz konusu işyerinin çatısı altında Sayın İsmail Ziya’ya ait hasta muayene odası bulunmaktadır. Mezkur işyerinde denetim neticesinde tanzim edilen Tutanakta, bahse konu Chanca Piedra-Phyllanthus-niruri isimli ürüne rastlanmadığı belirtilmiş olmasına rağmen söz konusu işyerinde ve/veya söz konusu işyeri ortağı olan Sayın İsmail Ziya’nın çalışma odasında çeşitli tıbbi araç ve gereçler, ilaçlar, hasta muayene yatağı, doğal sağlık ürünleri, tanıtım broşürleri ve kültürler bulunmuştur. Ayrıca mezkur günde ve/veya denetim esnasında orta yaşlı bir kadına elektrik verdiği değerlendirilen bir tıbbi cihaz aracılığıyla enerji ayarlaması yapıldığı ve mezkur yerde bulunan ilaçların ve/veya doğal sağlık ürünlerinin hemen hemen hepsinin tarihlerinin geçmiş olduğu hususu saptanmıştır ve bu hususlara Denetim Tutanağı’nda yer verilmiştir.”
Söz konusu iş yerinin sahibi ve/veya kullanıcısı olan İsmail Ziya’nın bir “herbalist” olduğu kaydedilen Ombudsman raporunda, alternatif tıpla ilgili diplomaları olan Ziya’nın, bir insanın bedenine enerji uygulamak için yeterli olup olmadığının denetim raporunda değerlendirilmediği belirtildi.
“Ülkemizde alternatif tıp ile ilgili yasal düzenleme ve/veya mevzuat bulunmamaktadır. Ülke yasalarımıza göre Tabipler Birliği’ne kayıtlı olmayan bir hekim bir bireye tedavi uygulayamazken, doktor olmayan birilerinin bunu denetimsiz yapması kabul edilebilir bir husus değildir. Bu durumda bir kişinin ‘herbalist” olması denetimsiz hasta tedavi edeceği anlamına gelmemektedir. Bir ‘herbalist’ Sağlık Bakanlığı’nın iznine ve denetimine tabi olmalıdır” denilen Ombudsman raporunda, şöyle denildi:
SAĞLIK BAKANLIĞI’NA ELEŞTİRİLER…
“Yurtdışındaki uygulamalara bakıldığında bir kişinin sertifikası ve/veya bir diploması olması insan bedeninde tedavi uygulayabilmesi için yeterli değildir. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı bu meseleyi gerektiği kadar ciddiye almayarak ve/veya mesleki yeterlilik belgelerini değerlendirmeyerek ve söz konusu işyerinde bulunan tıbbi malzemenin söz konusu mesleğin idamesinde rutin olarak kullanıldığı sonucuna vararak hatalı davranmıştır ve/veya söz konusu konuya vermesi gereken ehemmiyeti vermemiştir. Yine Avrupa’ya ve/veya yurt dışındaki uygulamalara bakıldığında doktor gözetimi olmadan bir ‘herbalist’in hangi rahatsızlıklara ve hangi koşullarda tedavi uygulayabileceği açıkça belirtilmiştir. Bunlar arasında Scio Terapi yoktur. Türkiye, bu tür tedavi uygulayan kişilerin kesinlikle ‘hekim’ olmasını zorunlu kılan bir yönetmelik çıkarmıştır.
Yine, KKTC Sağlık Bakanlığı, söz konusu ilacın varlığı hususunda Dairemize tutarsız ve/veya çelişkili cevaplar vermiştir. Şöyle ki, Denetleme Tutanağı’nda ‘denetlenen işyerinde, şikayete konu Chanca Pieadra isimli ilaçtan numune dahi bulunmamaktadır’ ifadesi yer alırken, KKTC Sağlık Bakanlığı’nın Dairemize gönderdiği cevap yazısında denetim esnasında söz konusu üründen sadece bir örnek bulunduğu ve ambalajının açılmadığını belirtilmektedir. Halbuki Sağlık Bakanlığı’nın ve/veya Sağlık Bakanlığı’na bağlı İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin söz konusu ilacın piyasada olup olmadığını araştırması gerekirdi. Nitekim Sayın Hüseyin Kaya söz konusu ilaçtan satın alarak Dairemize emare olarak sunmuştur. Bu husus da söz konusu ürünün piyasada olduğunu açıkça göstermektedir.”
Ombudsman raporunda, söz konusu iş yerinde bulunan ilaçların sürelerinin geçmiş olduğu denetim tutanağında yer almasına rağmen, denetimde görevli Sağlık Bakanlığı yetkililerinin kullanım süresi dolan ilaçları müsadere etmediği; polisin soruşturma başlattığı ancak kayıtlı bir emare bulamadığı için soruşturmayı ileriye götüremediği tespitine de yer verildi.
Vücuda elektromanyetik titreşimler göndererek enerji düzeylerini ölçümleyen ve enerji uygulayan tıbbi sistem SCIO konusunda Sağlık Bakanlığı’nın bu yöntemin tıbbi tedavi olup olmadığı konusunda bir kararı bulunmadığı, Tabipler Birliği Yönetim Kurulu ise tıbbi tedavide alternatif tıbbın kullanılmasını uygun görmediği kaydedilen Ombudsman raporunda, “Sağlık Bakanlığı tarafından Ön İzne tabi olduğu tespit edilen ve tıp uzmanı olmayan bir kişinin kullanmasının sakıncalı olabileceği dile getirilen tıbbi cihazın ülkemize nasıl girdiği sorusu cevapsız kalmıştır” ifadesi yer aldı.
KKTC’de alternatif tıpla ilgili bir yasa bulunmadığı, ayrıca bir kişinin ‘herbalist’ olduğunu onaylayacak ve/veya mesleki yeterlilik belgesi ve sertifikalarına denklik verip onaylayacak bir makamın da mevcut olmadığı kaydedilen raporda, hal böyleyken, bir kişiyi ‘herbalist’ olarak tanımlamanın hatalı ve/veya gayrı yasal olduğuna işaret edildi.
Ombudsman raporunda, AB bünyesinde bu tür uygulamaları yapabilmek için hekimlerin gözetiminde olmak kaydıyla diğer sağlık profesyonellerinin yetkili kılındığı belirtilerek, kayıt ve kontrolün önemine dikkat çekildi; söz konusu iş yerinde enerji verildiği saptanan hastanın isminin kayıtlarda bulunmadığı veya bir kayıt sistemi bulunmadığı tespiti de yer aldı.
Belediyeye güzellik merkezi açma başvurusu yaptığı ifadesi denetim tutanağına giren İsmail Ziya’nın böyle bir başvuruda bulunmadığı da belirtilen Ombudsman raporunda, şu bulgular yer aldı:
“Denetim sırasında görevli olan yetkililer, Sayın İsmail Ziya’nın beyanının doğruluğunu sorgulama gereği hissetmemiş ve yapılan beyanları doğru kabul ederek hatalı ve/veya yanlış bir sonuca vardıkları açıkça görülmektedir.
Yapılan denetim neticesinde tanzim edilen denetim tutanağının sonuç kısmında mezkur işyerinde ilaç satıldığı ve/veya ticari olarak ilaç tasarruf edildiği ve şikayete konu iddiaları destekleyecek herhangi bir bulgu tespit edilmediği belirtilirken Mimar, Mühendislik ve Turizm Ofisi olarak faaliyet gösteren işyerinde, tıbbi malzeme, araç ve gereçleri ile muayene yatağı, ilaç ve doğal sağlık ürünlerinin mevcut olması olağan karşılanmış ve söz konusu yerde olup bitenler göz ardı edilmiştir.”
Ön izne tabi cihazın insan bedeninde kullanımına şahit olan Sağlık Bakanlığı ile Gümrük ve Rüsumat Dairesi yetkililerinin süresi dolmuş ilaçların varlığını da olağan karşılayarak hiçbir yasal işlem başlatmaması eleştirilen Ombudsman raporunda, halk sağlığını koruma ilkelerinin göz ardı edildiğine işaret edildi.