İsterdim ki bu yazı yalnız fotoğraflardan oluşsun. Dünden beri onlara bakmaya doyamıyorum. Ulusal U 16  (Under 16) ergen takımımızdan söz ediyorum, FIBA’nın düzenlediği Avrupa Şampiyonasında altın madalya kazanan ve B Katakorisine yükselen takımımızdan.

Çocukların fotoğraflarında onların sevinçlerini, birlikteliklerini, savaşımlarını görüyorsunuz...

Sayı sayı ilerlediler, eşitliği yakaladılar ve uzatmaya geçildi. Orada bir sayı gerideydiler ve Aleksandro Papadopulos’un tam bir soğukkanlılıkla yaptığı üç sayılık atışı altın madalyayı getirdi. ‘Team Cyprus’a devasa bir bravo, tabi ki antrönerleri Lui Şagalli’ye ve tüm atröner ekibine. Bize zafer kazandıran oyuncularımızın isimlerini saymalıyım: Konsatantinu, Yoryiu, Mannaris, Öztoprak, Papadopulos, Betridis, Kuzebas, Panayotu,Mastoris, Marvedos, Dimitriyu, Litras. Ulusal ergen takımın başkanı Dimitri Manaris ve Kıbrıs Basketbol Federasyonunu da yürekten kutlarım.

‘’(....) Önce altın alabileceğimizi düşünmüyorduk. Ancak süreç içerisinde, günden güne güçlendik ve sonunda başardık. Bu süreçte bütün takım tek oldu,bir oldu; birimiz diğerimiz için oynadık, ülkemize başarıyı getirmeyi isteyerek.

Başkanın yukarıdaki sözlerine dikkatinizi çekmek isterim. Bu sözler bence, ülkemizde yürütülmesi gereken politikanın çok güzel bir şekilde dile getirilmesidir. Ergen basket takımımızın başarısı tarihseldir. Yalnızca kazandıkları ve bir üst kademeye yükseldikleri için değil. Tarihseldir çünkü ilk kez ulusal takımımızda bir Kıbrıslıürk, 16 yaşındaki Demir Öztoprak yer aldı ve şampiyonanın en iyi oyuncusu seçildi. Özellikle Bu çocuğu yürekten kutluyorum. Ebevyenlerini de cesaretlerinden ve özverilerinden dolayı kutluyorum. Çocuklarını ‘öteki tarafa’ hem de ulusal takıma getirdiler. Cesaret sözcüğünü kullandım çünkü fanatikler bu güzellikleri bizim gibi yorumlamazlar.

Bu parlak birliktelik örneği, başkanın tümcesindeki ‘Bütün takım tek oldu, bir oldu’ sözleri bize, Kıbrıslılar’a, ayrı olduğumuz için neler kaybettiğimizi anımsatmalı. Güçlerimizi birleştirdiğimiz zaman , tüm Kıbrıs’ın insan gücünü kullandığımız zaman neler kaznabileceğimizi anımsatmalı.

Bu güzel olay bize kendi yanlışlarımızı bir kez daha göstermeli. Çünkü bizler, bu çocukların ebevyenleri, dedeleri, neneleri olarak onlara bölünmüş ve ümitsiz bir vatan hazırladık. Ümit ediyorum ki bu nesil bu sorunların üstesinden gelir. Basketin altın çocukları bize yol gösteriyor, tarihteki çıkmazlarımızı bir kenara bırakarak onlar gibi tek, bir olmalıyız.

Umarım bu çocuklar, kendilerine yüklediğimiz tarihsel çıkmazların ağırlığından bütünüyle kurtulurlar ve her zaman bu birlikteliği sürdürürler, kendi yollarını aydınlatırlar.

Gençlerimiz bize birleşmenin ne olduğunu gösterdiler. Ortak amaç için biraraya gelmenin bizi nasıl  daha güçlü yapabileceğini gösterdiler. Birlikte kazanacağımız başarılar ve ortak vatan her şeyin üstündedir.

Umarım bu çocukların başarısı başkalarına esin kaynağı olur.

Çeviren: Salih Öztoprak