1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Altınkum kararı…
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Altınkum kararı…

A+A-


Dipkarpaz Altınkum’da kaçak yapılarla ilgili mahkeme sonuçlandı ve iki kişiye ceza kesildi. Kaçak yapıların yıkılması kararı yanında Burhan Kalın ve Tekin Erdoğan’a 3’er yıl hapis cezası geldi.

Kaçak yapıların mahkemeye verilmesinin gerekçesi buydu zaten… Kaçak yapıları yapanların cezalandırılması ve kaçak yapıların önüne geçmek… Ancak sonuç biraz ‘şok’ oldu. Hapis cezası beklenmiyordu. Yasalarda yok mu, evet var ama şimdiye kadar bu gibi durumlarda hapis cezası verilmemiş hatta, kaçak yapıların yıkılması kararı bile alınmamıştı. En azından ben hatırlamıyorum.

Belki gecekondu gibi yapıların yıkılması için kararlar alınmıştır ama çok kat çıkıldığı için veya kamu malını işgal ederek villa yapan ve denizleri işgal ederek kıyıları dolduran, tesis yapanlar için böyle kararlar alındığına şahit olmadık.

Hatta kaçak katlar için yasaların değiştirildiğine bile şahit olduk. Peki şimdi neden böyle bir karar alındı? Alınmamalı mıydı! Hayır alınmalıydı ama bu gibi yargı kararlarının bütün yasadışı uygulamalar için, işgaller için alınmasında fayda vardır. Aksi takdirde Altınkum işgalinde alınan hapis kararı, bu işgallere başından beri karşı olan, zaman zaman bu olaya karşı yazı yazan beni bile rahatsız eder.

Ben kendimi oradaki insanların yerine koyuyorum ve empati kurmaya çalışıyorum; Eğer bir devlet yine koruma altındaki yerlere her şeyi, doğayı, tarihi tahrip ederek yollar açarsa, insan olmayan yerlere elektrik götürürse ben de orada yaşayan bir vatandaş olarak “işgal edin, bina yapın, para kazanın” mesajı alırım.

Bunu yapınca da beni başka insanlarla, haklı olarak tarihi, doğayı korumaya çalışan, yasaları uygulatmaya çalışan kişilerle karşı karşıya getirip çatıştırırsınız. Onun için de diyorum ki; öncelikle oradaki insana şimdiki durumu hazırlayanların mahkemeye verilmesi ve cezaların onlara kesilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bir de bu hikâyeden alınması gereken bir ders var; Bundan sonra bazı siyasilerin popülist yaklaşımlarla verdiği bazı olanakları kullanmaya çalışanlar defalarca düşünsünler çünkü sonuçları başlarında patlayabilir!
***
Bu arada sosyal medyada ceza alanlardan Burhan Kalın adına bir imza kampanyası başlatıldı, kararın geri alınması isteniyor ve Burhan Kalın’ın ağzından yazılan yazının bir yerinde şunlar yer alıyor;
“Yılmadık ve yüksek mahkemeye davayı aktardık. Şimdi orada buraların kimlere peşkeş çekildiğini, bizleri neden yok etmek istedikleri ortaya çıkacak. Bizlerden vergileri alırken yasaldık, nasıl oldu da tüm yasal sorumluluklarımızı yerine gününde getirirken yasa dışı olduk? Birileri arkada zili çaldı ve yargısı da, konuyla alakalı STÖ'cüsü de rollerini yapmaya başlamışlardı. Elleri kelepçeli tutukladınız ama bileklerim acımadı, bilesiniz. Acımayacak da!”

Bazı yerler fazla iddialı ve de tehditkâr yazılsa da bu yazıda dikkat çekilmesi gereken bir iddia var; oradaki işyerlerinden vergi alındığı yazıyor. Yani iddia doğruysa devlet oraları yasal kabul etti ve vergi aldı. Bu konuda yetkili birimlerin bir açıklaması var mı? Yoksa sadece bir iddia mı bu yazılanlar?

Tekrarlamakta yarar var; Örnekte olduğu gibi işgaller için caydırıcı cezalar verilmeli ama bu cezalar herkese uygulanmalı ve bazı zaman böyle, bazı zaman da öyle olmamalı…

Bu yazı toplam 1867 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar