1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. 'Altyapı yok, sıkı tedbir şart'
'Altyapı yok,  sıkı tedbir şart'

'Altyapı yok, sıkı tedbir şart'

Hekimler 'artan vaka sayılarından' ve 'okulların açılacak olmasından' endişeli

A+A-

Okulların açılacağının açıklanmasının ardından hekimler vaka sayılarındaki artışlardan duydukları endişelerini dile getirdi, yerel bulaş konusunda uyardı ve ekledi: “Önlemler çok önemli, bu şartlarda eğitim için ne kadar hazırız, izleyip göreceğiz”

Aygün Bahar ÖKMEN

Vaka sayıları artış göstermeye başlamışken, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın okullar için tarih vermesi hekimleri endişelendirdi. Okullarda alt yapı yetersizliğinden bahseden hekimler, okulların açılabilmesi için çok sıkı tedbirler alınması gerektiğini ifade etti. Hekimler vatandaşın rahatlamaması ve tedbiri elden bırakmaması gerektiğini hatırlattı.

Son dönemde hızla artan vaka sayıları üzerine okulların açılması tartışmasının da gündeme taşınmasıyla Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut, Tıp-İş Başkanı Ahmet Varış, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Derlen Özgeç, Başbakanlık COVID-19 Koordinasyon Konseyi eski Başkanı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Siber, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Yağmur Aldağ, Eski Sağlık Bakanı Gülsen Bozkurt YENİDÜZEN’e konuştu.

Karantina otellerinin ve hastanenin dolu olduğunu ifade eden hekimler, şüpheli hastaları bekletecek alt yapının hazır olmadığına da vurgu yaptı. Okulların alt yapılarının da yeni döneme kadar hazır olup olmayacağı belirsizliğini korurken, hekimler; online eğitimin yüz yüze eğitim gibi olmadığına dikkat çekti, bu şartlar altında okulların Eylül ayında açılmasının doğru olmadığının altını çizdi.

Geçtiğimiz altı ay içerisinde okulların gerekli tüm alt yapısının tamamlanıp tamamlanmadığına ilişkin sorgulamalarda bulunan hekimler, bulaşın başlaması ve yayılması halinde bununla baş edebilecek bir sağlık alt yapısının bulunmadığını da belirtti.

Özlem Gürkut: Tedbirleri yaşam şeklimiz haline getirmeliyiz

YENİDÜZEN’e konuşan Tabipler Birliği Başkanı Özlem Gürkut, esas olanın toplumu bilinçlendirmek olduğunun defalarca altını çizdi. “Evet, vaka sayılarımız artıyor, okullar açılıyor. Bununla ilgili Kıbrıs Türk Tabipler Birliği olarak Eğitim Bakanlığı ile görüşüp, görüşlerimizi bildirdik. Okullar açıldığında riskte artış görürsek ona göre müdahaleler de gerekecektir” dedi. Okullarda maske, mesafe ve hijyen kurallarına mutlaka uyulması gerektiğini belirten Gürkut, okullarda yeterli temizlik malzemesi ve yeterli temizlik personeli bulundurulmasının önemine; okulların başlamasının öncesinde öğretmenlere, velilere ve tüm eğitim personeline (servis şoförü, servis annesi vb.) sağlık konusunda eğitim verilmesinin gerekliliğine dikkat çekti. Gürkut’a göre; gerekirse öğrenciler de kendileri için hazırlanacak bir sağlık eğitiminden geçmeli. Okulda teneffüs için kullanılacak alanların birbirinden ayrılması konusuna da değinen KTTB Başkanı, “Toplu bir teneffüs gerçekleşmemesi, ortak kullanım alanlarının çok sık dezenfekte edilmesi gerek” şeklinde konuştu. Eğer bir çalışan veya öğrencide herhangi bir hastalık belirtisi fark edilirse kişilerin hemen izole edilmesi gerektiğini ifade eden Gürkut, “Sınıf sayıları olabildiğince azaltılmalı, mümkün mertebe uzaktan eğitim yapılmalı ve uzaktan eğitimin teknik alt yapısı güçlendirilmeli” dedi.

Gürkut; “Gözetim, denetim ve eğitim şart. Esas olan toplumu bilinçlendirmek. Bu çocuklar okula gitmiyor ancak parka, eğlence merkezlerine, düğünlere ya da çeşitli kalabalık mekânlara gidiyorlar. Topyekûn önlem alınmalı. Tedbirleri yaşam şeklimiz haline getirmeliyiz” dedi.

 


 

Hekimler Sendikası (Tıp-İş) Başkanı Doktor Ahmet Varış:

“Vaka sayısı dikkate alınmalı”

Hekimler Sendikası (Tıp-İş) Başkanı Doktor Ahmet Varış, vaka sayısındaki artışın, okulların açılması öncesinde mutlaka bir kez daha değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Okulların açılması öncesi sağlık ve eğitim sisteminin alt yapısının gözden geçirilmesinin önemini vurguladı.

 

Bakanlar Kurulu’nun sık sık değiştiği kararları ile vatandaşın da sıkıntı yaşadığını ifade eden Varış; “Mart ayında pandemi nedeni ile kapatılan okullar için altı aylık süreçte neler yapıldı? Havalandırma, hijyen kuralları yeterli mi? Bu kurallar olmadan okullar açılırsa ciddi bir kaos yaşanacak” dedi.
Online eğitim hakkında da açıklamalarda bulunan Varış; “Online eğitimin yüz yüze eğitim kadar yeterli olmadığını savunuyoruz ancak bu şartlarda eğitim için ne kadar hazırız izleyip göreceğiz. Devlet risk grubunda daha az olan

gruplarla açılıma gidebilir, bu açılım süresinde vaka sayısı mutlaka dikkate alınmalı” şeklinde konuştu.

 


Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Derlen Özgeç:

“Sıcaklık düştükçe daha dikkatli olmalıyız”

Son günlerde vaka sayılarında yaşanan artışı ve okulların açılması konusunu değerlendiren

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Derlen Özgeç, virüsün toplum içerisinde yayılmaya başladığının; kronik hastalıkları olanların, yaşlıların ve çocukların özellikle dikkatli olması gerektiğinin altını çizdi. “Halkı uyarmamız gerekir. Daha önce hijyen dedik, sosyal mesafe, maske dedik ancak virüs artık aramızda” şeklinde konuşan Özgeç; “İnsanlarda hastalık hafiflemiş, geçmiş ya da yokmuş gibi bir algı oluştu. Oysa durum bu değil. Öldürmüyor değil, hafiflemiş değil, geçmiş değil. Kış ayları yaklaşıyor. Havalar giderek soğuyacak. Sıcaklık düştükçe daha dikkatli olmalıyız. Kapalı alanlardan uzak durmalıyız. Yoksa bunun önünü almak çok zor hale gelecektir” diyerek halkı uyardı. Okullarda eğitimin küçük gruplar halinde verilmesi ve temastan kaçınılması gerektiğinin de altını çizen Özgeç; “Bulaşı en aza indirgemeliyiz. Çocuklarımıza el hijyeni ve maske eğitimi vermeli, bireysel ve toplumsal olarak da el hijyenine gereken önemi göstermeliyiz” dedi.


Başbakanlık COVID-19 Koordinasyon Konseyi eski Başkanı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Siber:

“Sağlıklı, tatmin edici veya doyurucu bir açıklama yok”

Okulların açılacağı tarih belli olduğundan bu yana pandeminin yalnızca tek yönünün konuşulduğuna dikkat çeken Başbakanlık COVID-19 Koordinasyon Konseyi eski Başkanı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Siber; “Okullar açılacak açıklaması yapıldığından beri okulları konuşur olduk. Peki ya düğünler? Aynı şey orada da yaşanıyor. Halkın bir araya gelme potansiyeli olan her yeri konuşmalıyız” dedi ve her ortamda kontrol ve denetimin altını çizdi.

Zafiyetin kamuya açık tüm alanlarda varlığını sürdürdüğünü hatırlatan Siber sözlerine “Bu durum elbette okulları da kapsıyor. Pandeminin yaşandığı bazı ülkelerde okullar açıldı. Herkes evinde otursun, online eğitim vereceğiz demek bir çözüm değildir. Burada ailelere, velilere, öğretmenlere; kısacası kurumlar ve bireylere çok iş düşüyor” şeklinde devam etti. Siber; okulların açılacağı güne kadar vaka sayıları artış gösterir ve risk daha da yükselirse okulların açılmayabileceğini de dile getirdi.

Siber, bu tür bir yaklaşımın ise ancak epidemiyolojik çalışmalara dayalı sonuçlar elde edildiğinde uygulanabileceğini savundu. Sağlıklı, tatmin edici veya doyurucu bir açıklama olmadığını dile getiren Siber; “Hep şunu söylerim; bulaşıcı hastalıklarla mücadele iki ayaklıdır. Bir ayak çalışıp diğeri çalışmazsa, mücadele başarısız olur. Bu iki ayaktan biri devlet diğeri de bireydir. Ancak görüyoruz ki bireyler de üstüne düşen görevleri yerine getirmiyor. Öpüşmekten, sarılmaktan bile kaçınmıyor. Maske takmıyor” şeklinde konuştu.

Okullarda da random testlerin yapılması gerektiğini ifade eden Siber, vakaların daha hızlı ve etkili bir şekilde tespit edilebilmesi için özel laboratuvarlara da bazı imkânların tanınması gereğinin altını çizdi. Eliza testini uygulamanın ateşli hastalıkların teşhisinde önemli rol oynadığını hatırlattı. Nüfusumuz nedeni ile daha çok vatandaşa ulaşmanın daha kolay olduğunu anımsayan Siber, olabildiğince çok kişiye PCR testi uygulanması gerektiğini de ekledi.

Siber sözlerini “Özellikle Kasım ve Aralık aylarına çok dikkat etmemiz gerekecek. Tanı ve teşhiste daha hızlı olmalı, ipin ucunu elimizden kaçırmamalıyız. Bu noktada önemli olan korku ve paniğe yer vermemek ancak tedbiri asla elden bırakmamaktır” şeklinde tamamladı.


Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Yağmur Aldağ:

“Açılım için çok erken”

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doktor Yağmur Aldağ, karantina otellerinin dolduğunu, hastanenin dolup taştığını ifade ederek şüpheli hastaları tetkik için bekletecek yerin olmadığını söyledi.

Aldağ, Eğitim Bakanlığının okulların açılımı için aldığı kararın çok erken olduğuna değinerek, “Bu şartlarda, artan vaka sayısı, sağlık sisteminin yetersizliği ile okul açılımına gitmek doğru bir karar değil. Hastalığın artması, bulaşın olması halinde baş edecek bir alt yapımız yok. Bir an önce deniz ve hava limanlarının sürecin iyiye gidebilmesi adına kapatılması gerekmekte.”


Eski Sağlık Bakanı Gülsen Bozkurt:

“Olağanüstü haldeyiz, emekli hemşireler göreve geri çağırılsın”

Eski Sağlık Bakanı Dr. Gülsen Bozkurt, okulların açılması konusunda endişeli… Çocukların maskeye, mesafeye ve hijyen kurallarına ne kadar uyacağını sorgulayan Bozkurt, okulların açılmasının yerel bulaş artışında etkili olabileceğini dile getirdi. İsveç’in okulları kapatmamayı denediğini ancak çocukların en büyük taşıyıcılar olduklarının bu şekilde anlaşıldığını ifade eden Bozkurt, yoğun bakımda hastaların çoğalması durumunda okulların hiç açılmaması gerektiğinin de altını çizdi. Mikrobiyoloji uzmanlarının ifadelerine göre PCR testlerinin %40 oranındaki yanlışlık payına değinen eski Sağlık Bakanı, okulların açılması durumunda çok ciddi önlemler alınması gerektiğini ifade ederken, eğitim alanında çalışan herkese random (rastgele) test yerine her hafta PCR testi uygulanmasın da ne denli önemli olduğunu belirtti. Vatandaşların yapılan uyarıları dikkate almaması halinde yerel bulaşın artacağını dile getirerek, asemptomatik vakalardan yayılan virüsün meyhaneler, düğünler, kafeler gibi pek çok toplu bulunulan ortamdan vatandaşa bulaşabileceğinin hatırlatmasını yaptı. Klinik gelişmelerin böyle bir süreçte çok daha ivedilikle takip edilmesi gerektiğini belirtirken, semtomatik hastaların çoğalması durumunda okullar açılmış olsa dahi kapanması gerekeceğini ifade etti. Bozkurt okulların açılması durumda öğretmenlere ve velilere çok iş düşeceğini söyleyerek “Devlet okulları ve özel okullar aynı şartlara sahip değil. Yeterli imkânlar sağlanabilecek mi bilinmiyor. Bilinçli olduğunu söylediğimiz toplumumuz ise şu anda hiç bilinçli davranmıyor. Önümüzdeki sonbahar çok ciddi bir süreç bizi bekliyor. Dikkatli olmalıyız” şeklinde konuştu. Gerekirse emekli hemşirelerin okullarda ateş ölçümü, PCR testi vb. konularda yardımcı olmak üzere okullarda hizmet vermek adına geri dönmesi gerektiğini söyledi. “Olağanüstü günler yaşıyoruz. Bir savaş durumdan farksız. Emekli sağlık personeli göreve geri çağırılabilir ve okullarda öğrencilere ve eğitmenlere yardımcı olabilirler” dedi.

 

 

 

Bu haber toplam 4001 defa okunmuştur