1. YAZARLAR

  2. Niyazi Kızılyürek

  3. “Amahbul” takımına cevap verilmez!
Niyazi Kızılyürek

Niyazi Kızılyürek

“Amahbul” takımına cevap verilmez!

A+A-

Bir süreden beri bir konuda kafa yormaktayım. Bana çirkince sözlü saldırı ve hakarette bulunan Volkan’a, Sabo’ya, onların Kıbrıs Rum muadilleri ELAM ve diğer benzerlerine karşı nasıl bir tavır takınmalıyım diye kendi kendime düşünüyorum. İpe sapa gelmez saçma iddialarına karşı sesimi çıkarayım mı, dava mı açayım, yoksa hiç uğraşmayayım mı?

Derken, Ali Akay’ın 12 Nisan 2023 tarihinde T24 internet gazetesinde kaleme aldığı bir yazıya rastladım ve galiba aradığım yanıtı buldum...

Yazıyı çok ufak değişikliklerle buraya alıyorum...

“Cezayir'de Kabil toplumunda "imahbal" (çoğulu "amahbul") diye adlandırılan bir insan tipi vardır. Sosyolog Pierre Bourdieu'nün Cezayirli Kabiller üzerine yazdıklarında bu tipe rastlıyoruz. Bourdieu, Cezayirli Kabillerde önemli bir kavram olan "onur" üzerine kurulu bir ahlak sermayesinin varlığından söz ederken, imahbal tipine de değiniyor.

Bourdieu, her durumda kendisinde hak bulacak kadar cüretkâr, her şeyi yapma yetkisini kendisinde gören, her şeyi başkalarından bekleyen, sözü sadece kendisinin sayan birisinden söz ediyor. Onlara Kabil halkında "amahbul" adı veriliyor. Yani, utanmaz yüzsüz kişi...

Adap-ı muaşeret kurallarını aşan, insanlarla iyi ilişkilerini bir yana bırakarak sınırlarını rahatça aşabilen, yaşama sanatının insanlara öğrettiği biçimin sürekli dışına taşan ve de keyfi bir şekilde olduğu yeri başkalarını taciz etmek üzere rahatça kullanan biridir amahbul!

Ne terbiye ne akıl ne de nezaket kuralları tanınıyor. Sanki "medeni" dünya arkada kalmış ve "Vahşi Batı'da" yaşanıyor.

Bu tip abuk sabuk laflar söyleyen, ipe sapa gelmez akıl yürütmeleri yapan insanlara cevap vermenin yerinde olmayacağını yazıyor Bourdieu; çünkü cevap verildiğinde zaten her zaman cevabı verenin kurban olacağı bilinmekte. O yüzden, "amahbul" olarak adlandırılanlardan kaçıldığını belirtiyor. Onlarla karşı karşıya gelmenin ve söz düellosuna girme imkanının olmadığını gösteriyor. Amahbulların hiçbir utanma duygusu olmadığından dolayı onlarla diyaloğa girmek imkânsızdır. Bazı insanların utanması arlanması yoksa eğer, o zaman onlarla tartışmanın faydası da yoktur. Haklı bile olunsa sonunda, amahbul insanlarla haksız hale düşülmektedir.

Bourdieu şöyle bir örnek veriyor: İmahbal adamın bahçesinin kenarında bir duvara sahip komşusu var. İmahbal bu duvarı yıkıyor ve duvar taşlarını kendi bahçesine taşımaktan çekinmiyor. Bu hareket keyfi bir hareket olsa bile imahbal için çekinme diye bir şey yok. İsterse komşusu nüfuzlu biri olsun, imahbaldan "kaçmak lazım" olduğunu hem kamuoyu hem de duvarı yıkılan kişi biliyor. Ama buna rağmen komşu İmahbala değil de kardeşine gidip durumu anlatıyor. İmahbalın kardeşi akıllı biri olarak komşuya hak veriyor. Kendi kardeşinin kabahatli olduğunu kabul ediyor. Ama bir imahbal olan kardeşine bunu nasıl anlatacağına dair kara kara düşünmeye başlıyor. Ve sonunda komşuya dönüyor:

"Nasıl olur da bu imahbala karşı çıkmazsın ve aynı şiddetle ona cevap vermezsin" diyerek yükten kurtulmaya çalışıyor.

Duvarı yıkılan komşunun cevabı ise basit: "Beni ne zannediyorsun? Hiç onunla birkaç duvar taşı için tartışmaya girmeyi kabul eder miyim? Seni görmeye geldim çünkü sen kardeşisin ve bilge bir insansın. Seninle konuşmak mümkün olabildiği için sana sesleniyorum. Sana birkaç taşın parası bana ödensin diye de gelmedimO yüzden bir imahbala karşı çıkıldığında benim de bir imahbala dönüşmeyeceğimin hiçbir garantisi yok. Ben bunu biliyorum, bunu söylüyorum. O zaman ben de toplumun nezdinde "utanılacak ve yüz kızartacak bir harekette bulunmuş olurum."

Cevap verilemeyecek kadar amahbul olanlara cevap vermemek lazımdır; imahbullardan uzak durmak en iyisidir. Onlar isterlerse kendilerinin kazandığını düşünsünler; bu onların aklı yürütme biçimidir ve günün birinde toplumun geleneksel medeni kodları hatırlandığında, cevap kendi kendisini zaten bulmuş olur.

Yeter ki o gün imahbal insanı takip eden amahbullar çok olmasın!”

Bu yazı toplam 3260 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar