Yaşasın!..
Türkiye’nin Spor Bakanı ‘müjde’yi verdi.
KKTC Spor Şurası’nda ne dedi Mehmet Muharrem Kasapoğlu?
Neler demedi ki!..
Mesela “Uluslararası alanda KKTC sporcularına karşı uygulanan ambargoların bertaraf edilmesi için elimizden geleni yapacağız” dedi.
"Gençlerimizin birbirlerine, kültürlerine ve geleneklerine yabancılaşmasının önüne geçmek için beraber çalışmalıyız. KKTC’deki gençlik ve spor anlamındaki tüm çalışmaları desteklemeyi sürdüreceğiz" dedi.
“Gençlerimizin kaynaşmasına, kardeşlik bağlarının güçlenmesine vesile olacak adımların atılması için KKTC’ye desteğimizi her zaman sürdüreceğiz” dedi. “Geçmişini bilen, tarihte yaşanan acıların farkında olarak yetişen nesillerimiz vatanlarına, yurtlarına sahip çıkacak ve geleceğe daha sağlam adımlarla ilerleyeceklerdir" dedi.
"Türkiye olarak Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin, gençlerimizin uluslararası arenada var olması için desteğimizi sürdürüyoruz” dedi.
“Kıbrıs Türk halkının uluslararası spor arenasında görünür olması için özgürlüğünden vazgeçmesini beklemek, son derece haksız bir beklentidir” dedi. “Uluslararası spor camiasına da KKTC’li kardeşlerimize yönelik spor izolasyonlarının kaldırılması konusundaki çağrımızı yineliyoruz" dedi.

**

Türkiye’nin Spor Bakanı bunları söyledi ve gitti.
Lakin sonuçta sıfır sıfır, elde var sıfır!
Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun söyledikleri kimseyi mutlu etmez.
Zira ‘ambargo’ konusunda Türkiye samimi değildir. KKTC’nin sadece spor alanında değil, herhangi bir platformda ‘tanınması’ gibi bir gailesi yoktur Ankara’nın…
Bilmem kaçıncı defadır ama yine sorayım: Türkiye’nin diğer ‘kardeş’i Azerbaycan, niçin ‘kardeş’ KKTC’nin Cumhurbaşkanı’nı başkent Bakü’ye davet etmiyor?
Bir Azeri uçağı niçin Ercan’a direkt uçmuyor? Ercan’dan Bakü’ye neden tarifeli ya da charter tek bir uçuş yapılamıyor?
Türkiye’nin ‘niyet’i olsaydı eğer, KKTC’nin ‘ambargo’ yemekten kurtulması için ‘kardeş’inden başlamaz mıydı işe?
Yani işimiz –her zamanki gibi- hikaye!..

**

Spor Bakanı’nın söylediklerinin satır aralarında Türkiye’deki iktidarın Kuzey Kıbrıs’ta yürütülen ‘toplum mühendisliği’ hakkında da ipuçları var.
Gizlisi, saklısı yok zaten… Mahkemeye takılan ve yasalaşamayan Koordinasyon Ofisi fiilen görev başındadır.
Sanki KKTC’nin gençlik, spor, kültür alanlarında birer devlet dairesi yokmuş gibi, illa TC’ye bağlı Koordinasyon Ofisi ‘parayı veren’ ve ‘projeleri yürüten’ mekanizma yapıldı.
Elbette ilgili dairelerle de temas vardır, lakin Çanakkale kampları ve sair örneklerde olduğu gibi parayı veren düdüğü çaldı, çalıyor, çalacak.
‘Daha çok gençlik merkezi’ yapacaklarını söylüyor Bakan Kasapoğlu KKTC’ye…
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ‘Her ilçeye bir külliye’ demişti.
Eski Başbakan Binali Yıldırım ‘Türkiye’de ne varsa KKTC’de de olacak’ demişti.
Ankara ne istediğini biliyor.

----

(*) Dikkat! Başlıkla yazının içeriği uygun olmayabilir. Başlık doğru olduğu zaman, zaten böyle bir dipnot gerekmeyecektir. Ama öyle bir yazının yazılabilme ihtimali sıfıra yakındır.