Amcaoğlu: “Okulları açmak yetmez, açık kalmasını sağlamak lazım”
Covid-19 pandemisi nedeniyle iki yıldır sekteye uğrayan eğitimde, gözler ‘yüz yüze’ yapılması hedeflenen yeni eğitim- öğretim yılında… Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, ‘eğitimde bir saniye bile kaybedecek lüksün olmadığına’ işaret etti.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Covid-19 pandemisi nedeniyle iki yıldır sekteye uğrayan eğitimde, gözler ‘yüz yüze’ yapılması hedeflenen yeni eğitim- öğretim yılında…
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, ‘eğitimde daha fazla vakit kaybedecek lüksün olmadığına’ işaret ederken, sendikalar da denetim ve tedbir gerekliliğine işaret ediyor…
Yeni dönem öncesinde YENİDÜZEN’e konuşan Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, ilgili tüm kesimlerle istişare içerisinde olduklarını ve üzerlerine düşen görevi yaptıklarını söyledi.
“Eğitim artık bir tek saniye, bir tek gün, bir tek ders saati kaybetme gibi bir lükse sahip değildir” diyen Amcaoğlu, sürdürülebilir bir eğitim olabilmesi için herkesin üzerine düşen görevi de yapması gerektiğini ifade etti.
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası ise, yeni dönemin kısa süre içerisinde başlayacak olmasına rağmen gerekli çalışmaların yapılmadığını savundu.
Eğitim bilimciler ise eğitimde son iki yıllık dönemdeki kaybın, bu eğitim-öğretim yılında giderilmesi gerektiğine işaret ederken, bu yönde hiçbir çalışma yapılmadığı görüşünü de belirtti.
Eğitim Bakanı Amcaoğlu:
“Yüzde 96’lık kesim aşılanmış vaziyettedir”
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu YENİDÜZEN’e yaptığı değerlendirmede, gerekli çalışmaları yaptıklarını, gelinen aşamada eğitimle ilgili olan yüzde 96’lık bir kesimin de aşılandığını belirtti.
Amcaoğlu, “271 okulda, 53 bine yakın öğrenci, 21 üniversitede ve 80 bine yakın öğrencinin, bunun yanında hademelerinden okul taşımacılığına kadar aşılanmasının ne kadar önemli olduğuna dikkat çektik. Bugün gelinen noktada Sağlık Bakanlığı’ndan en son alınan verilere göre bu kesimin %96’sı aşılanmış durumdadır. Tabii, bu bizim için çok önemliydi. Çünkü yüz yüze eğitimin başlayabilmesi için aşı önemli bir materyaldi” ifadelerini kullandı.
“Herkes üzerine düşeni yapmalı”
Bakan Amcaoğlu, bakanlık olarak yeni eğitim ve öğretim dönemine hazır olduklarını ancak yaşanan bu salgın döneminin dünyanın ve ülkenin sorunu olduğuna dikkat çekerek, gelinen aşamada tüm toplumun üzerine düşen görevi yapması gerektiğinin altını çizdi.
Amcaoğlu, “Eğitim açılabilmeli, Eğitim sağlıklı bir şekilde devam etmesi gerektiğini söylüyorsak üzerimize düşeni de yapmak zorundayız” dedi.
"Bir tek ders saati bile kaybetme lüksümüz yok”
Yapılan çalışmalar hakkında da bilgiler veren Amcaoğlu şöyle devam etti:
“İki yıldır yapılamayan öğretmenlik sınavı Nisan 2021’de yapıldı. 2021 yılında yapılması gerekenler de geçen hafta başladı, önümüzdeki günlerde tamamlanacak. Çocuklarımızın eğitime öğretmensiz başlamaması adına okulları açmayı bir hafta erteledik ve 13-14 Eylül’de açıyoruz. Bunun yanında uzun yılladır yapılmayan müdür ve müdür muavinliği sınavları da Kamu Hizmeti Komisyonu’na bizim gönderdiğimiz yazıyla birlikte Eylül ayının ikinci haftasında yapılıyor. Gelinen noktada bizler Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı olarak ne ile uğraştığımızı biliyoruz. Tüm muhataplarımızla her hafta bir araya geliyoruz, diyalogdan uzak durmuyoruz. Çünkü yaklaşık iki yıldır sekteye uğrayan eğitim artık bir tek saniye, bir tek gün, bir tek ders saati kaybetme gibi bir lükse sahip değildir. Özellikle bu konuda sıkıntı yaşamamak için adımlar atıyoruz. Elbette ki tamirat anlamında eksiklerimiz var ve onları gidermeye çalışıyoruz. İlgili okullardaki çalışmalar sürüyor ve eğitimin başlayacağı güne kadar çalışmaların tamamlanmasını hedefliyoruz. Belediyeler okullarımızın temizliği konusunda yoğun çaba harcıyor. Bunun yanında bütün kitaplarımız ve hijyen malzemeleri dağıtılmaya başlandı. Sonuç olarak söylemek gerekirse bizler 2021-2021 Eğitim ve Öğretim Yılı’na hazırız. Ama hazır olmak yetmez. Okullar açıldıktan sonra açık kalmasını da sağlamamız gerekiyor. Burada görev okullardaki öğretmenlerde ya da görevlilerde değil. Anne ve babalarda da görev vardır. Lütfen herkes öncesinde aşı, sonrasında gerekenleri yapmak için hassasiyet göstersin. Eğitimi açmak kadar, eğitimin açık kalması da önemlidir.”
“Kalabalık sınıflar için çalışmalar sürüyor”
Kalabalık sınıflara ilişkin de çalışmaların sürdüğünü söyleyen Bakan Amcaoğlu, Girne’de inşaatı devam eden Osman Necat Ortaokulu’nun bölgedeki okullardaki yükü hafifletmek için 13-14 Eylül’de açılacağını söyledi.
Amcaoğlu’nun ifadeleri şöyle:
“İlgili sendikalarla yaptığımız toplantılar neticesinde bize bazı okullarda 25 ve üzeri kişinin aynı sınıfta olacağı belirtildi. Bizler de bunu doğruladık. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. 11 yıldan beri inşaatı devam eden Osman Necat Ortaokulu 13-14 Eylül’de kapılarını açıyor. Anafartalar Lisesi’nin 6, 7 ve 8’inci sınıfları tamamen Osman Necat Ortaokulu’na aktardık. Böylelikle hem Anafartalar Lisesi’nin ortaokul bölümü, hem de Osman Necat Ortaokulu rahatlayacak. Bunun yanında Yakın Doğu ailesinin bizlere hediye ettiği ve Gönyeli’deki 500 kişilik ilkokulda da 9 Eylül İlkokulu’ndaki üzerindeki yükü alıp iki okulu da yine rahat hale getireceğiz. Buradaki amaç, eğitimin sürekliliğini devam ettirebilmektir.”
“Her hafta test yapılacak”
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu son olarak, Sağlık Bakanlığı ekiplerinin okullarda her hafta ‘Random’ usulü (Rastgele) Antijen testleri yapacağını, bu sayede okullardaki muhtemel bulaşın tespit edilmesinin hedeflendiğini belirtti.
Sendikalar endişeli
“Yeteri kadar çalışma yapılmadı”
Öte yandan Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası ise, dönemin kısa süre içerisinde başlayacak olmasına rağmen yapılan çalışmaların yetersiz olduğunu savundu.
KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı:
“178 sınıfta öğrenci sayısı 30’dan fazla”
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Ozan Elmalı, okulların açılmasına kısa bir süre kalmasına rağmen birçok okulda eksikliklerin bulunduğunu dile getirdi.
Elmalı, 178 civarı sınıfın 30’un üzerinde öğrenci olduğuna vurgu yaparak, COVID-19 tedbirleri kapsamında sosyal mesafenin korunamayacağını söyledi.
Elmalı yeni eğitim yılı öncesindeki eksiklikleri şöyle anlattı:
“Açık konuşmak gerekirse yeni dönem için hazırlık çok iyi gitmiyor. Yıllardır süregelen eksiklikler halen bugün devam ediyor. Her yıl olduğu gibi birçok okulda hademe eksikliği sürmekte. Birçok okulumuzda da hijyen konusunda yeterli malzemeler bulunmuyor. Personel eksikliğinin yanında şu anda 10 tane okulda müdür, 32 okulda da müdür muavini bulunmuyor. Yaptığımız tespitlere göre 180 sınıfın sayısı 30’dan fazla. Sınıfların boyutunu düşünürsek 30’dan fazla öğrenciyi 1,5 metre uzaklıkta oturtmak mümkün gibi görünmüyor. Tabii bu da sosyal mesafenin korunmasını engelleyecektir. Bir diğer sorun taşımacılıkla ilgili sorundur. Şu an için taşımacılıkta herhangi bir kısıtlama söz konusu değil. Ticari amaçlı yapılan taşımacılıkta %50 kısıtlama var ama öğrenci taşımacılığının nasıl olacağı konusunda herhangi bir somut adım atılmadı. Tüm bunlar düşünüldüğü zaman güven sorunu doğuyor. Tabi veliler de doğal olarak tedirgin. Tüm bu eksiklikler kalan bu kısa sürede tamamlanıp, yeni eğitim yılına öyle başlanmalı.”
“Kararlar sadece kâğıt üzerinde kalmamalı”
Yeni eğitim ve öğretim yılını da değerlendiren Elmalı şöyle devam etti: “Eğitim Bakanlığı eğitimle ilgilenen kesimlerin %96’sının aşılandığını açıkladı. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre de toplumsal aşılama %55 civarında. Toplumsal anlamda aşılama istenilen seviyeye ulaşılmasa da eğitim konusunda aşılama gayet iyi durumda. Ancak ‘Aşılanın ve kurallara uyun’ diyerek bir kenara çekinilmemesi lazım. Alınan tedbirlerin sadece kâğıt üzerinde kalmaması lazım. Bu noktada devlete büyük bir iş düşüyor. Eğitimin yeniden durmaması için bu noktada ciddi bir şekilde denetim şart. 1,5 yılda çok büyük kayıplar oldu. Bunu telafi etmek zorundayız. Kurallara uyarak, eksiklikleri gidererek ve denetim yaparak eğitim yılını iyi noktada tamamlayabiliriz.”
KTOEÖS: “Öğretmenlerimizin emeğini değersizleştiren anlayışı kabul etmiyoruz!”
KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş
“Eğitim Bakanlığı pandemi hiç yaşanmamış gibi davranıyor”
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Eğitim Sekreteri Burak Maviş, Eylül ayı içerisinde başlayacak olan yine eğitim ve öğretim yılı için sendika olarak birçok çalışmalar yaptıklarını aktararak, “Bakanlık hiç yaşanmamış gibi davranıyor” dedi. YENİDÜZEN’e değerlendirmelerde bulunan Maviş, bu süreçte Milli Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu ile birçok toplantılar gerçekleştirdiklerini ancak bu toplantıların daha öteye gitmediğini ve şu anda da bir belirsizlik içerisinde olunduğunun altını çizdi. Geçtiğimiz yılki eğitim-öğretim yılı başında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerek ailelere, gerekse öğretmenlere bir kılavuz yolladığını ve herkesin ona göre hareket etmesi gerektiğini aktarıldığını kaydeden Maviş, bu yıl söz konusu kılavuzun okulların açılmasına son çok kısa süre kala dağıtıldığını ve “yetersiz” olduğunu
ifade etti. Burak Maviş değerlendirmesine şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yıl uygulanan bu kılavuz, geç de olsa geçtiğimiz gün dağıtıldı. Dağıtıldı ancak bizim her konuda düşünüp söylediğimiz detaylı bir çalışma yapılmadı. Yani yapılan kılavuz çalışması yetersiz kaldı diyebiliriz. Şu anda ortada çok ciddi belirsizlik var. Bunun yanında okullarda hademe eksikliği var, taşımacılık konusunda bilinmezlik var. Aylardır yaptığımız tüm uyarılara rağmen ne yazık ki yapılan bu çalışma yetersiz kaldı. Biz sendika olarak yaptığımız çalışmalarda sınıftaki masaların tekli olmasını, bu sayede sosyal mesafenin korunabileceğini söyledik ancak ne yazık ki olumlu bir geri dönüş alamadık. Şu anda 19 okulun bazı sınıflarında 25 ve üstü öğrenci var. Ne yazık ki hiç çalışma yapılmıyor. Bakanlık hiç yaşanmamış gibi davranıyor. Bu durum kabul edilemez bir durumdur.”
“Sadece öğretmenleri aşılamakla olmaz”
KTÖS Eğitim Sekreteri Maviş aşılama konusunda tüm öğretmenlerin aşılandığını belirterek, bunun yeterli olmadığını aslında toplumun büyük oranda aşılanması gerektiğini ifade etti. Maviş şu noktalara değindi: “Şu anda öğretmenlerimizin tümü aşılanmış durumdadır. Kimse ‘öğretmenler aşılanmadı’ diyemez ama bu yeterli değildir. Okula gelecek olan öğrenciler bir bulaştırıcı rolü oynayabilir. Bu da ciddi bir risk taşıyor. Eğitim Bakanlığı öğretmenleri aşılamakta başarılı oldu ancak ne yazık ki Sağlık Bakanlığı aşılama konusunda pek başarılı gitmiyor. Gelinen aşamada sadece öğretmenleri aşılamak yeterli değil. Sürdürülebilir yüz yüze eğitim olabilmesi için toplumun büyük bir bölümü aşılanmalı. PCR ve Antijen testi konusunda son günlerde yaşanan kaos, özellikle okulların açılacağı bu dönemde çok yanlış.”
KTÖS: “Okullar en son kapanan, ilk açılan kurumlar olmalıdır”
Uzmanlar ne dedi?
“Geçmişteki kayıplar giderilmeli”
Değerlendirmelerde bulunan eğitim bilimciler ise eğitimde son iki yıllık dönemdeki kaybın, bu eğitim-öğretim yılında giderilmesi gerektiğine işaret ederken, bu yönde hiçbir çalışma yapılmadığını ifade etti.
Eğitim Araştırmaları Birliği Başkanı ve Eğitim Bilimci Salih Sarpten:
“Herhangi bir planlama, programlama henüz oluşturulmadı”
Eğitim Araştırmaları Birliği Başkanı ve Eğitim Bilimci Salih Sarpten, Kıbrıs’ın kuzeyinde son günlerde giderek artan vaka sayılarının okullarda yüz yüze eğitimi sürdürülebilir kılacak herhangi bir planlama, programlama ya da nitelikli bir düzenleme henüz oluşturulmadığını söyledi. YENİDÜZEN’e açıklamalarda bulunan Sarpten, “Yapılan açıklama ve söylemlerden her şeye rağmen okulları yüz yüze eğitime açma kararlılığı olduğu anlaşılıyor. Ne var ki pandemi vaka sayılarının her geçen gün arttığı gerçeği de ortadadır. Bu nedenle okulları; Acil Durum Eylem Planı, Öğrencilere Psikolojik Destek, Nitelikli Uzaktan Eğitim Platformu ve Eğitim Kayıplarını Giderecek Destek Programı olmadan açmak okulları açık tutmak için sürdürülebilir olmadığının yanında öğrenci ve öğretmen sağlığı için de son derece risklidir” dedi.
“Son iki sezonun kayıpları giderilmesi için destek programları entegre edilmeli”
Sarpten, bu noktada okulları kapalı tutmanın anlamsız olduğunu belirtti, “Son iki öğretim yılında yaşanan eğitim kayıplarının giderilmesi için destek programları sisteme entegre etmeden yüz yüze eğitime geçmenin de pedagoji adına anlamsız olacağı aşikardır” ifadelerini kullandı.
Sarpten şöyle devam etti:
“Hiç kuşku yok ki, her yer açıkken okulları kapalı tutmak anlamsızdır. Ancak herhangi bir okulda ortaya çıkacak pozitif vakanın ve/veya temaslı birey olunması durumunda nelerin yapılması gerektiğini içeren bir eğitim acil durum planına olmadan, sürekli olarak ev ortamında kalma ve ekran başında öğrenim yapmadan kaynaklanan psikolojik sıkıntılarını gidermeye yönelik herhangi bir mekanizma kurmadan, nitelikli bir uzaktan eğitim platformu oluşturmadan ve son iki öğretim yılında yaşanan eğitim kayıplarının giderilmesi için destek programları sisteme entegre etmeden yüz yüze eğitime geçmenin de pedagoji adına anlamsız olacağı aşikardır.”
Eğitim Bilimci Kemal Akkan Batman:
“Açık söylemek gerekirse endişeliyiz”
Eğitim Bilimci Kemal Akkan Batman, son dönemde artış gösteren vakaların önümüzdeki dönemde Pik noktasının zirveye çıkma ihtimali olduğunu belirterek, bu konuda endişelerin olduğunu ve dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi. Batman şöyle konuştu: “Açık söylemek gerekirse geçen yıl bu kadar endişeli değildik. Şu anda ülkenin içinde bulunduğu durum malum ve vakalar artış göstermiş vaziyette. Kış aylarının da gelecek olmasını dikkate alırsak Pik noktasının zirve yapması durumunda bırakın okulların kapatılmasını, ülke yeniden kapanmaya gidebilir. Bu noktada çok dikkatli olunmalı çünkü sağlık sistemimiz diğer ülkelere göre daha kötü. Bence yaz döneminde yapılması gereken online eğitimi geliştirmek için çalışmaların yapılmasıydı. Bu noktada çok aceleci davrandık diye düşünüyorum.”
Eğitim Bilimci Barış Uzunahmet:
“Odaklanmamız gereken geçmişteki kayıpların giderilmesi”
Eğitim Bilimci Barış Uzunahmet ise yaptığı değerlendirmede Mili Eğitim Bakanlığı’nın yeni döneme hazırlıklı olduğunu söylese de, ortada ciddi eksiklikler olduğu ve bundan dolayı da ortada kaygılar olduğunu ifade etti. Gelinen aşamada artık okulların açılacak olmasının konuşulması yerine iki yıllık kaybı telafi edecek bir öngörü bulmak olduğunu dile getirdi. Uzunahmet şöyle konuştu: “Son dönemde vakalarda ciddi bir artış söz konusu. Bundan dolayı gerek sendikalar, gerekse velilerin çok ciddi endişeleri var. Ancak herkes yüz yüze eğitim konusunda istekli görünüyor. Biz bugüne kadar hep okulların açık olup olmamasını konuştuk. Aslında esas mesele bir öngörüsüzlük olmasıdır. Son iki yılda ciddi kayıplar var. Bu bağlamda bir öngörü oluşmalı ve bu kayıp bir şekilde telafi edilmeli. Geçtiğimizde 10 vakaya okullar kapanmıştı, şu andaki vaka sayısı ortada ve okulların açılması gerektiğini söylüyoruz. Okullar en son kapatılacak yerlerdir. Bu, tüm dünya da böyle. Önlemini al okulları aç. Az önce de belirttiğim gibi bu eğitim ve öğretim yılında iki yıllık kaybı nasıl gidereceğimize odaklanmamız lazım. Görüyoruz ki, maalesef bu yönde bir çalışma yapılmıyor.”