1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Anadolu’nun acısı ve Kıbrıs...
Anadolu’nun acısı ve Kıbrıs...

Anadolu’nun acısı ve Kıbrıs...

Türkiye’nin Kıbrıslı Türkler açısından “manevi anlamı” farklıdır. Evet, tüm dünyadaki acılara ortak olabilmek gerekir, avuçlarımızın içerisine sığacak kadar küçülen dünyada... Ancak, Anadolu’nun acısı da sevinci de bir başk

A+A-

 

 

 

Türkiye’nin Kıbrıslı Türkler açısından “manevi anlamı” farklıdır.

Evet, tüm dünyadaki acılara ortak olabilmek gerekir, avuçlarımızın içerisine sığacak kadar küçülen dünyada...

Ancak, Anadolu’nun acısı da sevinci de bir başka yansır Kıbrıs’a, Kıbrıslı Türklere, tüm adaya...

Son bir haftalık dönemde, Türkiye’de üst üste acılar yaşandı.

Tükenmek bilmeyen bir savaşın ardından, gencecik insanlar toprağa düştü, analar ağladı.

Terörü ya da demokrasinin dışına taşan ve silaha sarılan bir kavgayı onaylamak mümkün değildir.

Ve tüm kurbanların ardından, Kıbrıs’ta da hissedildi bu acılar, en derinde...

Bu acıların ardından, fay hattı çatladı Anadolu’nun, yüzlerce insan can verdi, binlercesi evsiz, barksız şimdi, hem de giderek daha da güçleşen iklim koşulları altında...

Bu yaraları sarmak için Kuzey Kıbrıs’ta düzenlenen kampanyalara, herkesin katılması, mutlaka yapabileceği katkıyı koyması önemlidir.

Depreme yönelik yardım kampanyalarına, tüm duyarlı okurlarımızı desteğe çağırıyoruz.

***

İki noktayı birbirine karıştırmamak gerekir.

Türkiye ile Kuzey Kıbrıs’taki yönetim yanlışları ve “irademize” gösterilen saygısızlık karşısında, elbette ki sesimiz yükselecektir.

Kıbrıs ülkesinin öznesi, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar’dır.

Kendi kendimizi yönetme hakkımız, demokratik irademiz parayla satın alınamaz, alınmamalıdır.

Kıbrıs, Türkiye’nin “arka mahallesi” ya da “çöplüğü” olamaz... Bir “alt yönetim” muamelesi görmemeli coğrafyamız...

Ve insan hakları, demokrasi, özgürlükler için ortaya konan mücadele çok daha yükseltilmelidir mutlaka...

***

Tüm bunlar, bir başka yüzüdür madalyonun; Türkiye’ye yönelik sevgi, saygı, manevi duygular başka...

Evet... Anadolu’nun acısına ortak olmanın zamanıdır şimdi...

Şiiri ve siyasetçi, ozanı ve türküsü, kavgası ve kederi, sevinci ve gururu ile en yakından beslendiğimiz coğrafyadır Türkiye...

Umarız ki, hem dersler alınır acılardan, yenileri yaşanmaz, hem de yaralar sarılır, el birliği ile...

 

 


 

181 numaralı Resmi Gazete NEREDE?

 

180 Numaralı RESMİ GAZETE var!..

182 de dün basıldı...

Oysa, 181 numaralı RESMİ GAZETE yok!..

İstiyoruz, yok!..

Talep ediyoruz, yok!..

POLİS ALMIŞ, TÜMÜNÜ!..

Tek bir nüsha dahi yok...

KAYIP!.. ARANIYOR!..

181 numaralı RESMİ GAZETE’yi bulan,

“insaniyet namına” demokraimize teslim etsin lütfen !!!

 


 

BU ALETLER SUÇ DEĞİL Mİ?

 

Üniversiteye girişte polis öğrencilerin üzerini yokluyor ve “satır”“pala”“mala”“zırh” mı, adını dahi bulamadığımız envai çeşit kesici, delici alet topluyor!.. Peki, okula girişte, böylesi “kesici delici” aletler taşımak suç değil mi? Üniversitenin “disiplin kurulu” kimi öğrencileri “görürken”, bu aletleri yanlarında taşıyanlara “körleşiyor” mu? Ya polis!..  Bu “öldürücü aletlerin” sahiplerini niye tutuklamıyor, niye sorgulamıyor ki? NASIL BİR ADALET var ortada, “yasalara” ve “suç”a yoksa “kimliğe” göre mi?

 

 

 

 

 


:)

 

“Kesin olan bir durum var, bu HÜKÜMET bizi temsil etmiyor, bu hükümet KIBRISLI TÜRKLER’İN ÇIKARLARINI TEMSİL ETMİYOR”

(Mehmet Seyis - Deviş Genel Başkanı)

 


:(

 

KAÇAK YAŞAMI adeta ÖDÜLLENDİREN ve bunu “AFFET” tasarıda HÜKÜMETİN ısrarcı olması çok üzücü. Bu “affa” izin vermemek,

MECLİS’in önüne yığılmak gerek. YOKSA tarih bizi AFFETMEZ

 


 

3’ü bir arada

 

 

Çoğu zaman fikirleri, zikirleri, çıkarları çatışsa da kol kola girmişler işte. Böylesi kolay görülmez!..

Fotoğraf da güzel denk gelmiş!..

Tam anlamıyla SOLDAN SAĞA!..

Ve dereden, denize doğru...

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1636 defa okunmuştur