Süper Lig’de iki farklı hedefi olan iki takımın mücadelesinde Gençlik Gücü ile GAÜ Çetinkaya karşı karşıya geldi. Kazanan şampiyonluk yarışında yara almak istemeyen GAÜ Çetinkaya oldu.

Çetinkaya kazandı kazanmasına ama çok iyi bir futbol sergilediğini söylemek doğru olmaz. Ligin başından beridir 2-3 maç hariç birçok maçta gol sıkıntısı çeken, gol pozisyonu yaratma sıkıntısı çeken bir Çetinkaya takımı vardı, bu alışkanlık bu maçta da devam etti.

Golü erken bulmasaydılar, onlar için çok daha zorlu bir maç olabilirdi.
Çünkü karşılarında kapalı oynayan ve beraberliğe bile razı bir Gençlik Gücü vardı. Erken gelen gol Gençlik Gücü’nün de planlarını alt üst etti desek yeridir.

GAÜ Çetinkaya’da Esin’e pozisyon hazırlama konusunda sıkıntılar var. Esin gibi bir oyuncu maçta toplasanız iki kez buluşturabildi. Birinde de penaltı pozisyonu oldu zaten. Geçmiş maçlarda Esin’i kullanmasının meyvelerini Çetinkaya çok aldı, bu bilinçle oynanması şart.

Çetinkaya’nın Esin üzerine bir ofansif oyun oynaması gerek diye düşünüyorum. Kanatlarda Sherman, Eko, Kağan, Hakan Karacaoğlu gibi isimler varken daha fazla kanat organizasyonunu bu takımdan beklerim.
Mehmetali Özgürgün orta alanda Erdinç-Serhan ikilisi ile başladı. Bu ikili kötü oynamadı ancak Abbas’ın yokluğunda Serhan’ın stopere, Sercan’ın da Erdinç’in yanına girmesini beklerdim. Bu Zihni kötü oynadı olarak algılanmasın, ancak özellikle zorlu maçlarda (Yenicami gibi) Zihni-Serkan ikilisi riskli bir ikili olabilir. Mehmetali hocanın bu bölgede 1-2 hafta daha deneme yapma şansı var. Çetinkaya özellikle önde olduğu zaman skoru korumayı bu maçta becerdi. Kenardan oyunculara gelen telkinler de yararlı oldu demek yanlış olmaz.

Öndeyseniz, topu ileriye uzun vurmak yerine ayağınızda tutmanız gerekir, Çetinkaya da dün bunu yaptı. Özellikle maçın son 20 dakikasında sürekli kısa paslarla ve hızlı hücumlarla rakip kalede gol aradı, bunda da başarılı oldu.

Gençlik Gücü’ne baktığımızda tehlike çanları çalmaya başladı diyebiliriz. Arka arkaya gelen puan kayıpları takımı hızla dibe doğru itti, bu da takım üzerinde baskı yarattı, maçta da oyuna yansıdı. Bu takımda Debola olmazsa kesinlikle olmaz bunu bir kez daha gördük.

Rakip savunmayı rahatsız eden, zorlayan bir tane bile Gençlik Gücü oyuncusu dün sahada yoktu. Savunmadan çıkışlar şuursuz ve bu takımın bir oyun düzeni yoktu.
Ne bir pozisyona girdi, ne de doğru yaptığı bir şey vardı. Bunu sadece Debola’ya bağlamak yanlıştır. Sezon başında nokta transferler yapıldı, kabul ediyorum ama rotasyon da düşünülmeliydi.
Orta alanda Çetinkaya karşısında kayboldular. Neredeyse bütün orta alan mücadelelerini Çetinkaya aldı.

Hücumda desek hiç yoktu. Gençlik Gücü’nün iyi olduğu tek bölge savunmasıydı, bunun sebebi de 5-4-1 gibi bir dizilişle maça başlaması oldu. Bu takımın Raif’i daha fazla topla buluşturması şart. Öyle veya böyle tüm toplar Raif’te olmalı. Henüz ligin başı ama Gençlik Gücü eğer bir an evvel toparlanmazsa ligin dibinde olmaya devam edecek ve sezon başında hedef olan ‘asansör olmama’ hedeflerinin baskısını üzerlerinde hissedecekler.

Maçın hakemi Serhan Şimşek vasat bir maç yönetti. Yardımcı hakeminden de destek alarak verdiği penaltı kararı %100 doğruydu. Onun dışında kartlarını daha fazla kullanabilirdi. Oyuncuların sürekli itirazlarına çok sabretmesi üzerindeki baskıyı artırdı.