1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Anastasia kaçak mı çalıştırıldı?
Anastasia kaçak mı çalıştırıldı?

Anastasia kaçak mı çalıştırıldı?

‘Prenses’ isimli gece kulübündeki bir odada ölü olarak bulunan 25 yaşındaki Anastasia Melega’nın sigorta kayıtları, son 1 yıldır ‘kaçak’ şekilde çalıştırıldığına işaret ediyor…

A+A-

Serap ŞAHİN

Volha Viarbouska, Marina Butenco, Judy Nawfele ve Siham Benchargu’dan sonra

gece kulüplerinde “konsomatris” olarak Kıbrıs’ın kuzeyine getirilip “seks kölesi” olarak çalıştırılan ve hayatını kaybeden son isim 24 yaşındaki Anastasia Melega’ydı.

Melega, 3 Mart günü, Prenses isimli gece kulübündeki bir odada, sırlarıyla birlikte kendi yaşamına son vermiş halde bulundu.

Melega’nın trajik ölümü, önce Kıbrıs’ın kuzeyinde, ardından da farklı ülkelerde gündem olmaya başladı.

Son olarak önceki gün yayınlanan İngiliz Daily Mail gazetesi, Melega’nın “yüksek maaşlı yöneticilik teklif edilerek, Kıbrıs’ın kuzeyine gelmesinin sağlandığı ve fuhuşa zorlandığı” iddia etti.

Öte yandan CTP Milletvekili Doğuş Derya, Melega’nın Kıbrıs’ın kuzeyindeki sigorta kayıtlarını paylaştı, “kaçak mı çalıştırılıyordu?” sorusunu sordu. Zira Derya tarafından paylaşılan kayıtlara göre Melega’nın sigortası son olarak Mart 2024’te yatırıldı.

YENİDÜZEN, İngiliz basınında yer alan Anastasia Melega’nın ölümüne ilişkin “sahte iş teklifi” ve “kaçak çalıştırılma” iddialarını araştırdı, “Prenses” isimli gece kulübünün işletmecisi Yılmaz Taşkın, Çalışma Dairesi İşyerleri Teftiş Şube Amiri Emrah Güven ve Sosyal Hizmetler Dairesi ile görüştü.

YENİDÜZEN’e konuşan Prenses Gece Kulübü İşletmecisi Yılmaz Taşkın, Anastasia Melega'ya “yüksek maaşlı bir yöneticilik teklifi edilerek, Kıbrıs’ın kuzeyine gelmesi sağlandığı ve “fuhuşa” zorlandığı iddialarını “asılsız” olarak yorumladı, “Bu bayanın adaya üçüncü gelişi. Konsomatris olarak çalışıyordu, fuhuşa zorlanması gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir" iddialarında bulundu.

Taşkın, “Melega’nın, ölümünden 20 gün önce Prenses isimli gece kulübünde işe başladığını” da öne sürdü, “polisin gerekli çalışmayı yaptığını” iddia etti.

Konuyla ilgili YENİDÜZEN’in ulaştığı Çalışma Dairesi İşyerleri Teftiş Şube Amiri Emrah Güven, söz konusu gece kulübünde denetimler yapıldığını, Anastasia’nın farklı bir görev için getirildiği ve kandırıldığına dair bulguya rastlamadıklarını söyledi.

Güven, Anastasia Melega için 12 Şubat 2025 tarihinde saat 10:25’te İçişleri Bakanlığı tarafından ön izin verildiğini belirtti, çalışma izni çıkarılması için de 30 günlük süresi olduğunu ifade etti. Melega’nın hayatını kaybettiği 4 Mart tarihine kadar söz konusu gece kulübü tarafından herhangi bir başvuru olmadığını ancak yasal sürenin de dolmadığını dile getirdi.

29 Kasım 2000, Moldova doğumlu Anastasia Melega’nın sigorta kaydı incelendiğinde ise ilk olarak 4 Ağustos 2023 tarihinde “Lipstick Gece Kulübü”nde “konsomatris” olarak çalıştığı kaydı olduğu görülüyor. Melega’nın 24 Ekim 2023’te ayrıldığını 2 ay sonra tekrar aynı gece kulübünde çalıştığı ve 27 Mart 2024 tarihine kadar devam ettiği kayıtlara yansıyor.

Anastasia’nın hayatını kaybettiği 4 Mart 2025 tarihine kadar olan sürede Sosyal sigortalarda herhangi bir kaydı bulunmuyor.

 

Prenses” isimli gece kulübü işletmecisi Yılmaz Taşkın:

“İddialar asılsız”

 “Prenses” isimli gece kulübü işletmecisi Yılmaz Taşkın, Anastasia Melega’nın ölümüne ilişkin İngiliz basınında yer alan iddiaları yalanladı. Taşkın, “İddialar asılsızdır. Öyle bir şey yoktur. Bu bayanın adaya üçüncü gelişi. Bize de 20 gün önce gelmişti.” diye konuştu.

Anastasia Melega’nın eşinden ayrı olduğunu ancak resmi olarak boşanmadığını anlatan Taşkın,

“Anastasia’nın sevgilisi vardı. Geçen hafta bize geldi ve ‘Memlekete para istiyorum’ dedi biz de verdik. Sevgilisi onu en yakın kız arkadaşıyla aldatmış. Bunları da duyunca bunalıma girmiş.” iddialarında bulundu.

 

“Müşterilerle oturarak sadece soda ve fanta içiyordu”

Taşkın, Anastasia’nın gece kulübünde "konsomatris” olarak çalıştığını, fuhuşa zorlanmadığını iddia ederek, müşterilerle oturarak sadece soda ve fanta içtiğini öne sürdü.

Olayın öncesi Anastasia’da depresif belirtiler olmadığı söyleyen Taşkın, “Biz alkole ve uyuşturucuya karşıyız” dedi. Taşkın, “Zaten biz öyle bir şey olacağını sezmiş olsaydık hemen önlemimizi alırdık. Bu duruma fırsat vermezdik.” diye konuştu.

Taşkın, uyuşturucu madde kullananları ya da alkol bağımlısı olanları hemen ülkelerine gönderildiğini söyledi.

 

“Zorla getirip kim kimi çalıştırabilir?”

Anastasia ile eşinin 4-5 sene önce ayrıldığını anlatan Taşkın, resmi olarak boşanmadıklarını çocuklarının da babasının yanında kaldığını söyledi

Taşkın, “Biz sevgilisine de ulaştık. Kocasına da ulaştık. Kocası Fransa'da. Cenaze işlerini halletsin diye kocasını Fransa’dan Moldovya’ya getirdik.” diye konuştu.

Melega’nın ölümüne ilişkin “fuhuş” iddialarına da yanıt veren Taşkın, “Kim kime baskı yapabilir, kim kimi dövebilir? Ve zorla getirip kim kimi çalıştırabilir?” sorularını sordu “İşin aslı bu.” İddialarında bulundu.

Polisin gerekli çalışmayı yaptığını ifade eden Taşkın, Anastasia’nın tuvalette değil, banyoda ölü bulunduğunu söyledi.


Çalışma Dairesi İşyerleri Teftiş Şube Amiri Emrah Güven:

“Farklı bir görev için getirildiği ve kandırıldığına dair bulguya rastlamadık”

Hem CTP Milletvekili Doğuş Derya’nın hem de Daily Mail gazetesinin iddiaları üzerine YENİDÜZEN’e bilgi veren Çalışma Dairesi İşyerleri Teftiş Şube Amiri Emrah Güven, “Prenses” isimli gece kulübünde denetimler yapıldığını, Anastasia’nın farklı bir görev için getirildiği ve kandırıldığına dair bulguya rastlamadıklarını söyledi.

 

“İçişleri Bakanlığı, 12 Şubat’ta Melega için ön izin verdi”

Güven, Anastasia Melega için 12 Şubat 2025 tarihinde saat 10:25’te İçişleri Bakanlığı tarafından ön izin verildiğini belirtti, çalışma izni çıkarılması için de 30 günlük süresi olduğunu ifade etti. Melega’nın hayatını kaybettiği 4 Mart tarihine kadar söz konusu gece kulübü tarafından herhangi bir başvuru olmadığını ancak yasal sürenin de dolmadığını dile getirdi.

Güven, gece kulübünün maaşlarla ilgili eksik ödemelerin olduğunu tespit ettiklerini ve uyarı vereceklerini kaydetti.


Sosyal Hizmetler Dairesi:

“Kadınlarla ayrı odalarda görüşüldü, fuhuşa zorlandığına dair bulgulara rastlanmadı”

Sosyal Hizmetler Dairesi’nin YENİDÜZEN’e verdiği bilgilerde kadın müfettişleri ilgili gece kulübüne gönderdiğini, ayrı ayrı kadınlarla ayrı odalarda görüşüldüğü belirtildi. Anastasia Melega’nın fuhuşa zorlandığına dair bir tespit yapmadıkları belirtildi.

 

“Anastasia’nın ölümü münferit bir olay değildir”

Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı (KTİHV), gece kulüplerinde çalışırken yaşamını yitiren kadınlarla ilgili bilgi almak amacıyla Polis Genel Müdürlüğü'ne (PGM) resmi dilekçe sundu. Dilekçede, son 5 yıl içinde gece kulüplerinde hayatını kaybeden kadınların sayısı, ölüm nedenleri ve bu olaylarla ilgili yürütülen soruşturma süreçlerine dair bilgi talep edildi.

Dilekçe sunulmasının ardından basına açıklama yapan KTİHV Başkanı Emine Dizdarlı, “Geçen hafta bir gece kulübünde ‘konsomatris’ olarak çalışan bir kadının ölümü, ülkemizde insan hakları ihlallerinin ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Anastasia Melega'nın ölümü, münferit bir olay değildir.” dedi.

Geçmişte de benzer şekilde hayatını kaybeden kadınlar olduğunu kaydeden Dizdarlı, Volha Viarbouska, Marina Butenco, Judy Nawfele ve Siham Benchargu gibi isimlerin de ülkeye çalışmak için gelip yaşamlarını yitirdiğini belirtti.

Dizdarlı, gece kulüplerinde çalışan kadınların çeşitli nedenlerle yaşamını yitirdiğini, ancak ölümlerin çoğu zaman şüpheli yönleriyle etkin bir şekilde soruşturulmadığını ve kamuoyuna tatmin edici açıklamalar yapılmadığını ifade etti. Kadın ölümlerinin polis tarafından şeffaf, etkin ve bağımsız bir şekilde soruşturulması gerektiğini belirten Dizdarlı, devletin bu kadınların can güvenliğinden sorumlu olduğunu hatırlattı.

Gece kulüplerindeki faaliyetlerin yasalarla düzenlendiği belirtilse de, bu işletmelerde hukuka aykırı uygulamalar ve insan hakları ihlalleri yaşandığını dile getiren Dizdarlı, özellikle kadınların sistematik istismara uğraması, insan ticareti ve fuhuşa teşvik gibi suçların varlığını vurguladı. Dizdarlı “Devletin bunlara göz yumması, özellikle sosyal ve ekonomik hakları kısıtlı kadınları daha savunmasız hale getirmekte ve onları ağır insan hakları ihlallerine maruz bırakmaktadır.” dedi.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yasası'nın 24. maddesinde yer alan "Hastane Şiddete Müdahale Birimi"nin yeniden faaliyete geçirilmesi gerektiğini belirten Dizdarlı, bu birimin kadınların korunması açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Dizdarlı, kamuoyunun bu konuda bilgilendirileceğini ve sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı.

Bu haber toplam 954 defa okunmuştur
Etiketler :