Anastasiadis İsviçre’ye “alternatif haritalarla” gidiyor
Kıbrıslı Rum uzmanların, Toprakta şekillendirilen kriterleri yansıtan alternatif haritalar hazırladığı ve Kıbrıslı Rum Lider Nikos Anastasiadis’in 7-11 Kasım’da Ada dışında yapılacak Toprak görüşmelerine bu alternatif haritalarla gideceği haber verildi.
Fileleftheros haberi “Alternatif Senaryolar Hazır… Başkan Anastasiadis’in Bavulunda Kriterlere Dayalı Haritalar Olacak… Toprak: Taraflar Neleri Kabul, Neleri Reddediyor” başlık ve spotlarıyla manşete çekti.
Gazete, bugüne kadar ortaya konulan tezler ve kriterler temelinde Rum tarafının, “göçmenlerin” yüzde 60’ının, yani 100 bin kişinin Kıbrıs Rum devletçiğin altında geri dönmesini istediğini, bu şekilde taraflara kalacak toprak oranını da yüzde 75’e yüzde 25 olarak belirlediğini yazdı.
Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs Rum kurucu devletçiğine kalacak kıyı şeridinin de artırılmasını ve Annan Planı’nda öngörülenin üzerinde toprak düzenlemesi talep ettiğine işaret eden gazete Türk tarafının ise Annan Planı’nın üzerinden 12 yıl geçtiğini ve “Toprak”ta değişiklikler yaşandığını belirterek, Annan haritasını kabul etmediğini hatırlattı.
Gazete kriterler dikkate alındığında Kıbrıs Türk tarafının “özel bölgeler (ör: kantonlar) oluşturulmasını ve kendisine kalacak kıyı şeridinin azaltılmasını kabul ettiğini” iddia ederken, toplu nüfus yer değişimi olamayacağına, haritadaki hattın (iki kurucu devletçik arasındaki sınır çizgisi) düz olması gerektiğine vurgu yaptığını yazdı.
Özel bölgeler…
Kıbrıs Rum tarafının“özel bölgeler belirlenmesi” görüşmelerinde Karpaz’da, Maronit köylerinde kanton önerisinin kabul edilmesi halinde Güzelyurt bölgesinin, idari açıdan “merkezi hükümete bağlı özel bölge olabileceği” görüşünü ortaya koyduğunu yazan gazete, Türk tarafının özel bölgeler fikrini reddettiğini belirtti. Kıbrıs Rum tarafının anıtlar ve manastırlarla, Türk tarafının da çevresinde eski Kıbrıs Rum köyleri bulunan Lefke ile Akıncılar ve benzeri konumdaki Türk bölgeleriyle ilgilendiğini ekledi.
Habere göre Sözcü Nikos Hristodulidis, Avusturya ve Finlandiya’nın “Toprak” görüşmelerine ev sahipliği yapmak istediğini söyledi. Kıbrıs Rum tarafı, bu iki ülkenin de AB üyesi olması nedeniyle Türk tarafının, bu yöndeki bir öneriyi reddedebileceğine inanıyor. Görüşmeler nihayetinde, İsviçre’de olursa Cenevre ve BM merkez ofisleri tercih edilmeyecek, muhtemelen bir banliyöde gerçekleşecek.
----------
“Gündemin bir bölümünü ekonomi oluşturacak”
Diğer yandan Haravgi gazetesi, “Tazminatlar da Toprak Gündeminde… Yoğun Nüfuslu Bölgelerin İadesi İstenecek” başlıklı haberinde toprak düzenlemelerine tabi olacak bölgelerin (Kıbrıs Rum idaresine geçecek bölgeler) büyük oranda çözümün maliyetini de belirleyeceğini, Ada dışındaki Toprak görüşmesine gündemin bir bölümünü de ekonomi konusunun oluşturacağını yazdı.
Rum tarafının mümkün olduğunca çok Kıbrıslı Rum’un Kıbrıs Rum idaresi altında geri dönebilmesi için kalabalık nüfuslu yerleşim bölgelerinin iadesini talep ettiğini hatırlatan gazete “Bu şekilde geri dönecek kişi sayısı ne kadar fazla olursa iade, takas ve tazminat seçeneklerinin uygulanması için ihtiyaç duyulacak para miktarının o kadar azalacağını savunduğunu” ekledi.
Gazete ayrıca “Rum idaresi altında geri dönecek kişi sayısı ne kadar çok olursa Kıbrıs Türk idaresi altında geri dönecek kişi sayısının da o kadar azalacağını, böylece Türk tarafının istediği sarih çoğunluğun en azından nüfusta ve toprakta sağlanacağını” iddia etti. Müzakereci Andreas Mavroyannis ve Sözcü Nikos Hristodulidis’in, Kıbrıs Rum tarafının hedefinin Annan planında öngörülenden daha çok toprak olduğu açıklamasını da hatırlattı.
Anastasiadis’in “Toprak” görüşmesine giderken, Şehircilik, Tapu ve “göçmenlerle” ilgilenen birimlerden teknokratları da yanında götüreceğini hatırlatan gazete müdahil daire ve birimlerin, görüşme sırasında ihtiyaç duyulabilecek verileri bulmak için yoğun bir hazırlık içerisinde olduğunu belirtti.
Toprak görüşmesinin teorik olmayacağının, “tarafların toprak düzenlemelerine tabi olmasını istedikleri yerlerle ilgili haritalar da teati edeceğinin” artık doğrulandığını savunan gazete Rum tarafının, 1974 öncesinde kalabalık nüfuslu olan Güzelyurt’u, Rumlar için arkeolojik, dini ve tarihi önemi olan yerleri talep ettiğini yazdı.
Gazete her iki tarafın da üretim, ticaret ve turizm açısından kalkınma perspektifi olan bölgelere önem verdiğini, Güzelyurt’u da bu kapsamda gördükleri için özellikle bu bölgeyle ilgili görüşme olacağını yazdı. Bölgelerin değer hesaplamaları ve bu hesaplamanın 1974 öncesi fiyatlarla mı yoksa bugünkü fiyatlarla mı yapılacağı parametresinin de masada olacağını haberine ekledi.
Alithia “İsviçre-Toprak… Görüşme Programı Netleştiriliyor” başlıklı haberinde Toprak görüşmelerinin İsviçre’de yapılacağının kesinleştiği bilgisi aldığına işaret ederek, muhtemelen 7-11 Kasım’da yapılacak görüşmelerin programının da önümüzdeki hafta başında netleştirileceğine dikkat çekti.
AB’deki ortaklarından anlayış
Gazeteye göre Rum Sözcü Nikos Hristodulidis, Nikos Anastasiadis’in Brüksel’de AB’li ortaklarıyla görüşmelerindeki ana konuyu Güvenlik ve Garantiler’in oluşturduğunu, bu görüşmelerden çok önemli iki unsur ortaya çıktığını söyledi.
Unsurlardan birinin, Anastasiadis’in muhataplarının “2016’da AB üyesi bir ülkenin üçüncü bir devlet tarafından garanti edilmesinden söz edilemeyeceğini anlamaları” olduğunu söyleyen Hristodulidis “Mevcut konjonktürde AB üyesi devletlerin bu yaklaşımını özellikle önemli buluyoruz” ifadesini kullandı. İkinci unsurun “Anastasiadis’in (güvenlik/garantiler) önerisinin, güvenlik konusundaki olası kaygılara gereken bütün cevapları verdiğine, bütün emniyet supaplarını sağladığına inanılması olduğunu” savundu.
Habere göre Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras da, Brüksel’de temas ettiği denklerinden garantiler konusunda anlayış bulduğunu açıkladı. “Meseleyi François Hollande ve Angela Merkel ile görüştüm, tam bir anlayış buldum” diyen Çipras “Türk askerinin Ada’da kalmasını öngören çözüm sürdürülebilir olmaz. Kıbrıs halkının ihtiyaç duyduğu tek garanti çözümdür” ifadesini kullandı.
İngiltere Başbakanı Theresa May ile görüştüğünü anlatan Çipras, May’in, bütün güçlerin garantiler konusunu ortaya koymaması halinde İngiltere’nin garantörlük talep etmeyeceğini söylediğini anlattı.
Çipras Yunanistan’ın garantiler konusunu ortaya koymayacağını ancak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamalarını işaret ederek “Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili ortam oluştuğundan emin değiliz” dedi.
Öte yandan Politis, İsviçre’de 7-11 Kasım’da yapılması beklenen Toprak görüşmesinin Kıbrıs sorununa çözüm çabalarının varacağı sonuç yanında, Rum tarafında 18 Aralık’ta yapılması beklenen yerel seçimler açısından da belirleyici olacağına dikkat çekti.
Gazetenin “Toprak ve Cenevre Seçimleri Belirliyor” başlıklı manşet haberine göre siyasi partiler seçim çalışmalarını tırmandırmalarına karşın gündemlerinde; Cenevre’nin, iki tarafın Toprak başlığında olası yakınlaşması ile önemli gelişmeleri tetiklemesi halinde seçimleri erteleme de bulunuyor, ancak bu konuda inisiyatifi ve sorumluluğu hükümete havale ediyorlar.
Gazete Kıbrıs Rum İçişleri Bakanı Sokratis Hasikos’un çalışma arkadaşlarına, bakanlığın, seçimlerin 2,5 yıl ertelenmesiyle ilgili yasa tasarısını meclise sunmaya hazır olması için gelişmeleri takip etme direktifi verdiği yolunda bilgiler bulunduğunu yazdı.
TAK