Anastasiadis: “Kırmızı çizgi federal çözüm”
Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis, “Tek hedef Kıbrıs sorununun çözümü aracılığıyla işleyebilir, sürdürülebilir, federal bir devlet kurmaktır” dedi.
Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis, “Tek hedef Kıbrıs sorununun çözümü aracılığıyla işleyebilir, sürdürülebilir, federal bir devlet kurmaktır” dedi.
Anastasiadis, gerek Kıbrıs sorunundaki gelişmeler, gerek Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “toprağa dair yeni emrivakiler dayatma çabası” diye nitelediği kapalı Maraş’la ilgili eylem sonrası “kırmızı çizgisini” belirlediğini açıkladı.
Fileleftheros’a konulan Kıbrıslı Rum lider, kırmızı çizgilerini şöyle sıraladı:
1-) “İki devletli çözüm ya da yasadışı bir oluşumun egemenliğinin tanınması söz konusu değildir”
2-) BM parametreleri ve Kıbrıs sorununun çözüm şekliyle ilgili kararlarda ifade edilenlerin dışında Kıbrıs sorununda hiçbir görüşme yapılamaz.
3-) Tek hedef –Kıbrıs sorununun çözümü aracılığıyla-işleyebilir, sürdürülebilir, federal bir devlet kurmaktır”
MARAŞ: MEZAR TAŞI
Anastasiadis, kapalı Maraş’ta atılacak yanlış adımın Kıbrıs sorununa mezar taşı olacağını söyledi.
“Kapalı Maraş’ın yasadışı rejime bir çeşit tabii kılınması söz konusudur” diyen Anastasiadis, Kapalı Maraş’ın statüsünde değişiklikte ısrar edilmesinin, önemli müzakere başlıklarından biri olan ve Guterres Çerçevesi’nde de yer alan Toprak başlığını etkisiz hale getireceğini belirtti.
Anastasiadis, “mülkiyeti, garantileri, güvenliği ve çözüm bekleyen bir dolu konuyu göz ardı etmemekle birlikte, başlıca meselelerden biri toprak düzenlemeleridir” dedi.
MÜZAKERELER
Anastasiadis “Müzakerelerin başlaması çok mu uzak?” sorusuna karşılık, BM Genel Sekreteri’nin raporunda müzakereleri çağırma niyeti bile görmediğini söyledi.
“Acaba, bizi bu noktaya kadar getirebilecek tehlikeler doğru değerlendirilmedi mi?” sorusuna muhatap olan Anastasiadis şu cevabı verdi:
“Yani Genel Sekreter’in 28 Eylül raporunda ifade ettiklerine bakmadan Crans Montana’da Türkiye’nin sunduklarını kabul mü etmeliydim? İç konularda önemli ilerlemeler kaydedildiğini Genel Sekreter kendisi söylüyor. Özellikle de yönetim, yetki paylaşımı ve etkin katılım konularında. Genel Sekreter’in raporunda objektif olmayan şey şu ki bunu söylemekte tereddüt etmiyorum; garantör güçlerin olumlu olduğuydu ki bu gerçeğe tamamen yabancı bir şeydi. Çünkü Türkiye müdahale hakkıyla garantilerin korunmasında ısrar ediyordu, Yunanistan garantilerin kaldırılmasını ve askerin çekilmesini istiyordu.
Kıbrıs’ı veya Kıbrıslı Türkleri Türkiye’nin kontrollü parçası haline getirecek bir şeyi kabul mü etmeliydim?”