Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorununa en kısa zamanda, 2016'da bile bir çözüm bulabilmek için aynı yoğun tempoda ve bıkmadan çalışmaya devam etmeye kararlı olduğunu yeniden teyit etti, bunun tutkulu bir hedef olduğunu vurguladı.

Anastasiadis, “Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk toplumları birbirlerine yapıcı ve karşı tarafın hassasiyetine saygılı biçimde yaklaşırlarsa öne çıkan ihtilafımızı iyi hazırlanması gereken rehber doktrinimizle çözebilir ve 'dolaylı muğlaklıklar', uygulanmasını tehlikeye atacak yetersizlikler olmadan halkımıza net bir plan sunabiliriz” şeklinde konuştu. Atlantik Konseyi'nin iştirakinde New York'ta düzenlenen 2016 Concordia Zirvesi'nde bir konuşma yapan Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorununa bir çözümün, zor uluslararası konuların çözümü için katkı olabilecek bir uzlaşma durumunun nasıl kabul edileceği yönünde bir değerler dizisi haline geldiğini söyledi. Bratislava'daki Avrupa Birliği'nin 27 liderinin gayrı resmi toplantısına değinen Anastasiadis, “Birleşik Krallığın AB'nden ayrılmasından sonra Birliğin geleceğini görüştük. Avrupa Birliği'nin karşı karşıya olduğu birçok sorunu halletmek için yollar bulmada ve vatandaşlarımızın halledilmesini beklediği bir yansıma süreci için kolları sıvamaya karar verdik” dedi.

“AB ortak egemenliğin büyük bir örneğidir”

Nikos Anastasiadis konuşmasına şöyle devam etti:
“Fark edilir şekilde ve hızla somut fikirler ve girişimlerle hareket etmemiz gerektiğine karar verdik. Gücümüzün birlik içinde olmamızda yattığının hepimizin ortak görüşü olduğunun altını çizmek isterim. Avrupa Birliği evrensel düzeyde ortak egemenliğin büyük bir örneğidir. Birlik, karşı karşıya kaldığı zorluklara rağmen Avrupa'da 60 yıldır barış, istikrar ve refahı sağlamayı başarmış, açık ve rekabet edilebilir bir piyasa oluşturmuş, iç sınırları kaldırmış, evrensel gündemi etkileyebilme arayışı içinde olmuştur. Bunlar Avrupa Birliği'nin esas sağlamlığıdır ve tam da burada Avrupa vatandaşlarının güvenini bir kez daha toparlamamız gerekmektedir. Avrupa'nın geçmişte de olduğu gibi yeni bir ortam benimsemekte olduğuna inanmaktayım. Bunun içindir ki Avrupa projesi, özellikle benim ülkem gibi sorunları olanlara, hepimize bir rehberdir.”

“Amacım basit ve açık: Kabul edilmez statükonun sona ermesi”

“Kıbrıs barış ve istikrarın en fazla eksikliğinin olduğu bir bölgededir, kırk iki yıllık Kıbrıs sorununa bir çözüm bulmak için yoğun çaba harcamaktadır. Kapsamlı bir çözüme ulaşabilmemiz için koşulların artık geçerli olacağı yönünde ihtiyatlı iyimserlik içindeyim. Benim amacım basit ve açıktır: Kabul edilmez statükonun sona ermesi, Kıbrıs'ın bölgesel rolünü daha da artıracak, bölgenin istikrar ve refahına katkı yapabilecek kapsamlı ve uygulanabilir bir çözüme ulaşabilmek. Kıbrıs sorununa Avrupa Birliği müktesebatı, değerleri ve ilkeleri çizgisinde, uygulanabilir ve yaşayabilir, bütün Kıbrıslıların insan haklarını ve temel özgürlüklerini koruyacak bir çözüm.”

“Tutkulu hedefim olan en kısa zamanda…”

“23 Ağustos 2016 – 14 Eylül 2016 döneminde sekiz görüşmeyi kapsayan yoğunlaştırılmış bir müzakere sürecini yeni tamamladık. Yönetim, Avrupa Birliği, Ekonomi, Mülkiyetle ilgili fasıllarda önemli ilerlemelere rağmen hala daha yakınlaşma olmayan bazı konular bulunmaktadır. Özellikle Mülkiyet, Toprak, Güvenlikle ilgili temel fasıllarla, Çözümün 1. Günden başlaması ve mali yönüyle ilgili farklılıklar vardır. Ben, tutkulu hedefim olan en kısa zamanda, 2016'da bile bir çözüm bulunabilmesi için aynı yoğun tempoda ve bıkmadan çalışmaya devam etmeye kararlı olduğumu garanti etmek isterim.”

“Türkiye’nin katkısı çok önemli”

“Bu inancım, iki tarafın yapıcı ve karşı tarafın hassasiyetine saygılı biçimde yaklaşması esasına dayalıdır. O zaman öne çıkan ihtilafımızı iyi hazırlanması gereken rehber doktrinimizle çözebilir ve 'dolaylı muğlaklıklar', uygulanmasını tehlikeye atacak yetersizlikler olmadan halkımıza net bir plan sunabiliriz. Bu bağlamda Türkiye'nin somut anlamda katkısı çok önemlidir. Amerika Birleşik Devletleri gibi ortaklarımızdan ve dostlarımızdan Türkiye'ye yapıcı bir yaklaşıma, özellikle içinde bulduğumuz yoğun müzakere sürecinin nihai sonucuna karar verecek kritik konulara önem vermesini iletmelerini beklemekteyiz. Devam eden müzakereler paralelinde Hükümetim, uzun vadeli sürdürülebilir büyümenin temellerini atmak amacıyla tutkuyla yürüttüğümüz reform gündemi üzerinde yoğunlaşmakta, iş ortamını geliştirmekte yabancı yatırımları daha da artırmaktadır.” Bu, Kıbrıs ekonomisi en zorlu döneminden çıktığı bugünlerde daha da uygulanabilirdir. AB Kurumları ve IMF ile Mart 2013'te kabul ettiğimiz makroekonomik uyum programının uygulanmasını başarıyla tamamladık.”

“Kaynaklar Kıbrıs’ı önemli bir uluslar arası enerji merkezine dönüştürmeye yöneltecek”

Anastasiadis konuşmasında, mali sistemin istikrarının sağlanması, yeniden yapılanmış ve tamamen sermayesi yenilenmiş bir bankacılık sektörünün ortaya çıkmasıyla sonuçlanan ekonomik reformdan ve mali sağlamlıktan da söz etti; böylelikle Kıbrıs'ın programda olan ülkelerden daha önce uluslararası sermaye piyasalarına döndüğünü anlattı. Münhasır Ekonomik Bölge içerisinde ve bölgede keşfedilen ve milyarlarca avro tutarında olan doğal gaz kaynaklarından söz etmek de önemlidir. Bu kaynaklar Kıbrıs'ı önemli bir uluslararası enerji merkezine dönüştürmeye yöneltecektir. Münhasır Ekonomik Bölgede ve bölgemizde milyarlarca avroyu bulan, Kıbrıs'ı sadece bölgede değil Avrupa Birliği içerisinde de önemli uluslararası bir enerji merkezine dönüştürecek olan doğal gaz kaynakları bulunduğunu belirtmek de önemlidir. Doğal kaynaklar Avrupa Birliği'nin enerji güvenliğine de katkıda bulunacaktır. Biz bundan dolayı yabancı politikamızda bölgesel, bütünleyici bir yaklaşım takip etmekteyiz. Kıbrıs'ın bölgemizde istikrar, barış ve refahı elde ederek işbirliğini güçlendirmek için üstlendiği girişimler çerçevesinde Hükümetler düzeyinde güney komşularımızla bir dizi üçlü görüşmelere başladık. Hedefimiz gelecek aylarda, karşılıklı fayda sağlayacak belirli projelerle, belirli ve hedefe yönelik bakanlar düzeyinde toplantılar ve zirveler düzenleyerek bu birlikteliği daha da artırmayı amaçlamaktayız.”

“ABD ile ilişkilerin ‘stratejik önemi’ var”

Konuşmasında Amerika Birleşik Devletleri'yle ilişkilere de değinen Anastasiadis, bu ilişkilerin 'stratejik önemi' bulunduğunu vurguladı, karşılıklı bir ABD-Kıbrıs diyaloğunun ekonomik işbirliğinin birçok konusunda ilerleme sağlayacağına dikkat çekti.

“Kıbrıs’ın geleceği, Avrupa’nın geleceğiyle bağlantılı”

Anastasiadis, “Aynı zamanda Kıbrıs soruna bir çözüm, zor uluslararası konuların çözümü için katkı olabilecek bir uzlaşma durumunun nasıl kabul edilebileceği yönünde bir değerler dizisi haline gelecek, güvensizliğin nasıl aşılabileceğine, farklı toplumların barış içinde nasıl var olabileceklerine bir örnek olacak ve bu Avrupa'nın yararına, onun geleceğinin yararına olacak, toprağında yabancı askerlerin varlığıyla, üyelerinden birinin zor kullanılarak bölünmüşlük tezatlığını sona erdirecek, Kıbrıs'ın bölgede güven sağlayıcı olarak rolünü artıracaktır” şeklinde konuştu. Anastasiadis sözlerini “Bu nedenle biz Kıbrıs'ın geleceğinin Avrupa'nın geleceğiyle bağlantılı ve bağlı olduğunu ısrarla belirtmekteyiz. En son Bratislava'daki Avrupa Birliği Gayrı Resmi Devlet Başkanları toplantısında da 'Kıtamız üzerindeki savaşların ve derin bölünmelerin sonucunda Avrupa Birliği barışı, demokrasiyi korumuş, ülkelerimizin refahını sağlamıştır. Birlik dışında birçok ülke ve bölge hala bunlar için mücadele vermektedirler. 27 üye ülke ile birlikte Avrupa Birliği'nin başarısını bu ortak tarihte inşa etmeye kararlıyız' denilmiştir” şeklinde tamamladı.

(CNA)