1. HABERLER

  2. GÜNEY

  3. “Anastasiadis tezleri yazılı istiyor” iddiası
“Anastasiadis tezleri yazılı istiyor” iddiası

“Anastasiadis tezleri yazılı istiyor” iddiası

Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in “müzakerelerin yeniden başlamasından önce, Ankara ve Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı’nın, tezlerini yazılı olarak sunmalarını istediği” iddia edildi.

A+A-

Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in “müzakerelerin yeniden başlamasından önce, Ankara ve Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı’nın, tezlerini yazılı olarak sunmalarını istediği” iddia edildi.
Fileleftheros gazetesi “Tezleri Yazılı İstiyor- Başkanın Müzakerelerden Önceki Şartı Ne- AB Elçilerinin Karşısında Ne Dedi” başlıklarıyla manşete çektiği haberinde, Anastasiadis’in geçtiğimiz Çarşamba günü AB büyükelçileriyle gerçekleştirilen bir çalışma yemeğinde söylediklerine yer verdi.
Etkinliğin AB dönem başkanlığının sona ermesi sebebiyle Avusturya büyükelçiliği tarafından düzenlendiğini yazan gazete, Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in burada yaptığı konuşmanın basına yansımadığına işaret etti.
Gazete “elindeki bilgilere dayanarak”, Anastasiadis’in müzakerelerin yeniden başlaması konusundaki açıklamasından kısaca şunların ortaya çıktığını iletti;
“1. Kendisi (Anastasiadis), Guterres çerçevesiyle ilgili olarak özlü öneriler ortaya koydu. Müzakere sürecinin yeniden başlamasından önce, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının tezlerini yazılı olarak sunmasının esas olduğuna işaret ediyor. 2. Jane Holl Lute’un yapacağı görüşmelerin, müzakerelerin yeniden başlaması için, üzerinde hem fikir olunmuş referans şartlarına yol açmasını umuyor. 3. Çözümsüzlük veya işlevsel olmayan bir çözüm, aynı trajik sonuçlara sebep olabilir ve Kıbrıs sorununa daha çok ağırlık ekleyebilir. 4. Türkiye’nin, bir çözüme ulaşmaları için Kıbrıslıların müzakere etmesine izin vermesi gerekir. 5. Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletlerin, güvenlik konularında güçlenmiş bir rol üstlenmesi ve çözümün hükümlerinin normal ve güvenli bir şekilde uygulanmasını garanti etmesi gerekir.”
 

“Özel bir şekilde okunması gerektiği”

Anastasiadis’in AB elçilerine söylediklerinin “özel bir şekilde okunması gerektiğini” ve Anastasiadis’in elçileri Kıbrıs sorununa nasıl yaklaştıkları ve eleştiride bulundukları konusunda dikkatli olmaya çağırdığını yazan gazete, Anastasiadis’in, Türkiye’nin Strazburg ve Avrupa Konseyi’ndeki eylemlerine özellikle vurgu yaptığını da kaydetti.
“Elindeki bilgilere” dayanarak, “Anastasiadis’in Türkiye’nin takındığı tavırla meydan okumasını kınadığını” yazan gazete, “çünkü Türkiye’nin kendisini ilgilendiren konular görüşüldüğü zaman (AİHM’nin Kıbrıs’taki insan hakları ihlallerine ilişkin kararları) Bakanlar Komitesi toplantılarından ayrıldığını” iddia etti.
Gazete, buna paralel olarak Anastasiadis’in “Titina Loizidu davasıyla ilgili olarak Avrupa Konseyi’ndeki bazı devletlerin tutumuyla ilgili duyduğu rahatsızlığın ortaya çıkmasına izin verdiğini” de belirtti.
Gazete iç sayfadan da yer verdiği haberinde, Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in “Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının müzakerelerin yeniden başlamasından önce, Guterres çerçevesiyle ilgili tezlerini yazılı olarak sunmaları gerekeceğini savunduğu” iddiasında bulundu.
Anastasiadis’in etkinlikte yaptığı konuşmanın içeriğinin basından uzak tutulduğunu yazan gazete, Anastasiadis’in yemekteki konuşmasının gazeteciler tarafından alınmaması ve konuşma metninin de basına verilmemesinin kararlaştırıldığına dikkati çekti.
“Elindeki bilgilere” göre, Anastasiadis’in Avrupalı büyükelçilere hitaben yaptığı konuşmada “iyi niyet ve ruhla, müzakerelerin yeniden başlaması için hazır ve iyimser olduğunu” söylediğini ileten gazete, Anastasiadis’in Avrupalı diplomatların karşısında “BM Güvenlik Konseyinin ilgili kararlarında da belirtildiği üzere, demokratik bir iki kesimli iki toplumlu federasyonda, üçüncü ülkelerin garantileri, yabancı ordular ve yapay bölücü çizgilerin olmadığı, modern, işlevsel bir Avrupa devletine ilişkin hedefini tekrarladığını” iletti.
Haberde, Anastasiadis’in etkinliğe katılanları “Türkiye’nin, AB üyesi bir devletin güvenliğini garanti etmesini düşünüp düşünemeyeceklerini kendi kendilerine sormaya çağırdığı” da ifade edildi.
“Elindeki bilgilere dayanarak”, Anastasiadis’in “Lefkoşa’daki büyükelçileri aracılığıyla AB’deki ortaklarından, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları (AİHM) önerilerine ve kararlarına uymasına katkıda bulunmalarını istediğini” öne süren gazete, Anastasiadis’in “Türkiye’nin AİHM kararlarını görmezden gelmekle kalmayıp, Bakanlar Komitesinin kendisini de görmezden geldiği” iddiasında bulunduğunu da aktardı.
Anastasiadis’in büyükelçileri “Türkiye’nin, Kıbrıs aleyhindeki ihlal konularının ele alındığı son toplantılarda, Bakanlar Komitesinin toplantı salonunda bulunmamayı tercih ettiği konusunda bilgilendirdiğini” de yazan gazete, Anastasiadis’in Titina Loizidu davasının da ele alınacağı Strazburg’daki Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin bir sonraki toplantısı sırasında, büyükelçilerden destek istediğini ekledi.

Hristodulidis: “Başka çözümler tartışılmıyor”
Gazete başka bir haberinde ise, Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in Kıbrıs sorunuyla ilgili yaptığı açıklamaya yer verdi.
Buna göre, Kıbrıs’ın güneyinin, üzerinde hem fikir olunan çözüm çerçevesine bağlı olduğunu iddia eden Hristodulidis, başka gidişatlara yönelik çözümler aranmamakta olduğunu ileri sürdü.
Hristodulidis, Rum Radyo Televizyon Kurumu RİK’e yaptığı açıklamada, Rum hükümetinin federasyon haricinde başka çözümler tartıştığına dair iddiaları reddederek, Rum kesiminin amacının, “referans şartlarında”, BM Genel Sekreteri’nin çerçevesi haricinde, son müzaker sürecinde varılan görüş birliklerinin kilitlenmesi de olduğunu öne sürdü.
Bununla birlikte görüş birliklerinden kuşku duyulamayacağını ifade eden Rum bakan, ancak her şey üzerinde hem fikir olunmazsa, hiçbir şey üzerinde hem fikir olunduğunun düşünülemeyeceğini belirtti.
BM Genel Sekreterinin Kıbrıs’la ilgili geçici özel danışmanı Jane Holl Lute’un misyonu konusunda ise Hristodulidis, garantör ülkelerle temaslarının ardından, Kıbrıs’ın Lute’un gezisinin son durağı olacağının düşünüldüğünü ifade etti.
Hristodulidis, Lute’un “referans şartlarında” anlaşma sağlanması hedefiyle birkaç gün adada kalacağına dair bir tahminde de bulundu.
Hristodulidis son olarak, ExxonMobil-Qatar Petroleum’un tek yanlı olarak ilan edilen Rum MEB’indeki Delfini hedefindeki sondajının normal şekilde ilerlediğini de sözlerine ekledi.                

 

Bu haber toplam 1661 defa okunmuştur