Anayasa Mahkemesi: “Eğitim devletin işi”
“Dini eğitimin veya hafızlık eğitiminin Din İşleri Komisyonu tarafından yapılmasının devletin gözetim ve denetimi ile eşdeğer kabul edilmesi mümkün değildir.”
KARARDAN:
- “Türkiye Cumhuriyeti’nde durum çok farklıdır”
- “Türkiye Cumhuriyeti’nde Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 136. maddesi uyarınca genel idare, yani Türkiye Cumhuriyeti merkezi idaresinin bir parçasıdır.”
- “KKTC’de Din İşleri Dairesi, Vakıflar Örgütünün tüzel kişiliği içerisinde yer alıyor.”
- “Din İşleri Dairesi nezdinde oluşacak bir komisyon tarafından yapılacak denetimin, devletin gözetim ve denetimi olarak kabul edilmesi mümkün değil”
Ayşe GÜLER
Anayasa Mahkemesi’nin Kur’an kursları ve hafızlık eğitimine yönelik oybirliğiyle ilgili verdiği kararın ‘gerekçesi’ yayımlandı.
39 sayfalık dava kararında Din İşleri Dairesi Yasası’nın iki farklı maddesi 8 A(1 , ve 8B (2) (A) Anayasa’ya aykırı bulundu.
Buna göre; Din İşleri Başkanı’nın atanma ve görevden alınma koşullarını düzenleyen
yasanın 8A (1) fıkrasının; Anayasa’nın 1. ve 4. maddesine uygun olmadığı ifade edildi.
Heyet, Din İşleri Başkanı Yardımcısının atanma koşullarının Anayasa’nın 1’inci maddesinde yer alan hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı buldu.
Söz konusu atama koşulları, yasama yetkisi Cumhuriyet Meclisi’nde olmasına rağmen idareye keyfi ve sınırsız yetki kullanma hakkı verdiğinden, yasama yetkilerini idareye devretmiş olduğu ifade edilerek, Anayasa’nın 4’üncü maddesine aykırı bulundu.
Hafızlık eğitimi…
Din İşleri Komisyonu’nun hafızlık eğitimi verme yetkisini belirleyen yasanın 8 (B) 2 (A) bendi ise ‘vicdan ve din özgürlüğünü’ belirleyen Anayasa’nın 23’üncü maddesnin 4. fıkrasına ve ‘öğrenim ve eğitim hakkını’ düzenleyen 59’uncu maddesinin 2. fıkrasına aykırı bulundu.
Buna göre; yasanın 8 (B) 2 (A) bendinde yer alan “Din Hizmetleri Eğitimi ve Halkla İlişkiler Birimi bünyesinde Eğitim İşleriyle Görevli Bakanlığın izni ile yapılan hafızlık eğitimi kurslarını düzenlemek, sınav yapmak ve başarılı olanlara hafızlık belgesi vermek” maddesinin “din eğitim ve öğretiminin, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır” noktasına uygun görülmedi.
Aynı madde, Anayasa’nın eğitim ve öğrenimin çerçevesinin çizildiği 59’uncu maddenin 2’inci fıkrasına göre; “her türlü öğretim ve eğitim etkinliği devletin gözetim ve denetimi altında serbest” olduğuna ilişkin maddesine aykırı bulundu.
“Türkiye’de durum farklı”
Kararda ayrıca dini eğitimin veya hafızlık eğitiminin Din İşleri Komisyonu tarafından yapılmasının devletin gözetim ve denetimi ile eşdeğer kabul edilmesinin mümkün olmadığına da vurgu yapıldı.
Anayasa Mahkemesi heyeti tarafından verilen kararda; Türkiye Cumhuriyeti’nde durumun çok farklı olduğuna dikkat çekildi.
Türkiye Cumhuriyeti’nde Diyanet İşleri Başkanlığı, TC Anayasa’sının 136. maddesi uyarınca Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yürütülen eğitim konularında devletin gözetim ve denetimi bulunduğu kabul edildiğine değinildi.
KKTC’de ise Din İşleri Dairesi, Vakıflar Örgütünün tüzel kişiliği içerisinde yer alıyor.
Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Anayasal bir kurum statüsünde olduğuna işaret edildi.
Din İşleri Dairesi de Vakıflar Örgütü’nün tüzel kişiliği altında yer aldığı belirtildi.
Bu nedenle de Din İşleri Dairesi nezdinde oluşacak bir komisyon tarafından yapılacak denetimin devletin gözetim ve denetimi olarak kabul edilmesi mümkün olmadığına vurgu yapıldı.
“Laiklik…”
Yasanın 8B(1) maddesi ile kurulan Din İşleri Komisyonu’nun Anayasanın 1. maddesinde yer alan laiklik ilkesine de aykırı olduğu ileri sürüldü.
Anayasa Mahkemesi; laikliğin ne olduğunu kararında belirtikten sonra, laik bir devletin dini kurumlarının devlet fonksiyonu görmemesi gerektiğini, devlet kurumlarının din fonksiyonu ifa etmemeleri gerektiğini söyledi.
“ Laik bir devlette ...devlet ve din kurumlarının ayrı olması gerektiğini” kabul eden Anayasa Mahkemesi, Din İşleri komisyonu kurulması ve bu komisyonun memurlar dışında din görevlilerinin yer değiştirme işlemlerini yapma, din hizmetleri yeterlilik sınavını yapma konularının da yetkilendirilmesinde laiklik ilkesine aykırılık bulunmadığına karar verdi.
İLGİLİ ANAYASA MADDELERİ NE İÇERİYOR?
Anayasa’nın 1’inci maddesi devletin şekli ve niteliklerini, 4’üncü maddesi ise yasama yetkisinin hukuki zeminini oluşturuyor.
Buna göre; Anayasa’nın 1’inci maddesinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletinin demokrasi, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan laik bir cumhuriyet olduğuna vurgu yapılıyor.
‘Yasama Yetkisi’nin belirlendiği 4’üncü maddede ise “Yasama yetkisi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkı adına Cumhuriyet Meclisi’nindir” deniliyor.
Anayasanın 23’üncü maddenin 4’üncü fıkrası ise din eğitim ve öğretiminin, devletin gözetim ve denetimi altında yapılmasını zorunlu kılıyor.
59’uncu maddesi ‘öğrenim ve eğitim hakkını’ düzenliyor.
İlgili maddenin 2’inci fıkrası her türlü öğretim ve eğitim etkinliğinin devletin gözetim ve denetimi altında serbest olduğuna işaret ediyor.