'ANAYASA MAHKEMESİ'NDEN GERİ DÖNER'
Vergi cezaları affı geldi, gözler hukuki boyuta çevrildi… 'YASAL ZEMİN' tartışması… Emekli Başsavcı Akın Sait, YENİDÜZEN’e konuştu
Ayşe GÜLER
Vergi cezalarını tamamen kaldırarak, gecikme zammı tahsilinde ödeme şekline göre indirim yapılması öngörülen‘İndirimli Tahsilata İlişkin Yasa Gücünde Kararname’, YASAL ZEMİN tartışmasını da beraberinde getirdi.
Daha önce de UBP-DP Azınlık Hükümeti tarafından çıkartılan ve ‘ekonomik konularda ve ivediliği olmaması’ nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nden geri dönen seyrüsefer affı sonrasında gündeme gelen vergi cezaları affı, gözleri hukuki zemine çevirdi.
NOLAN: İVEDİLİK OLUP OLMADIĞI TARTIŞILABİLİR… Yüksek Mahkeme Eski Başkanı Nevvar Nolan, konu hakkında bilgisinin olmadığını ifade etmekle birlikte vergi cezaları affının ekonomik sınıfa girebildiğini ancak ivediliği olup olmadığı ya da hangi koşullar altında ivedi olduğunun tartışabileceğine dikkat çekti.
SAİT: ANAYASA MAHKEMESİ’NDEN GERİ DÖNER… Vergi cezaları affıyla ilgili çıkartılan yasa gücündeki kararnamenin ivediliği ile ilgili bazı soru işaretlerinin olduğunu, bu konunun Anayasa Mahkemesi’nden geri döneceğini vurgulayan Eski Başsavcı Akın Sait, “İlk nazarda ivedilik nerede? Ne oldu da bu konu ivedilik oldu, vergi cezaları affedildi?” diye sordu
ERHÜRMAN: KARARNAME, YÜRÜTMENİN YASAMANIN YETKİSİNE TECAVÜZ ETTİĞİ ANLAMINA GELİYOR… CTP Genel Başkanı, Milletvekili, Hukukçu Tufan Erhürman, Meclis’in açılmasına çok az süre kala, vergi cezaları affıyla ilgili yasa gücünde kararname çıkartılmasının ‘yürütmenin yasamanın yetkisine tecavüz ettiği’ anlamına geldiğini vurguladı
Ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılar göz önünde bulundurularak çıkartıldığı ifade edilen ‘İndirimli Tahsilata İlişkin Yasa Gücünde Kararname’, yasal zemin tartışmasını da beraberinde getirdi.
Daha önce de UBP-DP Azınlık Hükümeti tarafından çıkartılan ve mahkeme tarafından Anayasa’ya aykırı bulunan seyrüsefer affı sonrasında gündeme gelen vergi cezaları affı, gözleri hukuki zemine çevirdi.
Meclis’in açılmasına 1 ay kala yasa gücünde kararnameyle vergi cezaların affedilmesi, tepki de topladı.
Yüksek Mahkeme Eski Başkanı Nevvar Nolan, bu konunun ekonomik sınıfa girebildiğini ancak ivediliği olup olmadığı ya da hangi koşullar altında ivedi olduğunun tartışabileceğine dikkat çekti, “Bu konudaki yasa gücündeki kararnamenin ivedi olup olmadığına” yönelik soru işaretleri var mı? sorusuna cevaben ise Nolan, “Şu an ben onu göremiyorum. İvediliğin nasıl ortaya çıktığını birileri ileri sürsün ve beni tatmin etsin…” dedi.
Vergi cezaları affıyla ilgili çıkartılan yasa gücündeki kararnamenin ivediliği ile ilgili bazı soru işaretlerinin olduğunu vurgulayan Eski Başsavcı Akın Sait, “İlk nazarda ivedilik nerede? Ne oldu da bu konu ivedilik oldu, vergi cezaları affedildi?” diye sordu
Eski Başsavcı Sait, bu konunun Anayasa Mahkemesi’nden geri döneceğine de vurgu yaptı.
Öte yandan CTP Genel Başkanı, Milletvekili, Hukukçu Tufan Erhürman, Meclis’in açılmasına çok az süre kala, vergi cezaları affıyla ilgili yasa gücünde kararname çıkartılmasının ‘yürütmenin yasamanın yetkisine tecavüz ettiği’ anlamına geldiğini vurguladı, Anayasa’nın 112’nci maddesinde Bakanlar Kurulu’nun yalnızca ivediliği bulunan konularda yasa gücünde kararname çıkarabileceğinin çok açık biçimde belirtildiğine işaret etti.
Kararnameden nasıl yararlanılacak?
Kararnamenin31 Aralık 2014 tarihinden öncesine ait vergi ve kamu alacaklarına ilişkin borçların kolaylıkla ödemesine imkan tanımak için hazırlandığı ifade edilmişti.
Başbakan Hüseyin Özgürgün, kesinleşmiş alacaklardan herhangi bir şekilde vazgeçilmeyeceğini açıklamış, “Vergi cezalarını tamamen kaldırıyor, gecikme zammı tahsilinde ödeme şekline göre indirim yapıyoruz” şeklinde konuşmuştu.
Çıkartılan kararname ile 36 aya kadar taksit imkanı tanınacağı açıklandı.
Peşin ödemelerde gecikme zammında yüzde 98, 12 aya kadar olan taksitlerde yüzde 85, 24 aya kadar olan taksitlerde yüzde 75, 36 aya kadar olan taksitlerde yüzde 65 oranında gecikme zammı indirimi yapılacağı belirtildi.
Belediyeler ve Vakıflar İdaresi’nin yetkili kurullarında alacakları kararla yasa gücünde kararnameden yararlanabileceği kaydedildi.
Yüksek Mahkeme Eski Başkanı Nevvar Nolan:
“İvediliği olup olmadığı tartışılabilir”
Yüksek Mahkeme Eski Başkanı Nevvar Nolan, konu hakkında bilgisinin olmadığını ifade etmekle birlikte yasa gücündeki kararnamelerin ekonomik konularında çıkartılabileceğini, bu nokta da ivedilik arandığını vurguladı.
Nolan, bu konunun ekonomik sınıfa girebildiğini ancak ivediliği olup olmadığı ya da hangi koşullar altında ivedi olduğunun tartışabileceğine dikkat çekti.
Detaylar ortaya çıktıkça ana ilkenin ışığında konunun değerlendirilebileceğine işaret eden Nolan, vergi cezaları affıyla ilgili çıkartılan yasa gücündeki kararnameyle ilgili net bir şey söyleyebilmenin mümkün olmadığını da kaydetti.
Nolan, “Anayasa’ya göre yalnızca mali konularda ve ivedilik olması halinde yasa gücünde kararname çıkartılabilir. Onları tatmin edip etmediğine bakmak lazım” diye konuşarak, “İvediliği olup olmadığı tartışılabilir” dedi.
“Bu konudaki yasa gücündeki kararnamenin ivedi olup olmadığına” yönelik soru işaretleri var mı? sorusuna cevaben ise Nolan, “Şu an ben onu göremiyorum. İvediliğin nasıl ortaya çıktığını birileri ileri sürsün ve beni tatmin etsin… Sokaktaki vatandaşı siz tatmin edebilirseniz ki bu konuda ivedilik vardı, bekleyemezdik, çok acil bir durum vardı… Yasayı beklemekle zaman kaybedilirdi ve bu telafi edilemezdi… Konu tartışmaya açık görünüyor” şeklinde konuştu.
Eski Başsavcı Akın Sait:
Kararname Anayasa’dan geri döner
Vergi cezaları affıyla ilgili çıkartılan yasa gücündeki kararnameyle ilgili bazı soru işaretlerinin olduğunu vurgulayan Eski Başsavcı Akın Sait, “İlk nazarda ivedilik nerede? Ne oldu da bu konu ivedilik oldu, vergi cezaları affedildi?” diye sordu.
Eski Başsavcı Sait, yasa gücündeki kararnamedeki ‘esas gerekçenin’ önemli olduğuna değinerek, bu konunun Anayasa Mahkemesi’nden geri döneceğine de vurgu yaptı.
CTP Genel Başkanı, Milletvekili, Hukukçu Tufan Erhürman:
Yürütme yasamanın yetkisine tecavüz ediyor
CTP Genel Başkanı, Milletvekili , Hukukçu Tufan Erhürman, Meclis’in açılmasına çok az süre kala, vergi cezaları affıyla ilgili yasa gücünde kararname çıkartılmasının ‘yürütmenin yasamanın yetkisine tecavüz ettiği’ anlamına geldiğini vurguladı, Anayasa’nın 112’nci maddesinde Bakanlar Kurulu’nun yalnızca ivediliği bulunan konularda yasa gücünde kararname çıkarabileceğinin çok açık biçimde belirtildiğine işaret etti.
UBP-DP Azınlık Hükümeti’nin geçtiğimiz yıl bu yönde girişim yaptıklarını hatırlatan Erhürman,
Anayasa Mahkemesi’nin ‘anayasa aykırılık’ tespitinde bulunduğunu ifade etti.
Erhürman,bu nedenle vergi affıyla ilgili yasa gücünde kararnamenin Anayasa’ya aykırı olduğunun da çok net olduğunu ifade ederek, “Hükümet, açık biçimde Anayasa’yı tanımadığını beyan ediyor. ‘Dava açın, iptal edilsin, biz de bak CTP bizim yurttaşlara tanıdığımız olanakları engelliyor diyerek popülizm yapalım, seçimler öncesinde oy devşirelim’ demeye getiriyorlar” dedi.
Erhürman sözlerini şöyle tamamladı: “ Bu zihniyetle yaşamaya mahkum değiliz. Halk da, biz de bıktık usandık. Hukuki, siyasi, her yolu kullanarak bu zihniyeti alaşağı edeceğiz. Halkımız bu şekilde yönetilmeyi hak etmiyor”
Anayasa’nın 112. maddesi neye işaret ediyor?
‘EKONOMİK KONULARDA, İVEDİLİK VARSA’!
Anayasa’nın 112. maddesinde ‘Yasa Gücünde Kararname’ ile ilgili çerçeve de net olarak çizildi.
İlgili maddeye göre; ekonomik konularda, ivedilik varsa, Bakanlar Kurulu yasa gücünde kararname çıkarabilir.
Yasa gücünde kararname, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girer ve aynı gün, gerekçesi ile birlikte Cumhuriyet Meclisine sunulur.
Cumhuriyet Meclisine sunulan yasa gücünde kararnameler, İçtüzüğün, yasaların görüşülmesi için koyduğu kurallara göre komitelerde ve Genel Kurulda, diğer bütün konulardan önce, öncelik ve ivedilikle görüşülüp karara bağlanır.
Meclis bu konudaki kararlarını doksan gün içinde verir.
Bu maddede öngörülen yasa gücünde kararnameler ile yeni mali yükümlülükler getirilemez, kişisel ve siyasal hak ve özgürlükler kısıtlanamaz.
Mahkeme’den Hükümet’e:
‘İvedilik varsa, yasa gücünde kararname çıkartılabilir’
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıl Hükümet tarafından çıkarılan seyrüsüfer affı, CTP’nin başvurusuyla mahkemeye taşınmıştı.
Başkanlığında Narin F.Şefik, üyeliğinde Ahmet Kalkan, Mehmet Türker, Tanju Öncül ve Bertan Özerdağ huzurunda görüşülen duruşmada karar 2 gerekçeli olarak açıklanmıştı.
Kararın ilk gerekçesini Yargıç Tanju Öncül okumuştu.
Öncül, mahkemede seyrüsefer affı sonrasında 7 iş günü içerisinde 2575 aracın kayıt altına alındığının, yaklaşık 1.5 milyon TL gelir elde edildiğinin aktarıldığını söylemişti.
Yasaları değiştirme yetkisinin Cumhuriyet Meclisi’ne ait olduğunu ancak belirli sınırlarla yasa gücünde kararname çıkarma yetkisinin Bakanlar Kurulu’na verildiğini belirten Öncül, mahkemeye yapılan başvuru sonrasında Anayasa’ya aykırı olduğu söylenen konunun incelenmesi gerektiğine değinmişti.
Öncül, yasa gücündeki kararnameyle kayıt dışı araçların kayıt altına alınması ve borçların ödenmesinin amaçlandığını fakat yasa gücündeki kararnamelerin yalnızca ivedilik gerektirecek bir durum olması halinde çıkartılabileceğini vurgulayarak, bu kapsamda ‘seyrüsefer affı’ ile ilgili çıkartılan kararnamenin dava görüşülünceye kadar durdurulduğunu açıklamıştı.
Kalkan: “Yasa gücündeki kararnamelerin amacı dışında yürürlüğe konması Anayasa’ya aykırılık oluşturur”İkinci gerekçeyi ise Yargıç Ahmet Kalkan açıklamıştı.
Kalkan, Anayasa’nın 75. maddesinin 2. fıkrasına göre vergi yükümlülüklerinin yasal düzenlemesine yönelik görevin Cumhuriyet Meclisi’nde olduğunu söylemişti.
Bakanlar Kurulu tarafından seyrüsefer affına yönelik çıkartılan yasa gücündeki kararnamelerin ana konusunun ödenmeyen seyrüseferlerle ilgili olduğunu ifade eden Kalkan, Anayasa’nın 112. maddesinin ekonomik konular ve ivedilik hali kapsamında yasa gücünde kararname çıkartabilme yetkisi verdiğini kaydetmişti.
Kalkan, yasa gücündeki kararnamelerin amacı dışında yürürlüğe konması halinde Anayasa’ya aykırılık oluşacağını vurgulayarak, bu kararnamenin Cumhuriyet Meclisi’ni ihlal ederek çıkartıldığını açıklamıştı.
Kararnamelerin hangi ekonomik ve ivedi konular olduğunu açık ve net bir şekilde göstermesi gerektiğini ifade eden Kalkan, dava görüşülene kadar kararnamenin durdurulduğunu belirtmişti.