29 Haziran’da oylanması beklenen Anayasa değişikliklerinden biri de çevreyle ilgili maddeler…
Bu maddeler çevrenin korunması anlamında önemli değişiklikler içeriyor.
Önceki maddelerde (bu maddeler pratikte uygulanmasa da) sadece su alanları anayasanın koruması altındayken yapılan değişikliklerle kara ve hava da anayasanın koruması altına girdi.
Elbette ki anayasaya veya yasalara maddeler konulurken bu maddelerin uygulanması beklenir ancak şimdiye kadar yeterince uygulandığı söylenemez.
Hatta bu maddeleri uygulaması gereken devlete karşı sivil toplum örgütleri sürekli mücadele verdi. Devlet çevreyi bozdu, kırdı, döktü, çevre örgütleri protesto etti, eylem yaptı, dava açtı, yasaların uygulanmasını istedi.
Ağaçlar kesildi, deniz kıyıları inşaata açıldı, belediye sınırları genişleyince kıyıların neredeyse tümü betona teslim edildi, denizler sahiplenildi.
Karpaz’da Milli Park’a gelişigüzel yollar açıldı, Milli Park içinden elektrik geçti, yatırıma ve betonlaşmaya olanak yaratıldı, bölge sakinleri hiçbir izne tabii olmadan Altın Kuma barakalar yaptı.
Şimdi de eşekleri koruma altına alacaklar diye Milli Park içinde mandıra oluşturmak istiyorlar. Oysa o bölgenin eşekleri ‘özgür eşekler’ diye anılır. Mandırada özgür eşek nasıl olur?
Oysa ki daha önce belirlenmiş olan alanlarında özgür olarak dolaşabilmelerinin fırsatı yaratılmalı.
İşte bütün bunlara ve bunlar gibi şeylere devlet organları, belediyeler veya ilgili daireler tarafından sessiz kalınmış veya partizanlık uğruna bazı yerler, işler peşkeş çekilmiş, doğa mahvedilmiş veya sorumsuz bir şekilde davranılmış.
İşte özellikle çevre örgütleri şimdiye kadar devlete karşı çevrenin korunması ve sürdürülebilirliği için mücadele vermiş.
Şimdi anayasada yapılması beklenen ve halkın onayına sunulacak değişiklik maddeleriyle bu mücadele daha kolaylaşacak. Herşey tamam olacak diyemiyorum çünkü yine meclisin yaptığı maddelere karşı yine devlet organlarının bu maddelere aykırı uygulamalarının olacağını biliyorum.
Ancak bu kez yasal mücadelede geleceği korumak isteyenlerin işi daha kolay olacak diye düşünüyorum.

-------------------------------------------------

Tepki kimden?

Arazi araçlarının plajlara, kaplumbağa yumurtlama alanlarına girmelerine çevreciler tepki göstermiş şeklinde haberler yansıdı gazetelere, haber sitelerine…
Elbette ki çevreciler bu olaya tepki gösterecekler de neden bu sorumsuz olayın karşısında sadece çevreciler bulunsun ki!
Yani bu olayı destekleyenler mi var?
Çevreciler dışındakilerin bu olaya tepkisi yok mu?
“Ben çevreci değilim” diyen mi var?
Böyle bir sorumsuzluğun karşısında ‘duyarlı vatandaşlar tepki gösterdi’ dersek olması gereken çevre bilincini, duyarlılığı olması gerektiği gibi daha geniş kesime yaymış oluruz ki zaten ben öyle olduğunu düşünüyorum.