“Bir ‘ada’da yaşıyoruz ancak denizlerimiz güvensiz, denetimsiz...
Ve parsellenmiş...” demiştim...
Turizm Bakanı Mehmet Harmancı’ya hitaben yazmıştım, köşemi...
Hemen yanıt geldi.
Dün “siyasi fantaziler” girince araya, bugüne bırakmıştık.
Tabii, Başbakan Siber de duyarlılık gösterdi, açıklama yaptı...
“Net” dedi, “Anayasal haktır, plajlar halkındır...” Ve dikkat çekti, “Oteller, plajlara halkın erişimi için özel mülk dışında geçit hakkı tanımalıdır.”
***
10 yaşındaki bir çocuğun mektubu ve çektiği fotoğraflar geldi aynı gün, Mağusa’da, “dikenli tellerle” kesilmiş plaj manzarası...
Ve öğrendik ki, Mağusa’da
16 kilometre sahil şeridinin, sadece
1 kilometresi halka ait !..
***
Mehmet Harmancı, çok daha geniş anlattı bize konuyu:
“Sevgili Cenk abi,
Bugünkü yazını okudum. Öncelikle şahsımla ilgili duyduğun güvenden ötürü çok teşekkür ederim
Umarım yeni hükümette bu görevleri alacaklarla ilgili de aynı duyguları paylaşır ve mutlu oluruz.
Sahillerle ilgili geldiğim ilk günden her türlü araştırmayı yapıyorum.
Yasal olarak oteller encümeninin bu konuda müdahil olma şansı yok.
İşletmelerin denetimleri bu yasa tahtında plajla ilgili düzenleme ve hakların denetimini bakanlığa vermiyor. (sadece 150 oda ve üzeri 4-5 yıldızlı otellerde cankurtaran zorunluluğu var , gereken yazışmaları yaptım)
Biraz da bilinmeyen bir yasayı hatırlatmak da fayda vardır.
1993'te çıkan yasadan da görebileceğin gibi aslında plajların sorumluluğu İçişleri Bakanlığı, Kaymakamlık ve belediyelerdedir.
(http://cyprusconsumers.org/index.asp?subp=163&page=314)
Bakanlığım bu konuda çaresiz.
Velakin Anayasal bir hak haktır.
Bunu kullanmak ve hakkını aramak her vatandaşın görevidir.
Ben vatandaşların anayasal haklarını kullanmakta ısrar ederek, aksi bir durumda gerekli mercilere şikâyette bulunmaları çağrısı yapıyorum.
Eğer polis ve ilgili makamlar görevini yerine getirmez ise ve vatandaşını anayasa karşısında koruyamaz ise sadece bu olay için değil tüm konularda vatandaşlık hakları sorgulanır hale gelir.
Anayasal haklarımızın garantisi için ben herkesle hareket etmeye hazırım.”
***
Evet, anladığım o ki, ‘söke söke’ almazsak hakkımızı, işimiz zor!.