Angastina’da “kayıplar”dan geride kalanlara ulaşıldı…
Kayıplar Komitesi’nin iki toplumdan arkeolog timleriyle adamızın hem kuzeyinde, hem de güneyinde yürütmekte olduğu kazılar sürerken, önceki gün Aslanköy’de (Angastina) bazı “kayıplar”dan geride kalanlara ulaşıldı.
6 Temmuz 2010’da bir okurumuzun verdiği bilgi üzerine Aslanköy dışındaki bu bölgeyi Kayıplar Komitesi yetkilileriyle birlikte ziyaret etmiştik. Okurumuza, artık hayatta olmayan yakın bir akrabası bu bölgeye bazı “kayıp” Kıbrıslırumlar’ın gömülmüş olduğunu anlatmıştı ve bu bölgede 12-14 “kayıp” Kıbrıslırum’un bir süre gömülmeden öylece kaldıklarını anlatmıştı. 30 Haziran 2010 tarihinde bu sayfalarda yayımlanan yazmızda bu konuda şöyle yazmıştık:
“Okurumla birlikte Eksomedoş’tan (Düzova) ayrılıp bu kez Aslanköy’e (Angastina) gidiyoruz. Aslanköy’den (Angastina) Ulukışla’ya (Maratovuno) giden toprak bir yol varmış – bu yolun az ilerisinde harnıp ağaçlarının bulunduğu bir alan var. Toprak yol şimdi askeri bölgede kalmış ancak harnıp ağaçlarının bulunduğu bölge askeri bölge değil...
Bu harnıp ağaçlarına giden bir başka toprak yol daha var ancak bu yolun 1974 öncesinde var olup olmadığını bilmiyor okurum...
Harnıp ağaçlarının altında bir noktada 12 veya 14 Kıbrıslırum “kayıp” şahsın gömülü olduğunu anlatıyor... Bu ölüler oraya yığılmışlar ama gömülmemişler, uzunca bir süre orada kalmışlar. Hatta bir tanesinin kolu veya bacağı alçıda imiş. Bu bilgileri okuruma aktaran ve ölüleri gören akrabası, “Bunlar Angastinalı Kıbrıslırumlar’dı sanırım. Angastinalılar’ın Kıbrıslıtürkler’le çok iyi ilişkileri vardı... Kolu ya da bacağı alçıda olan Kıbrıslırum, kesin Angastinalı’ydı. Onu daha önce gördüğümü hatırlarım” demiş... Bu harnıplara “Ulukışla’nın harnıpları” da deniyormuş...”
Okurumun “harnıp ağaçlarının altında olabilir” dediği noktalarda kazı yapılıyor fakat herhangi bir ize rastlanmıyor geçen hafta – Kayıplar Komitesi araştırma görevlisi Hikmet Selçuklu, bu bölgeden bir şahit buluyor ve bu şahit bu 12 ya da 14 kişilik gömünün olası yerini arkeologlarımıza gösteriyor. Bu nokta, okurumun gösterdiği alanın yakınında, belki 50 metre kadar uzağında bir nokta… İki ballura arasında, tarla içinde bir yer – daha doğrusu iki tarlayı birbirine bağlayan ohto civarında… Kayıplar Komitesi kazı ekibi önceki gün bu alanı kazmaya başlayınca, hemen bir “kayıp”tan geride kalanlara ulaşıyor. Kazı ekibinin başında deneyimli arkeologlarımızdan Gülseren Baranhan bulunuyor ve iki toplumlu kazı ekibi iki haftadır bulundukları bu bölgede şimdi dikkat ve özenle bu “kayıplar”dan geride kalanları çıkarmaya çalışacaklar…
Önceki gün ulaşılan “kayıp” sayısı henüz bir idi – kazı ilerledikçe bu sayının artmasını umuyoruz… Bu kazıda görev yapan tüm arkeologlarımıza ve diğer çalışanlara “Kolay gelsin” diyoruz.