Angolem'in yer altındaki hazinesi
Angolem, ülkede işler durumda olduğu bilinen tek sıra kuyusuna sahip. Tünel ve kuyulardan oluşan sıra kuyusu, yer altı suyunun verimli topraklarda kullanılması için inşa edildi.
Taşpınar (Angolem), ülkede işler durumda olduğu bilinen tek sıra kuyusuna sahip. Tünel ve kuyulardan oluşan sıra kuyusu, yer altı suyunun verimli topraklarda kullanılması için inşa edildi.
Sıra kuyularının hissedarlarından Ziraat Yüksek Mühendisi Abdullah Aktoprak TAK’a açıklamalarda bulundu.
Aktoprak, sıra kuyularının İngiliz döneminde 27 köylü tarafından kurulan Angolem Sıra Kuyuları İskaiyesi Cemiyeti’nin mülkü olduğunu belirtti.
Sıra kuyularının inşasına 1935’de başlanıp 1945’de tamamlandığını kaydeden Aktoprak, suni pınar adı da verilen bu yapının ilk etapta köy yakınındaki 100 dönümlük verimli toprakların sulanması için yapıldığını, daha sonra bin dönümlük arazinin sulanması için yapının daha da uzatıldığını ifade etti.
Suyun kaynağının dere yakınlarındaki bir kuyu olduğunu, suyun verimli topraklarda kullanılabilmesi için 20 metre aralıklarla 100 adet kuyu kazıldığını ve bu kuyuların yer altından kazılan tünellerle bir biri ile birleştirildiğini anlatan Aktoprak, daha sonra ise 9 kuyu ekleyerek suyun bin dönümün sulanabileceği bir mevkide taşındığını anlattı.
ESKİNDEN HER YIL AKARDI
Bugün suyun 7-8 yılda bir aktığını, bunun derede su akıp akmadığına bağlı olduğunu kaydeden Aktoprak, geçmişte dereden her yıl su aktığını dolayısıyla sıra kuyularından da her yıl su geçtiğini kaydetti. Aktoprak, derenin Kıbrıs’ın güneyinde kalan kesimindeki bazı noktalarına gölet yaptırıldığından, ancak göletin taştığı dönemlerde sıra kuyularında su görülebileceğini söyledi.
AB NEZDİNDE MÜCADELE GEREKLİ
Aktoprak, güneyde bahse konu dere üzerinde gölet yaptırılarak, dereye suyun önünün kesilmesinin Avrupa nezdinde bir mücadele gerektirdiğini ifade etti.
Bugün itibarıyla su miktarının saatte 100-120 ton olduğunu belirten Aktoprak, geçmişte 27 hissedarın ailesinin bu su ile tarımsal faaliyet yaparak karın doyurduğunu ancak tarım yapanların sayısının azaldığından bugün suyu kullananların 3-4 kişiye düştüğünü belirtti.
Ülkede sıra kuyularının 400 yıllık bir geçmişinin bulunduğunu, ülkenin pek çok bölgesinde sıra kuyular inşa edildiğini, en büyüğünün de Akçay’da olduğunu belirten Aktoprak, ülkede çalışan bir iki tane sıra kuyusu kaldığını ifade etti.
Sıra kuyularının bakım gerektiren yapılar olduğunu belirten Aktoprak, bu yıl sıra kuyularının temizlenmesi için 30 bin TL harcadıklarını kaydetti.
KÜLTÜREL MİRAS… SAHİP ÇIKILMASI GEREK
Bu suyun tarımda kullanılmasının önemli olduğunu, elektrik kullanılmadığını, suyun kendi cazibesiyle aktığını belirten Aktoprak, sıra kuyularının sahip çıkılması gereken birer kültürel miras olduğunu, turizmde de kullanılabileceğini kaydetti.
Aktoprak, “Bunların yaşatılması en doğrusudur” dedi
GÜZELYURT AKİFERİNİN TUZLANMASI
Güzelyurt Akiferi’nin tuzlanmasıyla ilgili olarak ise Aktoprak, ülkede artezyen kuyularının açılmaya başlanmasıyla, daha derinlerden su çekimi yapılmaya başlandığını, buna paralel olarak da Güzelyurt Akiferi’nden de su çekiminin derinden yapılmaya başlandığını, zaman içerisinde su seviyesi düşünce deniz suyunun yer altından içeriye doğru girmeye başladığını anlattı.
YEŞİLYURT DERESİ
Bu gün Kıbrıs’ın su fakiri olan bir ülke olduğunu belirten Aktoprak, su fakiri olan ülkede Yeşilyurt Deresindeki suyun Lefke Güzelyurt Derivasyonu üzerinden geçerek denize aktığını ve buna bir tedbir alınamamasının üzüntü verici olduğunu belirtti.
Haber ve Fotoğraf: İbrahim Diran