Anne sütünün önemi
Anne sütünün önemi
Filiz Uzun
Ülkemizde ve birçok ülkede anne sütünün önemi halen kavranamamış çok önemli olgulardan biridir. Anne babalar hamilelik sürecine hazırlanırken bebek bakımı, bebeğin sağlığı, bebeklerine verecekleri isimler gibi konularda araştırıp durur da anne sütünün önemi konusunda maalesef bilgi edinmezler genellikle. Oysa bugün birçok ülkede bu konu üzerinde oldukça fazla durulmakta, anne adaylarına öncelikle anne sütünün önemi konusunda eğitim verilmekte, birçok ülkedeki hastanelerde de emzirme danışmanları bulunmaktadır. Komşu ülkemiz Türkiye’de bile.
KKTC’de henüz yeni yeni emzirmenin ve anne sütünün önemi hakkında konuşulmaya başlandı. Lefkoşa Devlet Hastanesinde sadece bir tane emzirme danışmanı bulunmaktadır birkaç yıldır. Özel hastanelerin sürekli bir danışmanları var mıdır bilmiyorum ama dışarıdan danışmanlık alan bazı hastaneler olduğunu duymaktayım.
Anne sütünün ve emzirmenin yararları saymakla bitmez. Bebeğin bağışıklık sistemini artırdığı, güven duygusunu geliştirdiği, birçok hastalığın oluşmasını engellediğinin yanında, hazırlanması için emek harcanmasına gerek yoktur. Pratik, ulaşılması kolay, ısı ayarlanmasına gerek olmayan, doğal bir besindir anne sütü.
Yeni doğum yapmış birçok kadından duymuşluğunuz vardır. “Benim sütüm gelmiyor, ne yaptıysam emmedi, birkaç günden sonra sütüm kesildi, ne yedim, ne içtiysem bir türlü sütüm çoğalmadı” gibi sözleri. Oysa, annede önemli bir sağlık sorunu yoksa böyle bir durumun söz konusu bile olmayacağı bilinmektedir. Sütünüzün gelmesi veya çoğalması için gerekli tek şey doğru şekilde bebeğinizin emmesini sağlamaktır. Bebek emdikçe sütünüz gelecektir.
Geçen hafta Türkiye Nestle Anne ve Bebek Beslenme Ürünleri katkıları ve İpekay Tic. Ltd.’in ev sahipliğiyle Lefkoşa Golden Tulip Otel’de düzenlenen Kutup Yıldızı 3. toplantısında konulardan biri de Anne Sütü ve Emzirmenin Önemiydi. Prof. Dr. Ayhan Taştekin’in sunum yaptığı konferansta anne sütü hakkında bilmediğimiz birçok şey olduğunu öğrendik.
Sizler için küçük bir söyleşi yaptık Ayhan hocamızla… Bana zaman ayırdığı ve paylaştığı bilgileri için çok teşekkür ederiz… Yeni doğum yapan anneler, anne adayları, babalar bu söyleşiyi mutlaka okuyunuz…
YENİDOĞAN BEBEĞE 6 AY ANNE SÜTÜ
F.U: Kendinizi bize tanıtır mısınız?
A.T: Ben Prof. Dr. Ayhan Taştekin. İstanbul Medipol Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalında öğretim üyesiyim. Yenidoğan Yoğun Bakımla uğraşıyorum.
F.U: Bugün bizlere anne sütünün önemi ve bebeklerin doğru şekilde beslenemedikleri takdirde ne tür sorunlarla karşılaşabileceğimiz hakkında harika bir sunum yaptınız. Özetle bu sunumla bizlere vermek istediğiniz mesaj neydi?
A.T: Tüm dünyada olduğu gibi biz de anne sütü ile beslemek istiyoruz çocuklarımızı. Yenidoğan bir bebeğe 6 ay boyunca anne sütü verelim, anne sütü haricinde su dahi vermeyelim. 6 aydan sonra yavaş yavaş ek gıdalara geçelim ancak anne sütünü de 2 yaşına kadar vermeye devam edelim. Ancak anne sütü verirken bilinen yanlışları da biz sağlıkçıların görüp düzeltmemiz gerekmektedir.
F.U: Anne sütü verilirken karşılaşılabilecek sorunlar nelerdir?
A.T: Özellikle ilk bebeğini doğuran annelerde anne sütü verilirken emzirme tekniğinin yapılamaması, anne sütünün yetmeyeceğine ilişkin kaygılar, anne sütünü vermek istemeyen anneler olabilmektedir. Anne sütü ile beslenen bebeklerin de mutlaka anne sütünün yeterli olup olmadığının takibini hekimler olarak bizler ya da sağlıkçıların takip etmesi gerekmektedir.
EN YARARLI ANNE SÜTÜ
F.U: Emzirmenin önemi hakkında bilgi anneye verilmeli değil mi?
A.T: Kesinlikle, biz sağlık çalışanları olarak bu eğitimi annelere vermemiz gerekmektedir. Anne sütünün yararlarının diğer mamalardan çok çok üstün olduğu konusunda anneleri bilgilendirmemiz gerekiyor ki anneler bunu inanarak yapsınlar ve emzirme konusunda istekli olsunlar.
F.U: Anne sütünün bebeğe yeterli gelip gelmediğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
A.T: Anne sütünün yeterli olup olmadığını değerlendirmede bazı kriterlerimiz var. Bu kriterler anne ve bebek hastaneden taburcu olmadan anneye öğretilmesi gerekmektedir. Bu kriterler; Bebek anne sütünü emerken 5 dakikadan az, 30 dakikadan fazla kalıyorsa, az idrar- kaka yapıyorsa ya da bebek tartıldığında kilo kaybı gözlemleniyorsa anne sütü bebeğe yeterli olmuyor demektir.
F.U: Genellikle bilinen; bebek doğduğu andan itibaren bir- iki gün içinde kilo kaybedebilir. Bu kilo kaybının ne kadarı normaldir ve ne zaman bebek kilo almaya başlamalıdır?
A.T: Doğum sonrası bebeklerde fizyolojik tartı kaybı dediğimiz faydalı olduğuna inandığımız doğal, normal bir tartı kaybı olur. Bu genellikle doğumdan sonra 2-3 gün süreyle kaybı normal sayıyoruz ancak yaklaşık bir hafta en geç 15 gün içerisinde tekrar doğum ağırlığına dönmesi beklenmektedir. Bu kilo artışının da bu süreden sonra giderek artması beklenmektedir. Bebekler ve anneleri hastaneden taburcu ettikten sonra 48 saat sonra (bu süre hafta sonuna denk gelse dahi) tekrar hastaneye gelmeleri ve kilo takibinin sağlık çalışanları tarafından yapılması gerekmektedir. Eğer kayıp beklediğimizden daha fazla ise emzirme danışmanlığının tekrar verilmesi gerekmektedir.
BEBEK HER İSTEDİĞİNDE SÜT
F.U: Emzirmekle ilgili temel kurallar nedir sizce?
A.T: Emzirmenin başarılı götürülmesi için birinci temel kural doğum anından sonra ilk yarım saat içerisinde bebek mutlaka emzirilmelidir. Anne ve bebeğin birbirinden ayrılmaması gerekir, bebeği beslemek için bir kural yoktur, bebek her istedikçe emzirilmesi gerekir.
F.U: Bebeğin süt istediğini nasıl anlayacağız peki?
A.T: Bebek uyanması, aranması ve hareketlenmesi bebeğin emmek istediğini gösterir. Bebeğin ağlaması geç bulgudur. Emme isteği olduktan yarım saat sonra ağlamaya başlar. Bebeğin ağlamasını beklemeden emzirmek gerekmektedir. Genellikle bebekler 1.5 saatte bir emzirilebilir. Bu saatler 2 ya da 3 saatte bir emzirilmelidir. Bazı bebekler 3-4 saat uyuyabilirler. Bebeklerin uyanıp ağlamasını beklemeden, 3-4 saati geçirmeden uyandırılıp emzirilmesi gerekmektedir.
F.U: Genelde annelerden “mememden süt gelmiyor ya da sütüm kesildi” gibi sözler duyuyoruz bu doğru mudur?
A.T: Genellikle sütün yetersizliği gibi bir durum yoktur. Sütün doğru şekilde bebeğe aktarılamaması gibi bir durum söz konusudur. Sütün yetmediği ender durumlar söz konusu olabilir. Bunlar psikolojik durumlardır. Kaygılar ve korkular gibi. Bunun dışında doğru teknikle emzirildiği sürece sütün yapımı devam edecektir.
BEBEK KENDİ SÜTÜNÜ KENDİ YAPAR
F.U: Sütün yapımının artması için önerilen bir beslenme şekli var mıdır?
A.T: Hayır. Sütün artması için özel bir beslenme şekli yoktur. Normal beslenmesi devam etmelidir. Fazla kalorili şeyler yemesi gerekmez. Bebek emerken bir sonraki öğünün de hazırlanmasına yol açıyor. Her öğünde içtiği süt, bir önceki emerken yapımını sağladığı süttür. Yani bebek kendi mamasını kendi hazırlıyor.
F.U: 6 ay boyunca ek mama tüm dünyada önerilmese de yine de veriliyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
A.T: Bu durum sadece burada değil Türkiye’de de tüm dünyada da 6 aydan önce ek gıdalar veriliyor. Burada annelere anne sütünün önemi ve doğru emzirme tekniklerinin öğretilmesi daha önemli. Eğer anne bebeğini doğru teknikle emzirirse bebeğin kilo artışı da istendik düzeyde olacaktır. Ek gıdaya başlamak da gecikecekti. Özel durumlar hariç 6 ay sadece anne sütü almak önemlidir.
F.U: Geçici bir süre memeden uzak kalması gereken bebeklere biberonla beslenmenin de memeden tamamen uzaklaşmayı artırdığı söyleniyor bilimsel kaynaklarda. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
A.T: Biberonla beslenme önerilmemektedir. Özellikle ilk 6 ayda memeden uzak kalınacaksa. Ya da tedavi amaçlı ek mama verilecekse bile (Özellikle kilo kaybeden bebeklere) Bu kaşık ya da enjektörle verilmelidir. Çünkü biberon kullanılması emzirme oranını düşürüyor. Özellikle prematüre (erken doğan) bebeklerde anne memesini ememiyorlar. Bunun için bir miktar meme emzirilip daha sonra anne sütü sağılarak hortumla ya da enjektörle beslenmelidir.
EN SON SEÇENEK MAMA
F.U: Emzirme doğru gitmiyorsa ve bebeğin kilo kaybı beklediğimizden uzun sürüyorsa ne yapılmalıdır?
A.T: Burada önerilen şey anne sütünü daha fazla bebeğe ulaştırmaktır. Bunun için de emzirme eğitiminin artırılması ve sık sık bebeğin kontrol edilmesi. Emzirmeyi artırmak için yapılacak en doğru şey bebeğin anneyi emmesidir. Bunun için de emzirme tekniğinin doğru şekilde öğretilmesi şarttır. Bizim amacımız sadece anne sütü vermektir. Bazı özel durumlarda hekim uygun görürse anne sütü yerine başka bir anne sütü vermek en doğrusudur. Bu mümkün değilse son çare olarak mama ile desteklenmelidir. Genellikle mamalar anne kontrolünde başlanmaktadır. Hekim kontrolü olmamaktadır. Mama ancak çok seçilmiş durumlarda, çok zorda kalınan durumlarda can simidi olarak başlanması gereken bir ürün gibi düşünülmelidir.
F.U: Sizce anne sütü hangi durumlarda verilmemelidir?
A.T: Anne sütünü vermeyi engelleyecek çok fazla hastalık yoktur. Anne sütünün verilmediği çok nadir durumlardan bazıları; Galaktozemi diye bilinen bir hastalık vardır. Burada anne sütü de diğer mamalar da verilmez bunun için özel mamalar vardır sadece o verilmektedir. Anne kanser ilacı kullanıyorsa, psikolojik ilaçlar kullanıyorsa anne sütü verilmez. Onun dışında mikrobik hastalıklarda hepatit B, C gibi hastalıklarda dahi anne sütü verilmektedir.
HİPERNATREMİ
F.U: Memede apse gibi durumlarda da verilmediğini biliyoruz. Doğru mu?
A.T: Memede emzirme tekniği iyi kullanılmaz ve meme iyi boşaltılmazsa Memede Angorjman denilen memede süt birikmesi olur ve bu birikme sonucu da iltihap oluşur. Böyle bir durumda uygun antibiyotik verilir. Böyle bir durumda dahi antibiyotik başlandığı zaman emzirilebilir. Ancak anneler rahatsızlık yaşadığından vermeyebilirler. Hasta meme rahatlayana kadar diğer meme ile emzirmeye devam edilmelidir.
F.U: Bebeklerde Hipernatremi denilen durumun sebebi nedir?
A.T: Bebekler genellikle sütü nerden iyi alıyorsa o memeye yönelir. Bazı anneler şöyle der; sağ mememi iyi emiyor ancak sol mememi reddediyor. Bunun nedeni sol memede tıkanıklık olabilir ve bebek süte ulaşamıyordur. Sağ meme devamlı emildiğinden dolayı süt akışı o tarafta daha çoktur. Sol meme emilmediğinde orada süt yapımı azalır. Dolayısı ile bebekler yeterli süt alamaz ise süt eksikliğine bağlı bebeklerin kan sodyum değerleri yükselebilir. Hipernatremi denilen durum söz konusu olur. Bu da bebekler için zararlı bir durumdur.
DOĞUM ANI KİLOSU
F.U: Genellikle anneler bir sağ memeden bir sol memeden emzirmeye çalışırlar bebeklerini doğru yöntem bu mudur?
A.T: Bebek doyana kadar aynı meme kullanılmalıdır. Meme boşalana kadar da aynı memeden emzirilmelidir. Çünkü bir emme seansı sırasında emmenin sonuna doğru sütteki yağ miktarı arttığı için bebek doygunluk hissettiği için emmeyi bırakır. Eğer sürekli meme değişilirse bebek doymadığından sürekli emme ihtiyacı hisseder. Bebek bırakana kadar aynı memeden emzirmeye devam edilmelidir.
F.U: Peki bebeğin erken tartılması konusunda sağlık çalışanları uyarmamışsa anneleri kendileri evlerinde bebeklerini tartabilirler mi?
A.T: Her anne emzirme tekniklerini öğrenmelidir. Ayrıca tartılmanın önemini de. Hastaneden çıkmadan tartılmalıdır bebek. Taburcu olduktan 48 saat sonra ve en geç doğumdan 2 hafta sonra tekrar tartılmalıdır. Doğum ağırlığına ulaştığından emin olacağız. Kendilerinin tartması uygun değildir. Sağlık çalışanları tarafından tartılmalı ve sonuçları değerlendirilmelidir. Eğer kilo kaybı yoksa doğru emziriyoruz demektir.
F.U: Son olarak ne söylemek istersiniz?
A.T: Anne sütlü günler dilerim tüm bebeklere…