1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Aptal kim, akılsız kim?
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Aptal kim, akılsız kim?

A+A-

 


Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy verenleri beğenmeyip eleştirmek ve hatta duruma göre aşağılamak, Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘öteki %50’yi’ beğenmeyip eleştirmesinden ve hatta duruma göre aşağılamasından çok da farklı değil galiba.

Bizimle aynı şekilde düşünmeyen ve AKP’ye oy veren ‘aptal’ ve ‘akılsız’  ise;  onların ‘aptal’ ve ‘akılsızı’ da biz oluyoruz haliyle.

Türkiye’deki seçim sonuçlarını ‘seçmenin aptallığı ya da akılsızlığıyla’ açıklamaya çalışmak, elbette bir tercih.

Tıpkı ‘Elektrik İdaresi’ ya da ‘Anadolu Ajansı’ ile açıklamaya çalışmak gibi.

Ama onca vukuatına, ayyuka çıkan onca fiyaskoya rağmen eğer bugün sandığa giden seçmenin neredeyse yarısı hâlâ AKP’ye oy veriyorsa, muhalefetin artık oturup da biraz kendini sorgulamasının zamanı gelmiş demektir.

Bütün sorumluluğu dış etkenlere yükleyip de kendi iç hesaplaşmasını yap(a)mayan bir muhalefetin, geleceği de umut vadetmekten yoksun olur; çocuk bir kez daha ölü doğar.

Kim bilir, bu insanlar hâlâ AKP’ye oy veriyorsa, bu belki de birilerinin onlara hâlâ ‘aptal ve akılsız’ demeye devam etmesindendir.

Siz olsanız, size her fırsatta aptallık basan bir cenahı temsil eden siyasetçilere oy verir misiniz?

Yok, vermezsiniz.

Düşünsenize, biz Kıbrıslı Türkler, tek bir kelimeyle silmedik mi Erdoğan’ı defterden?

Bize ‘besleme’ diyen bir siyasetçiye, oracıkta noktayı koyduk.

Haklıydık da!

Onlar da, kendilerince haklılar işte!
***

Despot ve diktatör bir AKP iktidarı, kendi ülkesi için olduğu kadar, o ülkeyle bu denli bağı ve bağlantısı olan bizim ülkemiz için de büyük bir tehdittir.

Ve fakat tıpkı Türkiye’de en yakın örneğini gördüğümüz üzere, bir diğer hayati tehdit de, kamplaşmak, kamplaştırılmaktır.

Gün gelir o kamplar öyle bir derinleşir ki, hangi kampta neden yer aldığınızı dahi unutur, sırf karşı tarafa koyduklarınızla çekişmekten, bazı gerçeklere kör olur, sağır olursunuz.  

Türkiye’de nasıl ki AKP’yi beğenmeyenlerin bir kısmı, CHP’nin yanlışlarına kör ve sağırken ve de muhalefetin politika ve söylemlerini beğenmeyenler, AKP’nin yanlışlarına kör ve sağırken, bizlerin de benzeri büyüklükteki bir kamplaşma içinde debelenmesi, an meselesidir.

Dolayısıyla Türkiye’de yaşananlar, biz Kıbrıslı Türkler için de ders olmalı, gerek kendi içimizdeki farklılıkları, gerekse ortak bir gelecek kurmak için çaba sarf ettiğimiz Rum komşularımızla var olan farklılıklarımızı, körleşmeden ve de sağırlaşmadan okuyabilmeyi öğrenmeliyiz.

Bu yazı toplam 2155 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar