İngiliz vatandaşı bir Kıbrıslı Türk erkek ile KKTC vatandaşı ama TC kökenli bir genç kadının aşkları, “Kıbrıs sorunu”nun kurbanı oldu…

-*-*-

Kıbrıslı Türk kökenli İngiliz vatandaşı 22 yaşındaki Alkın Veli, “asker kaçağı” sayıldığı için Türk tarafına geçemiyor… 
Geçerse anında askere alınacak… 
“Bedelini fazlasıyla ödeyeyim” diyor ama olmuyor…

-*-*-

TC kökenli ama KKTC doğumlu aynı yaştaki nişanlısı Ayşe Gül ise “sen Türkiyelisin” denilerek, Güney Kıbrıs’a geçmesine Rum muhaceret görevlisi polisler tarafından izin verilmiyor.

-*-*-

İki genç, Ledra Palace’ta, ara bölgedeki Dostluk Evi’nin kafesinde zamanlarını geçirip, hasret gideriyor…

-*-*-

Alkın Veli’nin annesi Emine Olkan gözyaşları içerisinde oğlunun ve gelinin yaşamak zorunda kaldığı trajik durumu anlattı…

-*-*-

Annenin anlattıkları söyle:
“Oğlum Alkın’ın, aile yapımız, nene – dede sevgisi gibi kavramları çok iyi öğrenmesini istedik, 2004’ten 2014’e  kadar KKTC’de yaşadı… Sonra birlikte İngiltere’ye gittik… Oğlum gaz mühendisliği eğitimi aldı… İngiltere’de işe başladı… KKTC kimliği yok ama meğer asker kaçağı sayılıyormuş… ASAL Şube’ye gittik, bunu öğrendik.”

-*-*-

“Öğrendikten sonra KKTC’ye gelemedi. Çünkü askerliğini erteleme şansı yok. Kaçak sayılıyor. Birlikte Kıbrıs’a geldik, O Güney’de bir otelde kalıyor. Ben Ambeliguluyum. Eşim Arodezli… Biz KKTC’de kalıyoruz.”

-*-*-

“Oğlumun nişanlısı Antakya kökenli. KKTC doğumlu… Adı Ayşe Gül… O’na da Rum polisler, ‘Sen Türkiyelisin’ diyor, Güney’e geçemiyor. İki genç, Ledra Palace Hotel karşısındaki kafede buluşuyor. Bütün gün orada oturuyorlar. Biz de kendilerine yemek falan götürüyoruz.”

-*-*-

“Londra’da, İngiltere’de veya başka ülkelerde oğlum Alkın gibi başka gençler de var… Askerlik sorununu bir türlü çözemediler ve bu gençler gerçekten çok sevdikleri ülkelerine gelememek bir yana, gördüğünüz gibi insani anlamda da büyük sıkıntılar yaşıyorlar.”

-*-*-

“Alkın askerlikten kaçmıyor. Ama şu anda gidecek durumda değil, işini kaybedecek… Yok mu bize yardımcı olabilecek birileri? Bu soruna çözüm bulunamaz mı? 30 bin 40 bin TL değil, gerekirse 200 bin TL ödeyeyim ama oğlum, çocuklarımız bu ızdırabı yaşamasın. Lütfen.”

-*-*-

Şimdi gelelim yorumlara…
Efendim; Kıbrıs sorunu çözülmeli…
Bundan eminim…

-*-*-

Siz, çözmek istemeyebilirsiniz ki istemediğinizden de eminim!
Ama bırakın Kıbrıs sorununu çözmeyi, hem Alkın hem de Ayşe gibi gençlerin sorunlarının çözümü için kılınızı dahi kıpırdatmıyorsunuz.

-*-*-

Yıllardır yurt dışında yaşam süren gençlerin askerlik sorununa çözüm bulamadınız…
Bir taraftan, kaçak diye insanlara “damga” vuruyorsunuz; öte yandan parasını aldığınızı askerlik yapmış sayıyorsunuz…

-*-*-

Ve bırakın Ayşe ile Alkım’a ızdırap çektirmeyi; onlarca, yüzlerce hatta belki de binlerce Kıbrıslı Türk gencinin, anavatanları Kıbrıs’a gelmelerine engel koyuyorsunuz…

-*-*-

Haaa mesele “vatan” meselesiyse ve askerlik yapmak da bir şerefse; bu konuda “orada yaşıyor”, “burada yaşıyor” ayrımını kaldıracaksınız…
Ya herkese “parasını ödeyebilirsin” diyeceksiniz, ya da herkese “parayla askerlik yapılmaz” diyeceksiniz…

-*-*-

Hazır aklıma gelmişken belirteyim; askerliğimi büyük bir keyifle yaptım…
İyi ki yapmışım…
Yapmayanlar mı?
Elbette “askerliğe” karşı olanları anlarım; ama “bir numaralı milliyetçi”lerin, parayla “askerlik görevi” yapmalarına da ayrıyeten karşıyım!
Utanıyorum ama sizin cumhurbaşkanınız bile askerliğini “Pound” ile yapanlardan…
Ve hiç çekinmeden de “bir numaralı milliyetçi”…

-*-*-

Neyse, siz Alkın ve Ayşe’ye yardımcı olamaz mısınız?
İnsanlık ve aşk adına…

Sessizce izlemeye ve kazıklanmaya devam!

KIB- TEK'in Akaryakıt Temin ve Taşıma İhalesi askıya alındı!
Neden?
Efendim Rekabet Kurulu’na şikayet edildi, lay lay lom, şinanany şinanay hoppppa!

-*-*-

Konuyu en yakından takip eden ve en iyi bildiğinden şüphe etmediğim eski Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Avcıoğlu soruyor: “Şaşırdık mı?”
Yine kendisi cevap veriyor, “Tabii ki HAYIR!”

-*-*-

Avcıoğlu (özetle) hatırlatıyor:
"Erhan Arıklı'nın Ekonomi ve Enerji Bakanlığı döneminde tam 10 Ay boyunca ihalesiz ve adrese teslim alımlar yapıldı…”
“Bu senenin başında ise Sunat Atun'un Bakanlığı döneminde, zamanında ihaleye çıkılmayarak, ihalesiz, adrese teslim ve fahiş fiyatlardan yakıt alımına olanak sağlandı…”

-*-*-

“İhalesiz, adrese teslim ve fahiş fiyatlardan yakıt alımı, Ünal Üstel döneminde de hız kesmeden ve bankalardan borçlanılarak devam ediyor!”

-*-*-

Şimdi ne mi olacak?
Avcıoğlu’na göre, “… İhalenin iptal edilmesi, İhale sürecinin uzamasına, ve/veya konunun yargıya taşınmasına, dolayısıyla ihalesiz ve adrese teslim, fahiş fiyattan yakıt alımının devamına olanak sağlayacaktır."

-*-*-

Biz mi, sessizce izlerken kazık yemeye devam!