Arabahmet’in yeni gözdesi TaşEV
Lefkoşa Surlariçi'nde terk edilmiş, küsmüş, ilgi bekleyen binalar yeniden hayat buluyor.
Lefkoşa Surlariçi gün geçtikçe kendini buluyor. Terk edilmiş, küsmüş, ilgi bekleyen binalar yeniden hayat buluyor. Birçok Kıbrıslının çocukluğunun geçtiği iç havlulu, cumbalı, kocaman odaları olan ve dokusu ile sizi içine çeken bu evler, yıllar sonra yeniden restore edilerek hayat bulması, insanı umutlandırıyor. Surlar içinde restore edilen ve bar, restoran olarak değerlendirilen evlere 3 ay önce bir yenisi daha eklendi. Arabahmet Cami karşısındaki binaya “Taşev” adı verilmiş. İki katlı, iç avlulu ve 6 odalı, taş merdivenli evde, şimdilerde birçok aktivite yapılıyor. İç avlu, cafe,restoran olarak değelendirilmiş. Burada çocuklar için birçok aktiviteler yapılmasının yanında, özel odalarda toplantılar da gerçekleştirilebiliyor. Üst kat ise, pansiyon olarak düzenlenmiş ve internet üzerinden kiralanıyor. Ayrıca, binada sanatçılar eserlerini sergileyebiliyor. Mekanın yaratıcısı, mimarı Özge Özbek Eminoğlu. Binanın tüm detaylarıyla kendisi ilgilenmiş. İşte detaylar...
“3 ay önce açıldık”
- Soru: TaşEv nasıl doğdu?
- Balın: TaşEv açılalı 3 ay oldu. Mayıs ayında açıldı ama, fikir çok öncesinde vardı. Bu Özge Özbek Eminoğlu’nun fikri idi. TaşEv, çatısı altında birçok özellik barındırıyor. Bu özelliklerden bir tanesi de sanat galerisi. Her 3 ayda bir burdaki konsept değişiyor. Şu an için burada iki toplumlu sanatçıların sergisi var. Burada görebileceğiniz her oda ayrıca sanat galerisinin de odası. Siz burda belki yemek yerken, belki uyurken, sanatçıların eserleriyle oluyorsunuz. Çocuklar burada aktiviteler yaparken yine sanatçıların eserleriyle birlikte oluyorlar. Yaklaşık 15 gün sonra başka bir sergi ile devam edeceğiz. Her üç ayda bir sergi konsepti değişiyor. Ama, genelde iki toplumlu yapmaya çalışıyoruz.
“Üst katımız butik otel”
- Soru: Binada neler yapılabiliyor genel olarak?
- Balın: Burası, 1930 yapımı 2 katlı bir bina. Üst katta 3 odamız var. Bu odalar internet ortamından kiralanıyor. Genelde turistlerin, Lefkoşa Surlariçindeki dokuyu, bu renkleri, bu enerjisi seven insanların tercih ettikleri bir yeriz. Malum, diğer otellerin çoğu 5 yıldızlı ve çeşitli özellikleri olan yerler. Burası butik bir otel ve bölgede de bunların sayısı artıyor. Yanımızda bir butik otel açılıyor. Karşı sokakta da yine bir butik otel var. Dolayısıyla, surlariçi bu anlamda biraz daha canlanıyor. Bir sürü açılan cafeler var, canlanan bir bölge oluyor. Alt katımızda da yine 3 odamız var ve bir iç avlumuz var. İç bahçemizi cafe-restoran olarak kullanıyoruz.
İç bahçemiz cafe restoran
- Soru: Cafe Restoran kısmınızda nasıl bir çalışma sisteminiz var?
- Balın: Pazar günleri dışında, (kışın Pazar günleri de açık olacağız) şu an haftanın 6 günü açığız. Mutfağımız sabah saatlerinden, akşama kadar açık. Gün içerisinde cafe restoran olarak çalışıyoruz. Binanın özelliği dolayısıyla, içinin tasarımı dolayısıyla, küçük gurupların, iş insanlarının gelip kapılarını kapatıp, yemeklerini yeyip, içkilerini içip konuşabilecekleri odalarımız var. Mahkemeler bölgesindeyiz, dolayısıyla bir sürü avukat müşterilerimiz geliyor.
Çocuklar için birçok yaratıcı programlar
- Soru: Çocuklar neler yapıyor burada?
- Balın: Çocuklarla ilgili 2 çatı var TaşEvin altında. Bunlardan birisi, master kids.Master kids 3-5 yaş arası çocuklara göre programlar sunan bir aktivite merkezi. Bunu mevcut okullarda da yapıyoruz. Okulların yanı sıra Taşev bünyesinde de yapıyoruz, daha çok Cumartesi günleri. “Yaratıcı Kaşifler” diye bir programımız var. Geleceğin tasrımcıları dediğimiz çocukların legolardan robotlar yaptığı. Bunlara katılabiliyorlar. Bunun yanı sıra, tamamıyla kar amacı gütmeyen, “Öğrenen mutlu bireyler” merkezi kurduk. Bunun da merkezi TaşEv. Bu da sosyal sorumluluk projemiz bizim. Hem surlar içindeki çocuklara, hem Kıbrıs’ta yaşayan çocuklara çeşitli programlar sunmaya çalışıyoruz. Geçen yıla kadar adanın kuzeyinde, çocuklara yönelik hiçbir uluslararası aktivite yoktu. Bunu gerçekleştirdik Bedesten’de. Vakıflar İdaresi ve TC Yardım Heyeti’nin katkılarıyla. Bunun yanında surlariçinde yaşayan çocuklarla Eylül ayından itibaren Master Kids programlarını burada onlara ücretsiz bir şekilde uygulayacağız. Bunun dışında, köylere gidip, köydeki öğretmenlere okullarda bilimi ve fen dersini nasıl sevdirecekleriyle ilgili deney kitleri hazırladık. Bunları da öğretmenlere dağıtıyoruz, eğitimini veriyoruz. Bu şekilde de, topluma faydalı olmaya çalışıyoruz.
“Destekçilerimiz”
- Soru: Size herhangi bir maddi desekte bulunan yerler var mı bunları gerçekleştirmek için?
- Balın: “Öğrenen mutlu bireyler” merkezinin destekçileri var. Bunların bazıları velilerimiz. TC Yardım Heyeti, Vakıflar İdaresi ve gönüller. Master Kids’in kurucusu ve sahibi benim. Master Kids gönüllü olarak çalışıyor ve onun malzemelerini ve öğretmenlerinden yararlanıyoruz. Aktiviteler yaptıkça bunlara sponsor bulmak daha kolay oluyor.
“Kişiler odalarımızdan yararlanabilir”
- Soru: Binadan kişiler nasıl yararlanabiliyor?
- Balın: Eğer ki sanatçılarımız gelip, binayı kullanmak isterlerse gelip kullanabilirler. Ufak, defek eğitimler burada verilmeye başlandı. Nefes eğitimi, yoga eğitimi gibi. Mekana uygun eğitimleri de bu bünye altında kullanabiliyor eğitmenler.
“Bina Özge Eminoğlu’nun eseri “
- Soru: Sizin dışınızda burada kimler var hızmet veren?
- Balın: TaşEV’de ben belki de %2’lik bir rol oynuyorum. %99.5 yaratıcısı fikri, Özge Eminoğlu’na aittir. Özge Hanım, binayı yıllar önce Vakıflar İdaresi’nden kiralamış. Ama çeşitli aksiliklerden dolayı bir türlü hayata geçirememiş. Geçtiğimiz yıl ben kendisine, “Öğrenen mutlu bireyler” merkezinin fikriyle geldiğimde, onda da yeniden bir heyecan doğdu. Belki de doğru zaman idi. “Mert Hocam bizim surlariçinde bir mekanımız var. Oraya bu hale getirelim mi? Ne dersin?” diye sordu ve oradan doğdu fikir. Ama burada görmüş olduğunuz her bir detay, dışardaki bahçeden, kullanılan sürahiden, masalara, duvarlardaki resimlerin asılmasına kadar hepsiyle Özge Hanım ilgilendi. Kendisi mimardır zaten. Ben okullardayım. Burada bize yardımcı olan part time çalışanlarımız var.
“Surlariçi canlanıyor”
- Soru: Surlariçini siz nasıl değerlendiriyorsunuz yurt dışından gelen biri olarak?
- Balın: Bence, her ülkenin Old City alanı en değerli yeridir. Maalesef, uzunca bir süre, olması gerektiği gibi yönetilememiş. Sokaklarda gördüklerim, nüfus yapısı olarak v.s. Ama şimdilerde, Vakıflar İdaresi’nin de katkısıyla Surlariçi canlanıyor. Aslında sınırı geçtiğinizde, öbür tarafa baktığınızda, oradaki hareketliliğin, dokunun, güzel bir şekilde cafelere,barlara yansıtılmasının, butik otelleri v.s artık bu tarafta da görüyor olmak, çok güzel. Bence bu artarak da devam edecek. Şu anda arkadaşlarımızın, burayı gelip gören, bunun gibi butik otel projeleri olan, daha birçok kişi var. Burası bayağı bir ev ortamı, rahattır. Kitabını alıp gençler de gelip oturup, keyif yapabiliyor.
“Turistler daha çok bölgeye getirilmeli”
- Soru: Burayı kullanmasını istediğiniz kimler vardır?
- Balın: Surlariçi popüler bir yer olmaya başladı ve bu da çok güzel bir şey. Arasta bölgesinde de barlar sokağı tadında birçok mekan açıldı. Mümkünse acentelerin buraya da biraz turist çekmesi gerekir. Kültürel gezi için adaya gelen turistleri getiren acentlerin bu bölgeye de ilgi göstermesi gerekir. Yerli halkımıza da kapımız her zaman açık. Çocuklar için veya insanlar için birşeyler yapmak isteyenlere de kapımız açık.