1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Arama-kurtarma ekibi, 12 kişi… Sayı, nüfusa oranla artmalı”
“Arama-kurtarma ekibi, 12 kişi… Sayı, nüfusa oranla artmalı”

“Arama-kurtarma ekibi, 12 kişi… Sayı, nüfusa oranla artmalı”

Sivil Savunma Teşkilatı Lefkoşa Bölge Müdürü Mustafa Duyar, olası bir depremde, binaların enkaza dönmesi halinde insanların imdadına yetişecek olan Sivil Savunmaya bağlı arama - kurtarma ekibinin 12 kişiden oluştuğunu söyledi.

A+A-

Ertuğrul SENOVA

“Depreme hazırlık sürecinde Kıbrıs ne yapmalı?” haber dosyasının bugünkü konuğu, Türkiye’deki depremlerin ardından enkaza dönen İsias Otel’deki arama kurtarma çalışmalarına da katılan, Sivil Savunma Teşkilatı Lefkoşa Bölge Müdürü Mustafa Duyar oldu.

Duyar, olası bir depremde, binaların enkaza dönmesi halinde insanların imdadına yetişecek olan Sivil Savunmaya bağlı arama - kurtarma ekibinin 12 kişiden oluştuğunu söyledi, “Normalde yasaya göre 193 kadromuz var. Fakat bugün 110 kişiyiz” diyerek, yasadaki kadro sayısının, nüfusa oranla arttırılması gerektiğine dikkat çekti.

Duyar, deprem anında, öncesinde ve sonrasında atılması gereken adımlar ve alınması gereken tedbirler konusunda merak edilenleri YENİDÜZEN’e anlattı; deprem sürecinde soğukkanlılık ve çök – kapan – tutun işleminin hayati önem taşıdığına vurgu yaptı.

İlk olarak olası bir depreme karşı ne gibi tedbirler alınması gerektiğini anlatan Duyar, “Binalar sağlıklı, eşyalar duvara monteli, deprem çantası hazır olmalı” dedi, deprem çantası içerisinde neler bulunması gerektiğini sıraladı: kuru gıdalar, konserveler, bizi tanıtacak pasaport veya kimlik gibi evraklar, küçük pilli fener ve yine küçük pilli bir radyo…

Radyonun, iletişim için önemli olduğunu belirten Duyar, enkaz altında kalan bir kişinin “en iyi senaryoda” deprem çantasına ulaşması halinde radyo aracılığıyla deprem bölgesinden uzak noktlarda yayın yapan kanalları dinleyip, arama – kurtarma çalışmaları hakkında bilgi alabileceğini belirtti.

Deprem anında yapılması gerekenleri de anlatan Duyar, “En önemli şey soğukkanlı olmak. Bunu kimse aklından çıkarmamalı. Soğukkanlı davranmalıyız” dedi, deprem anında koşarak kaçmayı düşünenlerin “5 saniyede çıkabilir miyim?” sorusuna “evet” yanıtını vermeden harekete geçmemeleri gerektiğine dikkat çekti. Duyar, “Eğer 5 saniyede çıkma imkanınız yoksa çök – kapan – tutun işlemini yapmak zorundasınız” dedi.

Deprem sonrası için konuşan Duyar, “En iyi senaryoyu düşünüyorum… Hayattayız, AFAD çantamız da yanımızda, bir yaşam alanımız var. Yine soğukkanlı olmamız gerek. Yetkililerin gelmesini beklemekten başka çare yok. Soğukkanlı şekilde bekleyin. Kendinizi yormayın. Eğer geliyorsa, seslere cevap vermeye çalışın” önerilerinde bulundu. Duyar, enkazdan çıkan kişilerin, doğruca önceden belirlenen toplanma alanlarına gidip, tahliye edilmeyi beklemeleri gerektiğini söyledi.

“Binalar sağlıklı, eşyalar duvara monteli, deprem çantası hazır olmalı”

-Olası bir depreme nasıl hazırlanılmalı? Ne gibi tedbirler alınmalı?

“Öncelikle binalarımızın sağlıklı olması lazım. Bina içerisinde bulunan eşyalarımızı duvara sabitlememiz lazım. AFAD çantası dediğimiz deprem çantası hazırlamamız ve çok kolay şekilde erişebileceğimiz bir noktada tutmamız lazım. Herkes genelde 1 adet çantadan bahsediyor ama evde kaç kişi kalıyorsa, o kadar hazırlık yapmamız gerek. Bu çantada kuru gıdalar, konserveler, bizi tanıtacak pasaport veya kimlik gibi evraklar, küçük pilli fener ve yine küçük pilli bir radyonun bulunması gerek. Radyo oldukça önemli. 6 Şubat depreminde bunu deneyimledik. İsias Otel bölgesine gittiğimizde cep telefonları çalışmıyordu. Pilli radyolar frekansla çalışıyor. Bu sayede depremzede, deprem olmayan bölgelerdeki bilgiye erişebiliyor. İsias Otel enkazında çalışırken, bu konuda bir olaya şahit olduk. Deprem olduğu gün bir çocuk o anda ailesine mesaj atmış, sıkıştığı yerden bir binanın adını okumuş ve şu yazıyı okuyabiliyorum demiş. Ardından internet kesilmiş. Çocuk kendi imkanlarıyla enkazdan çıkıp hastaneye gitmiş ama mesaj bize 2-3 sonra, internet geri geldiğinde ulaştı. Herkes o açıdan, o bina üzerinde yazan ismi okumaya çalışıyordu. Sonradan, çocuğun hastanede, hayatta olduğunu anladık. İnternet olmadığı için mesaj bize 2-3 gün sonra ulaşmıştı…”

“En önemli şey soğukkanlı olmak. Bunu kimse aklından çıkarmamalı. Soğukkanlı davranmalıyız…”

-Peki deprem anında ne yapmalı?

“Deprem anında yapılması gereken en önemli şey, soğukkanlı olmak. Bunu kimse aklından çıkarmamalı. Soğukkanlı davranmalıyız… Ardından, çök – kapan – tutun işlemini yapmamız gerek. Bu, hedef küçültme anlamına geliyor. Bu işlemi kolonların yanında ya da iki masa arasında yapabilirsiniz. Eğer deprem anında koşarak kaçmayı düşünüyorsanız, ‘5 saniyede çıkabilir miyim?” sorusuna yanıtınız ‘evet’ olmalı. Bunu hesaplayıp ona göre harekete geçmeli. Eğer çıkacağınız yer merdiven veya asansör ise kesinlikle harekete geçmeyin. Depremde ilk yıkılacak yer merdivenlerdir. En zayıf nokta merdiven boşluğudur. Eğer 5 saniyede çıkma imkanınız yoksa çök – kapan – tutun işlemini yapmak zorundasınız.”

“Bekleyin, kendinizi yormayın, enerjinizi boşuna harcamayın…”

-Deprem sonrası için önerileriniz ne? Diyelim ki göçük altında kaldım…

“En iyi senaryoyu düşünüyorum… Hayattayız, AFAD çantamız da yanımızda, bir yaşam alanımız var. Yine soğukkanlı olmamız gerek. Yetkililerin gelmesini beklemekten başka çare yok. Soğukkanlı şekilde bekleyin. Kendinizi yormayın. Eğer geliyorsa, seslere cevap vermeye çalışın. İsias Otel enkazında ikinci gün bir depremzede bulmuştuk. Uzvunun biri sıkışmıştı ama hayattaydı, sağlığı yerindeydi. Yukardan seslendim, ‘beni duyuyor musun’ diye sordum, ‘evet’ dedi. Ses çok derinden geliyordu. O sırada artçı depremler devam ediyordu. ‘Sakin ol, rahat ol, kendini yorma, bizi bekle, 2 saat sonra sana ulaşacağız’ dedim. O sırada rahatladı… Daha sonra ekipler geldi ve kendisini çıkarttık. Bu kapsamda soğukkanlı olmak birinci sırada geliyor. Diyelim ki depremden sonra bulunduğumuz noktadan sağ olarak çıktık. Önceden belirlediğimiz, Google haritalara dijital olarak da işlediğimiz toplanma alanlarımız var. Bu alanlara gitmeniz gerek. Şu anda ülke genelinde 40 toplanma alanımız var fakat bu sayıyı nüfusa oranla arttırıyoruz. Örneğin Yenikent büyümüş durumda. Bu bölgelerde boş alanlar tespit edip toplanma alanları yaratıyoruz. Toplanma alanlarında yeşil bir levha bulunuyor. Yeşil levha üzerinde 4 insan figürü var. Toplanma alanları açık alanlardır, tehlikeli bir şey olmadığı için orada beklenilir ve oradan tahliye işlemi gerçekleşir.”

mus-001.jpg

“Sayımız yetersiz. Açık ve net. Arama – kurtarma ekibi, müdür dahil 12 kişiden oluşuyor”

-Olası bir depremde eğer göçük altında kalanlar olursa, onların imdadına Sivil Savunma ekipleri yetişecek… Arama kurtarma ekibinin sayısı yeterli mi?

“Sayımız yetersiz. Açık ve net. Normalde yasaya göre 193 kadromuz var. Fakat bugün 110 kişiyiz. Arama kurtarmaya gelince, şube müdürü dahil 12 kişiden oluşuyor. Bu konuda bir çalışma gerek. Vardiya usulü çalışmamız gerek çünkü afetin mesaisi yok. Rakamın, nüfusa göre güncellenmesi gerekiyor. Aramacı bir ekip, kurtarmacı, dağcı, dalgıç birer ekip olmalı. Bizim ekibimizin sayısı az olduğu için ekiplerdeki insanlar tüm görevleri yapıyor. Hem dalgıçlık belgesi var örneğin, hem de ağır vasıta ehliyeti var. Bir arama – kurtarmacı, 3-4 iş yapıyor. Muhakkak sayının arttırılması gerek. Malzemelerimiz yetersiz. Bir tane akustik dinleme cihazımız var. Çok pahalı bir şey değil. 15-20 bin Euro civarıdır. İnsan hayatı kesinlikle parayla ölçülemez. Bu cihazların tarihi de geçmiyor. Bir zarara uğramadığı sürece ömür boyu kullanılabilir.”


KIBRIS NE YAPMALI?

YENİDÜZEN, depreme hazırlık dosyasını açıyor… Olası bir deprem öncesi hangi önlemler alınmalı? Deprem sırasında hangi adımlar uygulanmalı? Depremden sonrası için nasıl bir hazırlık yapılmalı? Kısacası, depreme nasıl hazırlanmalı? Sivil Savunma’dan müteahhidine, yer bilimciden mühendise kadar farklı alanlardan uzmanlar, bu soruları yanıtlıyor…

Bu haber toplam 2519 defa okunmuştur