Araştırmalara devam…
Bir okurumuzun çağrısı üzerine Kalkanlı’da (Kapudi) kuşkulu bir alanda Kayıplar Komitesi yetkilileriyle birlikte incelemelerde bulunduk…
Dün sabah (3 Ocak 2017 – Salı) telefonum çalıyor…
Arayan Kalkanlı (Kapudi) bölgesinden bir okurum…
Bana daha önce bilgi vermiş olduğu bir toprak yığını hakkında bazı kaygıları var, onları aktarıyor. Bazı Kıbrıslırumlar bu toprak yığınını dün sabah kazmaya çalışırken, onlara rastlamış ve ne yaptıklarını sormuş. “Mantar toplarık” olmuş yanıtları… Okurum buna pek ihtimal vermemiş ve hemen beni aramış…
TOPRAK YIĞINI
Bu okurum bana 3 Şubat 2015’te şöyle yazmıştı:
“Sevgül hanım iyi günler, Kalkanlı’dan yazıyorum - orman kenarı bir yerde gömü mezar olabileceğini tahmin ettiğim bir toprak yığını var müdahale etmedim görürseniz iyi olur düşüncesindeyim çünkü buralarda ceset ve kemiklerin görüldüğü bir gerçek…
Kalkanlı’dan Girne istikametine giderken sol taraf kazıldı biliyorum, benim bahsettiğim ayni yolun sağ tarafındadır toprak yığın ve belirgin şekildedir - tahmini değil belki de başka bir amaç içindir. Değerlendirmekte yarar var diye düşündüm. Bu dediğim yer hiç kazılmadı eminim… Bu konuda bilgi yok, belki de köy girişinde olan cesetleri buraya getirmiş olabilirler diye düşündüm…”
Bu okurumuza Omorfo’dan Kalkanlı’ya girerken virajın orada bazı “kayıplar”ın gömüldüğü bilgisini pek çok insanın verdiğini, bunu çok yazdığımızı, burada kazılar yapıldığını ancak bir şey bulunamadığını yazınca okurum bana şöyle yanıt vermişti:
“Onları ben de şahsen gördüm, yol kenarıydı ancak aniden onları oradan kaldırdılar. Bu bilgi kesin ve net… Oralar zaten kazıldı ama herhangi bir emareye ulaşıp ulaşmadıklarını bilmem… Benim bahsettiğim olduğu yerden 3 veya 4 kepçelik toprak alınıp 2 metrelik bir mesafede mezar görüntüsü gibi bir şey… elde bile kazılabilir ama ellemek istemedim…
Yol kenarındakiler iki kişiydi askeri botları görünüyordu - bu bilgiler defalarca anlatıldı kazıları yapıldı… Bir yanlış anlaşılma olmasın, şimdi bahsettiğim hiç ellenmemiş toprak yığını, mezar gibi - tamamen tahmin - bilgi yok emare falan da yok…”
KAZI YAPAN KIBRISLIRUM “KAYIP” YAKINLARI!...
Bir türlü uydurup okurumun sözünü ettiği toprak yığınına gidip bakamamıştık…
Kısmet dünmüş…
Dün sabah okurum beni aradığı zaman olanları aktarıyor:
Kıbrıslırum plakalı bir araçla oraya giden iki Kıbrıslırum, ellerinde kürekle bu toprak yığınını kazıyorlarmış dün sabah…
Okurum onlara yaklaşmış ve ne yaptıklarını sormuş…
“Mantar aramaya geldik” demişler…
“Kürekle mi?” demiş okurum…
Ardından bu Kıbrıslırumlar’la oturup kahve içmiş…
“Bu köyle ilgili bir yazı yazacayık da ondan” demişler…
Okurum işkillenmiş ve hemen beni aramış. İyi de etmiş…
“Bakayım Kayıplar Komitesi’nden birilerini bulabilirsem bugün oraya gelelim” diyorum ve okuruma bu duyarlılığı gösterdiği için teşekkür ediyorum.
Hemen Kayıplar Komitesi kazılar koordinatörü Okan Oktay’ı arıyorum ama telefonu kapalı görünüyor…
Ardından Kayıplar Komitesi Kıbrıslırum Üye Yardımcısı Ksenofon Kallis’i arıyorum…
Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nden yetkililere de uyarsa hemen oraya gidebileceğimizi söylüyor Kallis.
Ardından Okan Oktay’a ulaşabiliyorum ve o da bir Kıbrıslıtürk araştırma görevlisi ile Kalkanlı’ya (Kapudi) gidip bu toprak yığınını inceleyebileceğimizi söylüyor.
Kıbrıslıtürk araştırma görevlisi Ünsal Özbilenler beni arıyor, Kallis’i de alarak Kalkanlı’ya (Kapudi) gidiyoruz…
Beni sabahleyin aramış olan okurumla buluşuyoruz ve birlikte sözünü ettiği toprak yığınına bakmaya gidiyoruz…
Toprak yığınının iki tarafı kazılmış…
Bu kazılardan birinin bir köpek veya bir tilki tarafından yapılmış olabileceğini anlatıyor okurum ancak ikinci noktayı sabah karşılaştığı Kıbrıslırumlar kazmış…
Bu toprak yığınını incelerken, az ilerimizde iki araba duruyor…
Araçlardan okurumun sabah karşılaştığı Kıbrıslırumlar iniyor…
Yanlarında da iki Kıbrıslırum arkeolog var! Arkeologları da alıp buraya gelmişler!
Bu iki Kıbrıslırum’u tanıyorum – ikisi de “kayıp” yakını…
Bir tanesinin “kayıp” kardeşinin bulunmasında birlikte çalışmıştık… İkinci Kıbrıslırum’un ise yakın akrabaları “kayıp” – onunla da röportaj yapmıştık…
Kardeşinin bulunmasına yardımcı olduğum “kayıp” yakını Kıbrıslırum’a “Burayı kendi kendinize kazmanız doğru mu sence?” diyorum…
“Kazdık, kemik bulduk ve tekrar gömdük” diye yanıt veriyor.
HER AKLINA GELEN KAZACAK OLURSA!...
Şimdi her aklına gelen eline bir kürek alıp kazacak olursa, o zaman Kayıplar Komitesi’nin işi kolaylaşacağına zorlaşacak!
Madem ki yurdumuzda Kayıplar Komitesi’nin oluşturmuş olduğu bir süreç var, bu sürece öncelikle saygı duymamız ve elimizden geldiğince Kayıplar Komitesi’ne yardım etmeye çalışmamız gerekiyor. Çünkü Kayıplar Komitesi’nin dışında “kayıplar”ın bulunması için her iki topluma da yardımcı olabilecek başka herhangi bir süreç yok!
İyi ki okurum sabah sabah beni uyarmış ve iyi ki ayarlayıp bu noktaya gelmişiz…
Kallis toprak yığınını incelerken, topraktan sarkan bir çekme halatı görüyor ve buna dikkatimizi çekiyor…
“Bu çekme halatlarını eskiden ağır yük taşımak için kullanırlardı” diyor…
“Belki de buraya büyük bir hayvan gömdüler ve hayvanı taşımak için de bu halatı kullandılar – belki de bir inek gibi büyük bir hayvan” diyor Kallis…
Toprak yığınının fotoğraflarını çekiyoruz ve oradan ayrılıyoruz. Okurumuz bizi kahve içmeye davet ediyor ve kahvelerimizi içerken arkeologlarla birlikte Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Yardımcısı Murat Soysal ve Kazılar Koordinatörü Okan Oktay bulunduğumuz yere geliyorlar.
Tekrar toprak yığınına gidiyoruz ve bu kez arkeologlar bir kürek getirerek, Kıbrıslırum “kayıp” yakınlarının kazmış olduğu noktayı kazıyorlar…
Ortaya bir kemik çıkıyor, “kayıp” yakınlarının “kemik bulduk ve gömdük” dedikleri noktada…
Bunun bir inek kemiği olduğu anlaşılıyor…
Arkeolog Yorgos kazmaya devam ediyor usulca ve ineğin omurga parçaları çıkmaya başlıyor…
Bunları tekrar gömüp örtüyorlar…
BUGÜN TÜMÜYLE KAZILACAK…
Kallis, bu noktanın bugün (4 Ocak 2017 Çarşamba) tümüyle kazılmasını öneriyor arkeologlara – böylece “kayıp” yakınlarının içi de rahat edebilecek – buraya büyük olasılık bir inek gömülmüş ancak burası gerçekten de bazı “kayıplar”ın gömülmüş olduğu noktaysa, kazının sonunda bu da anlaşılacak.
Okurumuzun yeğeni de geliyor ve bir süre önce bu bölgeye bir ineğin gömülmüş olduğunu hatırladığını söylüyor…
Zaten bütün bu bölgede pek çok hayvan kemiği var – bunlara etrafta rastlıyoruz…
Okuruma göstermiş olduğu insani duyarlılık için çok teşekkür ediyoruz ve Kalkanlı’dan (Kapudi) ayrılarak Lefkoşa’ya dönüyoruz.
Kayıplar Komitesi yetkililerine de bu konuda bizlere yardımcı oldukları için sonsuz teşekkürler…
KAZILARDA SON DURUM… KAZILARDA SON DURUM…
Yağışlar, kazıları etkiledi…
Kayıplar Komitesi’nin Kıbrıs’ın kuzeyinde ve güneyinde yürütmekte olduğu, “kayıplar”ın gömü yerlerinin aranmakta olduğu kazılar, yoğun yağışlar nedeniyle etkilenmiş bulunuyor.
Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nden aldığımız bilgiye göre, bazı kazılara birkaç günlüğüne ara verilirken, bazı kazılara devam ediliyor.
Ancak hava koşullarının düzelmesiyle birlikte, ara verilmiş olan kazılara da kalındığı yerden devam edilecek…
Buna göre Lapta’da, Omorfo’da, Ayios Dometios’ta (Metehan) ve Angastina’da (Aslanköy) yapılan kazılara yağışlar nedeniyle ara verildi.
Boğaz’da askeri bölgede yürütülmekte olan kazılara da yağışlar nedeniyle ara verilmiş bulunuyor.
Bu kazılara, birkaç gün içerisinde kalındığı yerlerden devam edilmesi bekleniyor.
Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nin verdiği bilgiye göre kazılar Arçoz’da (Yiğitler), Pendaya’da (Yeşilyurt), Spatharigo’da (Ötüken) ve Kutrafa’da devam ediyor.
Kazı ekiplerinde bulunan tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara “Çok kolay gelsin” diyoruz.