1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Araziyi kiraladıkları işletmeci: Niye durayım?
Araziyi kiraladıkları işletmeci: Niye durayım?

Araziyi kiraladıkları işletmeci: Niye durayım?

Tarım Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı arasında restleşmeye neden olan Sanayi bölgesindeki araziyi kiralayan Elsis Ltd. Direktörü Hüseyin Hallaçoğlu YENİDÜZEN’e konuştu, çalışmalara devam edeceğini söyledi.

A+A-

Ayşe GÜLER

Tarım Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı arasında restleşmeye neden olan Sanayi bölgesindeki araziyi kiralayan Elsis Ltd. Direktörü Hüseyin Hallaçoğlu YENİDÜZEN’e konuştu, çalışmalara devam edeceğini açıkladı.

Hallaçoğlu, “Niye durayım? İşime engel olamazlar. Ara emri kararı getirirlerse boynumuz kıldan ince. Ben onlar gibi değilim, kanunlara uyarım” dedi.

Hallaçoğlu, 2 bin 400 metrekarelik arazinin Ağustos ayında 1 yıl süreyle kiralandığını, hudutların Tapu Dairesi görevlileri tarafından belirlendiğini ifade etti.

“Devletin bir tarafı bana araziyi kiralamış, diğer tarafı elime harita tut etmiş, hudutlarımı göstermiş. Üçüncü bir tarafı da ‘Devlet benim, buraya giremen’ diyor” şeklinde konuşan Hallaçoğlu, Meclis’te yaşanan tartışmalara üzüldüğünü de kaydetti.

Hallaçoğlu, dün polise giderek, bilgi verdiğini de sözlerine ekledi.

İşte Hallaçoğlu’nun YENİDÜZEN’e anlattıkları: Bu arazi, Ağustos ayında Sanayi Dairesi tarafından parsellenip, işletmelere sanayi yatırımı amaçlı kiralandı.

Bana kiralanan alan 2 bin 400 metre karedir. Telin alt kısmından 4 metre, üst kısmından da 10 metre içeri girer. Bunları ben değil, Tapu Dairesi’nin pafta ve parsel bilgileri verdi. Tapu Dairesi’ndeki görevliler geldi, alanı ölçtü. Ardından çubukları çakarak, işe başladık.

Çubukları 1 ay önce çaktım. Bunları çakmadan da Jeoloji ve Maden Dairesi’nde yetkili Okan bey ile görüştüm. Arazinin bir bölümünün benim parselin içerisine girdiğini söyledim.

Telin ilerisinde kuyu kazmaya yarayan parçalar vardı. Söz konusu aletleri taşımakta sıkıntı olması halinde iş araçları geldiğinde taşıyabileceğimizi söyledim. Okan bey, kendilerinin halledebileceğini söyledi, ölçümle ilgili amirleriyle konuşacağını belirtti.

Kendi aralarında görüşmüşler, Tapu Dairesi’ndeki arkadaşların yeniden gelmesini istediler. Onlar da geldi, elektronik aletleriyle hudutları gösterdi. Çakılmış olan çubukları teyit etti.

Elektrik Kurumu’ndan yardım alarak, eşyaları kaldırıp götürdüler. Ben de sizin gibi, Meclis’te yapılan konuşmaları duydum, çok üzüldüm.”

 

“Nazım bey gelip, çubukları söküp, atmış. Hiç güzel değil”

“Nazım bey (Çavuşoğlu) gelmiş, bizim çubukları söküp, atmış, benim alanıma atmış. Söktüreceğiz falan demiş, arkadaşlara telin olduğu bölgeye iş makinelerini koymaları için talimat vermiş. Bunlar hiç güzel şeyler değil. Biz kendi başımıza Jeoloji ve Maden Dairesi’nin arazisine girmedik, kendileri gelip benim arazime girdiler.

Bugün müdürleri geldi, işin durmasını istediler. Başka türlü düşünüyorlar. Buraya getirdiğim, anlaşma yaptığım işletmenin kamyonun günlüğü 10 bin TL’dir. Buradaki çalışmayı durdurduğum anda, söz konusu insanlar başka yere gidip, ekmek parasını kazanması gerekir. Bu iş makineleri Girne’den geliyor, tekrar gelmesi için bana ayrı bir para şarj etmesi gerekir.”

 

“Sanayi Dairesi, arazileri kuzu otlatmak için arazi kiralamaz”

“Sanayi Dairesi, arazileri kuzu otlatmak için arazi kiralamaz, sanayi yatırımı için kiralar. 1 yılda proje sunulması, temelin dökülmesi, binanın pencere hizasına kadar çıkması koşulu ile araziler kiralanır. Bu işlemler yapılırsa, geçici sözleşme kalıcı olur. 1 yıla kadar proje çıkarıp, bina başlatmam gerekiyor.

Yükümlülüklerimi yerine getirdiğimi ispatlamam gerekiyor. 2 ay içerisinde Türkiye’ye girip yatırımcı bulduk, anlaşmalar yaptık. Anlaşmalara göre makinelerin imalatı bile başladı. Onların düşünce tarzı ile bizimki uymuyor. Bana, araziyi kiralayan devlet, 1 yıllık peşinatı alan devlet, şartları koyan da devlet… Kira bedeli çok ücret tutmaz. Ancak seni, yatırım yükümlülüğüne sokar. 4-5 bin TL’ye kiraladım.”

Devletin bir tarafı bana burayı kiralamış, diğer tarafı elime harita tut etmiş, hudutlarımı göstermiş. Üçüncü bir tarafı da ‘Devlet benim, buraya giremen’ diyor.

 “Dün polise gittim, çalışmalarda engel çıkardıklarını söyledim. Polis de bugün geldi, anlattık. Arazimin içerisine araçlarını koyup, gittiklerini söyledim. Bakan beyin ya da buradaki arkadaşlar ‘Bunlar devletin arazisi’ deyip, çıkışıyor. Devlete karşı geldiğimi bilip, bilmediğimi soruyorlar. Yanlış düşünüyorlar, devlet hepimiziz. Siz devletin kamu tarafında kalmış olabilirsiniz. Ama biz de özel sektör tarafındayız. Devletin kanunlarına ne kadar uymak zorundaysam, sen de o kadar uymak zorundasın. Devletin bir tarafı bana burayı kiralamış, diğer tarafı elime harita tut etmiş, hudutlarımı göstermiş. Üçüncü bir tarafı da ‘Devlet benim, buraya giremen’ diyor.”

 

“Çalışmaları sürdüreceğim”

“Buraya giremem, çalışmaların durması için bana ara emri getirmeleri gerekiyor. Niye durayım? Çalışmalarımı sürdüreceğim. Ucuz kahraman ol yapmayın dedim, araç koymamalarını istedim. Benim işime engel olamazlar. Mahkemeden ara emri alırsanız boynumuz kıldan ince. Biz sizin gibi değiliz, kanunlara uyarız. Ama yarın öbür gün benimde yaptığım bağlantılar, sözleşmeleri yaşananlar etkileyecek. Çok büyük tazminatlar ortaya çıkacak. Verdiydim, aldıydım, dur, devam et, yap, boz… Bu işler böyle olmaz. Şu anda herkes sadece yıpranmaktadır.”

 

Bu haber toplam 3401 defa okunmuştur