Arda’nın ailesi adalet istiyor!
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Parti Eğitim Merkezi (PEMER) tarafından düzenlenen belgesel ve söyleşilere Girne’de devam edildi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Parti Eğitim Merkezi (PEMER) tarafından düzenlenen belgesel ve söyleşilere Girne’de devam edildi. 2015 yılında kaybettiğimiz Arda Erkan anısına hazırlanan ve Kıbrıs’ın kuzeyinde sentetik uyuşturucu madde bağımlılığını irdeleyen, yönetmenliğini Elvan Levent’in yaptığı “Cinnet Mevsimi” isimli belgesel CTP Gençlik Örgütü Girne İlçesi’nin ev sahipliğinde Girne İlçe binasında gösterildi. “Başka Arda’lar ölmesin!” sloganı ile Arda’nın ailesinin başlattığı farkındalık çalışmalarına destek veren CTP’li gençler, belgesel gösterimini özellikle Arda’nın doğum günü haftasında düzenleyerek uyuşturucunun yarattığı tehlikelere dikkat çekti.
SARPTEN: AİLELERİN ORTAK ZAMAN VE PAYLAŞIMLAR YARATMASI ÖNEMLİ
Etkinliğin açılış konuşmasını Arda ile aynı mahallede büyüyen CTP Gençlik Örgütü Girne İlçe Başkanı Pembe Ardıç yaptı. Ardıç konuşmasında Arda’nın kaybının kabullenilemez olduğunu ve uyuşturucudan kurtulmak isteyen gençlere devletin sahip çıkması gerektiğini belirtti. “Arda yaşasaydı 2 Mart onun doğum günüydü” diye sözlerini tamamlayan Ardıç, bu sorunla uğraşan ailelere yardım etmeye hazır oldukların belirtti. Belgesel gösteriminin ardından Eğitim Bilimci Salih Sarpten ilkokullarda yapılan kapsamlı araştırma sonuçlarını paylaştı. Bağımlılığın birçok nedeni olabileceğini belirten Sarpten, özellikle ailelerin çocukları ile yaratacakları ortak zamanların ve paylaşımların önemine dikkat çekti. Denetimli Serbestlik Yasası’nın işleyişindeki aksaklıkların ve Ceza Yasası’nda yapılması gereken değişikliklerin de tartışıldığı gecede, CTP milletvekilleri Fazilet Özdenefe ve Fikri Toros da görüşleri ile katkı koydu.
ARDA’NIN AİLESİ SORDU: ‘ÇÖZÜLEMEDİ’ DEYİP DOSYA RAFA MI KALDIRILACAK?
Etkinlikte Arda’nın ailesinin yazdığı mektup da okundu. Aile acılı mektubunda oğullarının ölümüne sebep olanların cezasız mı kalacağını sordu. Duygusal anların yaşanmasına neden olan mektup şöyle:
“Arda’nın 30’uncu doğum günü haftasında etkinliğe daha da anlam katan gençlerimizin sahiplenmesi bizleri çok mutlu etti. Arda Erkan anısına çekilen “Cinnet Mevsimi” belgeselinin Girne’de ilk gösterimini organize eden CTP Parti Eğitim Merkezi (PEMER) ve gençlere sonsuz teşekkürler.
2 Mart biricik oğlumuz Arda’mızın doğum günü, Onun hayata gözlerini açtığı gün. Onu kucağımıza aldığımız ilk gün bize annelik ve babalık duygularını yaşattığı gün. 2 Mart onun varlığıyla dünyanın en mutlu insanı olduğumuz gün ama 4 yıldır aldığı her bir yaşla nasıl büyüdüğünü göremedik. Doğum gününde onu hissederek ona sarılıp, öperek hediyesini vermek yerine, üzerinde fotoğrafı olan soğuk mezar taşına sarılıp, öpmemize ve kabrine çiçekler bırakmamıza sebep olanlar...
Dört yıldır oğlumuzun uyuşturucu tacirlerinin kurbanı olduğunu dile getirdik. Hatta oğlumuzu kaybettiğimiz ilk günlerde bir gazeteye verdiğim röportajda oğlumuzun uyuşturucudan değil biri veya birileri tarafından öldürüldüğünü söylemiştik. Üç yıl süren mahkeme sonucunda, “müteveffanın ölümüne başkalarının kastı veya ihmalinin sebebiyet verdiği kanısında olduğu” kararı açıklandı. Ve ileri tahkikat gerekmesi durumu göz önünde bulundurularak dosya emarelerle birlikte Haziran 2018 itibarıyla polise tekrar iade edildi.
Biz de sorduk ve soruyoruz ilgili mercilere. Oğlumuzun ölümü faili meçhul mu kalacak? Çözülemedi deyip hala dosyamızın raflarda tozlanmasına seyirci mi kalacaklar? Onu bizden koparanlar, genç yaşta aramızdan gitmesine sebep olan veya olanların ve de o karanlık gecenin aydınlanması için ne yapılacak?
Söz konusu ihmal ve ihlalden dolayı bizler Arda’nın ailesi olarak oğlumuza son bir borcumuz olduğundan sorumlulara karşı her türlü hukuksal savaşımızı sürdüreceğimizi de sizler huzurunda kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Hediyeni unuttuğumuzu sanma! Sana vereceğimiz hediye öyle büyük ki bugün sana veremedik ama en kısa zamanda hediyeni alacaksın.
Doğum günün kutlu olsun melekler hep seninle olsun oğlum. Seni çok özledik ve çok seviyoruz.. Unutulmadın... Her an bizimlesin.”