Arıklı: Arter aday olsaydı, oyları bölüp, muhalefetin adayı kazanabilirdi
Hükümet ortaklarından, YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, önce “adayım” deyip, 24 saat sonra geri çekilen mevcut başkan İsmail Arter ile ilgili konuştu, “İsmail Arter, oyları bölüp, muhalefetin adayı kazanabilirdi” değerlendirmesinde bulundu.
Hükümet ortaklarından, YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, önce “adayım” deyip, 24 saat sonra geri çekilen mevcut başkan İsmail Arter ile ilgili konuştu, “İsmail Arter, oyları bölüp, muhalefetin adayı kazanabilirdi” değerlendirmesinde bulundu.
Arıklı, “Arter devam etseydi çok zor durumda kalacaktık. Çok ciddi bir kargaşa ile karşı karşıya kalacaktık. İsmail Arter’in çekilmesi hepimizi rahatlattı” dedi.
Yerel seçimde Mağusa’nın diğer bölgelerden farklı olduğunu da savunan Arıklı, “Orada seçimi kaybettirecek arkadaş ciddi şekilde vicdan muhasebesi yapmak zorunda kalacaktı” şeklinde konuşarak, şöyle devam etti: Türkiye ile iki devletli politika geliştirdik. Maraş açılımı bu politikanın ekseninde oturuyor. Bu milli politikaya ters düşen, sözde Maraş belediye başkanıyla eylem yapan bir zihniyet orada iş başına gelirse, bizim Mağusa açılımımız ne olur? Mağusa’nın çözülmesi gereken birçok sorunu var. Bunlar ayrı mesele ama bir tarafta da milli hedefler var.
“Halkı heyecanlandıracak bir takım çalışmalar…”
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, yerel seçimlerin ardından halkı heyecanlandıracak bir takım çalışmalar yapılacağını, bunun dışında hükümet olarak reformlara devam edeceklerini söyledi.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Arıklı, BRT’de katıldığı Manşet + programında yerel seçimler ve bakanlığın çalışmaları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Arıklı, ülkenin içinde bulunduğu durumdan kimsenin memnun olmadığını ve herkesin statükodan şikayet ettiğini belirterek seçimin ardından Kamu Reformu ve tarım reformunun önemli bir parçası olan Hal Yasası’nın yürürlüğe konacağını açıkladı.
Seçimin ardından halkı heyecanlandıracak bazı çalışmaların başlatılacağını, bunların da Başbakan Ünal Üstel tarafından açıklanacağını belirterek bu çalışmalarla sıkıntılara neşter vurulacağını kaydetti.
Yerel seçimlerin ardından “Milli Mutabakat Hükümeti” olarak adlandırdığı koalisyonun önünde üç-dört sene seçimsiz bir dönem olduğunu ifade eden Arıklı, “Üç-dört sene seçimsiz bir dönem olması bizim için ciddi avantaj. Herhangi bir engel yok ve Türkiye’nin reformlar karşısında mali desteği var. Bütün malzeme elimizde dolayısıyla radikal adımlar atılacak. Siyasi irade varsa bu ortaya çıkacak. Sayısal bir sıkıntımız ve hükümet ortakları arasında farklılık olmadığına göre, atılması gereken adımları atacağız” dedi.
Bakan Arıklı, ülke için en faydalı olan ve istikrar getirecek başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini, hiçbir siyasal partinin buna karşı çıkmadığını ancak Yeniden Doğuş Partisi (YDP) dışındaki partilerin bu konuda bir “ama”sı bulunduğunu belirtti.
Ortalama ömrü 10 ay olan hükümetlerle istikrarı yakalamanın mümkün olmadığının altını çizen Arıklı, yasama, yürütme ve yargının kesin hatlarla birbirinden ayrılması gerektiğini, bunun da başta kamu verimliliği olmak üzere hayatın her alanına olumlu yansımaları olacağını söyledi.
“Benim gönlümde yatan, bu ülkenin menfaatine olan en kestirme formül başkanlık sistemine geçmektir. Bir yandan reformlar yapılırken diğer yandan başkanlık sistemi için altyapıyı hazırlayabiliriz. Güneyde uygulanan başkanlık sistemini aynen burada uygularsak sorunların yüzde 80-90’ı çözülür” diyen Arıklı, yapılan tüm anketlerde de halkın buna yüzde 60’ın üzerinde destek verdiğini aktardı.
Arıklı, başkanlık sisteminde bakanların teknokrat olacağını bu nedenle siyasi kaygılardan uzak, daha verimli ve etkili görev yapabileceklerini, kamudaki sorunların tümüyle ortadan kalkmasının başkanlık sistemine geçiş ile mümkün olabileceğini ifade etti.
“Hükümetin seçimlerden güçlü bir şekilde çıkması gerekiyor”
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Arıklı, koalisyon ortaklarının yerel seçimlerde işbirliği yapacağının hükümet programında yer aldığını, adayların da yapılan anket sorunu belirlendiğini söyledi.
Beklenmedik gelişmeler karşısında komplo teorilerinin üretildiğini anlatan Arıklı, Gazimağusa’da İsmail Arter’in adaylıktan çekilmesini şu şekilde değerlendirdi:
“Kalabalık bir basın toplantısı ile adaylarımızı ilan ettik ve kafa karışıklıkları ortadan kalktı. Oyların bölünmesi halinde hiç kimsenin beklemediği sonuçlar ortaya çıkabilirdi.
Önümüzdeki süreci iyi değerlendirmek için milli mutabakat hükümetinin çok güçlü bir şekilde bu seçimlerden çıkmamız gerekiyor. Zayıf çıkmamız halinde muhalefet haklı olarak bizim meşruiyetimizi, cumhurbaşkanını ve yeni Kıbrıs politikasını sorgulayıp erken seçim için bastıracaklar.
İsmail Arter devam etseydi çok zor durumda kalacaktık. Çok ciddi bir kargaşa ile karşı karşıya kalacaktık. İsmail Arter’in çekilmesi hepimizi rahatlattı. Bize rağmen kazanabilirdi, oyları bölüp muhalefetin adayı kazanabilirdi.
Mağusa, diğer bölgelerden farklı. Türkiye ile iki devletli politika geliştirdik. Maraş açılımı bu politikanın ekseninde oturuyor. Bu milli politikaya ters düşen, sözde Maraş belediye başkanıyla eylem yapan bir zihniyet orada iş başına gelirse, bizim Mağusa açılımımız ne olur? Mağusa’nın çözülmesi gereken birçok sorunu var. Bunlar ayrı mesele ama bir tarafta da milli hedefler var.
Müdahale lafını anlamakta güçlük çekiyorum. İsmail arter işin nereye gittiğini düşünemeyecek kadar öngörüsü olmayan birisi mi? Mağusa Belediyesinin kaybedilmesi ve Maraş açılımını sekteye uğratılması halinde, İsmail Arter veya Cem Dana bunun sorumluluğunu nasıl taşıyabilir?
Gazimağusa diğer bölgelerden çok farklı. Orada seçimi kaybettirecek arkadaş ciddi şekilde vicdan muhasebesi yapmak zorunda kalacaktı.
Bir taraftan 2027’ye kadar sürecek hükümet ve projeleri var, bir yerde de projeleri etkileyebilecek yerel seçimler var. Yerel seçimler için biraz geç kalındı ama bugünden itibaren sahadayız.”