Asgari ücret eridi: “Açlık sınırındayız”
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'da temsilcisi bulunan Hür-İş Federasyonu, 8 sendika ile yarın masaya oturuyor, çıkış yolu arıyor, asgari ücretli artış bekliyor, işveren sendikası ise "işçi de işveren de çırpınıyor" dedi.
İşçi sendikalarına göre “döviz karşısında 9 ayda yüzde 35 eriyen” asgari ücret toplumun önemli bir kesimini yoksullaştırdı. Komisyonda temsilcisi bulunan Hür-İş Federasyonu, 8 sendika ile yarın masaya oturuyor, çıkış yolu arıyor, asgari ücretli artış bekliyor, işveren sendikası ise "işçi de işveren de çırpınıyor" dedi.
YENİDÜZEN’e konuşan işçi kesimi ise aldıkları maaş ile geçinemediklerini, hayat pahalılığı nedeniyle aldıkları paranın günden güne eridiğini söyledi.
Devrim DEMİR-Hüseyin ÖZBARIŞCI
Sene başından bu yana salgın ve araya giren Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanamadı. İşçi sendikalarına göre; "dövizin artması ve hayat pahalılığı karşısında Asgari Ücret yüzde 35 eridi"
Hür-İş Federasyonu 8 sendika ile yarın masaya oturmaya hazırlanıyor. YENİDÜZEN’e konuşan Hür-İş Genel Başkan Vekili Ahmet Serdaroğlu, bu önemli süreçte topluma vekillik yapanlara çağrıda bulundu. Serdaroğlu yaşanan son gelişmelere dikkati çekerek, “Koltuk kavgası yüzünden halkın nasıl geçindiği unutuldu” dedi.
Devrimci Genel İş Başkanı Ömer Naşit, Asgari Ücret'in en son Şubat ayında 3 bin 233 TL olarak belirlendiğini, döviz karşısında ise ciddi bir erime yaşadığını söyledi.
Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur ise, Asgari Ücret’in belirlenmesi için zemin oluşmadığını, hem işçi hem de işverenin bu süreçte çırpındığını kaydetti.
“Zaten yoksulduk, iyice yoksullaştık”
YENİDÜZEN’e konuşan işçiler ise, birçok şeye zam yapıldığını ancak Asgari Ücret’in 9 aydır konuşulmadığını söyledi. Maaşın mutfak masrafına bile yetmediğini ifade eden işçiler, “Zaten yoksulduk, iyice yoksullaştık” dedi.
1 kez artış yapıldı, döviz karşısında eridi…
Ülkemizde yılda iki kez toplanan ve iki kez artış yapan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, bu yıl sadece 1 kez toplandı ve asgari ücrete sadece 1 kez artış yapıldı.
Şubat ayında artış yapılmasıyla net 3 bin 233 TL olan asgari ücret, TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesiyle birlikte Sterlin karşısında eridi gitti.
1 Şubat’ta 422 Sterline denk gelen asgari ücret; 1 Mart’ta 412 Sterlin, 1 Nisan’da 408 Sterlin, 1 Mayıs’ta 380 Sterlin, 1 Haziran ile 1 Temmuz’da 394 Sterlin, 1 Ağustos’ta 368 Sterlin, 1 Eylül’de 339 Sterlin, 1 Ekim’de 332 Sterlin, 1 Kasım’da ise 307 Sterline denk geldi.
Devrimci Genel İş Sendikası Başkanı Ömer Naşit:
“Asgari Ücret 9 ayda yüzde 35 eridi”
Devrimci Genel İş Sendikası Başkanı Ömer Naşit, asgari ücretin en son Şubat ayında belirlendiğine işaret etti, emekçinin eline geçen 3 bin 233 TL’nin de döviz karşısında eridiğinin altını çizdi.
Asgari ücretin mutlaka bir an önce yeniden tespit edilmesi gerektiğini kaydeden Naşit, bunun için muhatap bir hükümet olmadığını da vurgu yaptı.
Naşit şöyle devam etti:
“Toplumun sıkıntıları askıya alındı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, tarafların bir tanesinin çağrısı halinde toplanabilir. Görüşmeler hızlı bir şekilde başlarsa, yeni yıl gelmeden asgari ücret belirlenmeli. Şubat ayından bu yana asgari ücrette döviz karşısında yüzde 30-35 erime yaşandı.”
İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur:
“Hem işveren, hem işçi çırpınıyor”
Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur, asgari ücretin belirlenmesi için zeminin oluşmadığını, “bu süreçte hem işçinin hem de işverenin çırpındığını” söyledi. Pandemi nedeniyle uzun bir süredir yurt dışından yatırımcı gelmediğine de dikkati çeken Sungur, inşaat sektörünün de ‘iflas’ eşiğine geldiğini belirtti.
Personelini ödeyemeyen bir işveren sınıfı da oluştuğunu ifade eden Hasan Sungur, “Asgari ücretin bu aşamada tartışılacak bir durumu söz konusu olamaz. Hükümette de sıkıntı var, işverenin rahatlaması için hükümetin aldığı önlemler yeterli değil. Döviz yükseldi, kimse kredi kullanacak durumda değil. Hükümet bu aşamada piyasaya bazı şartlar sunarak nakit para akışı sağlamalı” ifadelerini kullandı.
“Asgari ücreti konuşmanın zamanı değil”
Hasan Sungur, yaşanan birçok olumsuzluk içinde asgari ücret konuşulacak bir zamanda olunmadığına savunarak, sendikaların daha bilimsel bir şekilde işverenler ile toplantı yapması gerektiğini savundu.
Yerli işçinin gireceği yerlere, pandemi nedeniyle kapanan birçok otel çalışanının girdiğine vurgu yapan Sungur, binlerce kişinin iş piyasasına girdiğini kaydetti. Gelinen süreçte asgari ücretin yükseltilmesini istemenin sadece işçi ve işverenin ararsını gerginleştirdiğini de kaydeden Sungur, “Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın çok güzel bir çalışması var. İşçi ve İşveren Sendikalarını bir araya getirerek çareler aramakta. İlk toplantı geçen hafta yapıldı ve çok güzel bir çalışma oldu” dedi.
Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu:
“Bıçak kemiğe dayandı”
“Tiyatro izlemekten usandık, artık bıçak kemiğe dayandı. İşçinin de, işverenin de gücü kalmadı, topluma vekil olanlar bu işe bir çare üretmeli.”
Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, asgari ücretle mücadele eden bir sendika olduklarına dikkati çekerek, yasaya göre 1 yılda asgari ücretin 3 kez belirlenebileceğini ancak 2020 yılında 1 kez toplandığına dikkati çekti.
Serdaroğlu, açılma sürecinin ardından seçim yasaklarının girildiğini, ardından dövizin de fırlamadığını ve asgari ücrette buna bağlı artışın istikrarlı bir şekilde yapılmadığına vurgu yaparak, “Devlet bunları kontrol etmiyor” dedi.
Hükümetsiz kalındığını ifade eden Serdaroğlu, bütçenin geçmediğini, Bakanlar Kurulu’nun olmadığını belirterek, “Şu anda gördüğüm kadarı ile vekillerde vatandaş ile ilgili herhangi bir gaye yok. Sıkıntı var mı? Elektrik ödenebiliyor mu ? Düşünen yok. Tek düşünce koltuk kavgası, bu kavgadan dolayı mağdur olan ise sadece biz” dedi.
Serdaroğlu ‘eylem’ sinyalleri verdi…
Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, 13 Kasım tarihinde 8 sendika ile toplanma planları olduğunu, işverenlere de iyi niyet çağrısı yaparak aynı masada sıkıntıların giderilmesi adına toplanma niyetlerini belirtti.
Serdaroğlu, “Sıkıntıları çözmek vekillerin görevidir. Federasyon olarak beklentimiz ve ısrarımız olacak. Meclis’te bulunan partiler, bu tutumlarını aynı şekilde devam ettirmeye devam ederlerse, önümüzdeki günlerde eyleme gideceğiz. Bıçak kemiğe dayandı, işçinin de işverenin de dayanacak gücü kalmadı. Hükümet kavgası yaşanıyor, süratle tüm partiler ‘Milli Mutabakat Hükümeti’ kursun. Önümüz kış, salgının artacağı uzmanlar tarafından konuşuluyor. Ciddi ve zor bir süreç bizi bekliyor” dedi.
“Tiyatro izlemekten usandık”
Halkın geçim derdine düştüğünü ve psikolojik travmalar yaşadığını ifade eden Serdaroğlu, “Tiyatro izlemekten usandık, gerçeğe dönmeyi özledik” dedi.
Özellikle Ulusal Birlik Partisi’nde son dönemde yaşananlara da dikkati çeken Serdaroğlu, halkın UBP içinde yaşanan gelişmelere son derece tepkili olduğunu ifade ederek 5 adaylı kurultayın hiç olmaması gerekirken yeniden kurultay derdine düşüldüğünün altını çizdi.
Serdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Bu kritik süreç bitene kadar, bir an önce UBP kendine gelmeli. Halk çok tepkili, sağduyuya davet ediyoruz kendilerini. Sabrımız tükendi. Yarın yapacağımız toplantı sonrası önümüzdeki günler için bir takım eylem planları almayı hedefliyoruz.”
İŞÇİLER NE DEDİ ?
Mehmet Ertaş: “Ülkede inanılmaz bir pahalılık var”
Boya-kaporta işiyle uğraşan Mehmet Ertaş, ülkede pahalılık olduğunu belirterek, 5 bin TL maaş alan insanların bile zorla geçindiğini aktardı. Ertaş şöyle konuştu: “Ekonomide çarklar dönmüyor. Ülkede inanılmaz bir pahalılık var. Ben 20 yıldır bu adadayım, 20 yılda bir ilerleme kaydedildiğini görmedim. Hatta bence geriye doğru gidiyoruz. Dövizin yükselişi, asgari ücretin artmaması, insanların alım gücünü düşürdü. Bırakın 3 bin TL ile geçinmeyi, bu pahalılıkla 5 bin TL alan insanlar bile zor geçiniyor.”
Alaattin Sığırtmaç: “Her şeye zam yapılıyor ama emeğe zam yapılmıyor”
Makinistlik yapan Alaattin Sığırtmaç, TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesi ve maaşların yerinde saymasıyla alım gücünün çok düştüğünü söyleyerek, buna rağmen ülkede zamlar yapıldığını dile getirdi. Sığırtmaç şu noktalara değindi: “Ülkemizde her gün her şeye zam yapılıyor ama ne yazık ki emeğe zam yapılmıyor. Aldığımız para ancak giderlere yetişebiliyor hiç birikim yapamıyoruz. Aldığımız maaşlar TL üzerinden ama alınan her şey döviz üzerinden. Dövizin rekor seviyede yükselişi ve maaşların yükselmeyişi insanların alım gücünü çok düşürdü. Ay sonunu bile yetiştirmeyen insanlar var ve bu insanlar borçlanıyor. Ekonomi konusuna artık ciddi bir çalışma yapılması lazım.”
Ahmet Kızılarslan: “Giderler, insanların aldığı maaştan fazla”
Marangozluk işiyle uğraşan Ahmet Kızılarslan, 3 bin TL ile insanların geçinemediğinden bahsederek, harcanan giderlerin, insanların maaşlarından daha fazla olduğunu belirtti ve bu soruna çözüm üretilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Kızılarslan şöyle konuştu: “Ülkede şu anda zengin olmayan kimse geçinemiyor. İnsanlar bütün ay boyunca çalışıyor, aldığı para 3 bin TL... Giderler, insanların aldığı maaştan fazla. İnsanlar ay sonunu yetiştiremiyor, dolayısıyla borçlanmaya gidiyor. Bir markete girdiğiniz zaman, temel ihtiyaçlarınızı alsanız bile ciddi paralar harcayıp çıkıyorsunuz. Son 3 ayda dövizin de yükselişiyle bu daha da kötüye gitti. Bu sorunlara çare üretilmesi lazım.”
Hüseyin Biricik: “Tek bir işle geçinemeyen ve ekstra iş yapan insanlar var”
Makinistlik yaparak geçimini sağlayan Hüseyin Biricik ise, insanların alım gücünün düştüğünden bahsederek, gelinen noktada insanlara tek iş yetmediğini ve ekstra işte çalışmak zorunda kalan insanların olduğunu söyledi. Biricik değerlendirmesinde şu noktalara değindi: “Bu ekonomik koşullarda bu ülkede yaşam şartları oldukça zorlaştı. En basit deyimiyle bir tüpe bile 89 TL verdiğimiz dönemden geçiyoruz. Tek bir işle geçinemeyen ve ekstra iş yapan insanlar var. İçinde bulunduğumuz durum oldukça zor. Bizim kazandığımız para Türk Lirası ama aldığımız her şey döviz üzerinden… Eskiden 20 TL’ye aldığımız, herhangi bir şeyi, şu anda 100 TL verip alıyoruz. Bu konulara bir çare üretilmesi lazım, çünkü insanların alım gücü oldukça düştü.”