Asgari ücret KİLİTLENDİ
Asgari Ücret Saptama Komisyonu’da ‘sigorta prim desteği şartı’ masaya geldi, anlaşmazlığın mağduru iki aydır komisyondan çıkacak rakamı bekleyen özel sektör çalışanları oldu.
Derya ULUBATLI
Asgari Ücret Saptama Komisyonu’da ‘sigorta prim desteği şartı’ masaya geldi, anlaşmazlığın mağduru iki aydır komisyondan çıkacak rakamı bekleyen özel sektör çalışanları oldu.
2021 yılı için belirlenecek ‘asgari ücret’ miktarı için yapılan toplantılardan bir türlü sonuç çıkmadı.
Ağustos başından beri toplanan Asgari Ücret Saptama Komisyonu’nda işçi ve işveren tarafları ‘sigorta prim desteğinin ödenmesi’ karşılığında yüzde 13’lük artış önerisi sundu. Komisyondaki bakanlık yetkilileri ise şartın ancak hükümet tarafından onay gelirse uygulanabileceğini belirtti.
Bunun üzerine teklifi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sunan işçi ve işveren sendikaları yetkilileri, halen bir sonuç alamadı. Başbakan Ersan Saner’in prim desteğinin devam edeceğine dair açıklamada bulunmasına rağmen Bakanlar Kurulu’ndan henüz geçmeyen teklif, sürecin tıkanmasına neden oldu.
Taraflar ne dedi?
Birçok kesim tarafından eleştirilen gecikmede taraflar sorumluluğu birbirine yükledi. Asgari Ücret Saptama Komisyonu Başkanı Erman Yaylalı, sigorta primleri ve asgari ücret konularının en kısa zamanda birbirinden ayrılması gerektiğini vurguladı. Yaylalı, “son kararın bu hafta içinde çıkmasını bekliyoruz” dedi.
Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Genel Başkan Vekili Ahmet Serdaroğlu ve Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası temsilcisi Metin Arhun ise gecikmenin sebebi olarak hükümeti işaret etti, hükümetin götürülen teklifle ilgili karar üretmekte geciktiğini savundu.
Öte yandan komisyon dışındaki sendika yetkilileri olaya ‘işçi’ tarafından baktı. Kararın geciktiği her günün çalışanların hayatından çalındığını ifade eden sendikalar, “anlaşmazlığın faturasını asgari ücretle çalışan işçiler ödüyor” dedi.
Asgari Ücret Saptama Komisyonu Başkanı Erman Yaylalı:
“Primler ve asgari ücret konusu birbirinden ayrılmalıdır”
Masaya ‘şartlı’ bir öneri geldiğini ifade eden Asgari Ücret Saptama Komisyonu Başkanı Erman Yaylalı, sigorta prim desteği ile ilgili konunun bu masayla ilgisi olmadığını ve iki konunun bir an önce birbirinden ayrılması gerektiğini söyledi. Yaylalı şöyle devam etti: “Sigorta primleri ve asgari ücret konularını en kısa zamanda birbirinden ayırabileceğimizi ümit ediyorum. Asgari ücretin bu ayrım yapıldıktan sonra belirlenmesi gerektiğine inanıyorum”.
Prim desteği ile ilgili çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu dile getiren Yaylalı, asgari ücretin bu çalışmaların ardından, ayrı bir konu olarak yeniden görüşüleceğini ve bir uzlaşmaya varılacağını belirtti. Yaylalı, “son kararın bu hafta içerisinde alınmasını ve yeni asgari ücretin Eylül’den itibaren özel sektör maaşlarına yansımasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Hür-İş Genel Başkan Vekili Ahmet Serdaroğlu:
“Hükümet teklifimizi onaylamadı, süreç gecikti”
Asgari ücretin kararlaştırılması için Çalışma Bakanlığı ile uzlaşı yolu aradıklarını ifade eden Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Genel Başkan Vekili Ahmet Serdaroğlu, bakanlığa teklif götürdüklerini, halen bu teklifin değerlendirilmesini beklediklerini kaydetti. Bakanlığın bu hafta içerisinde teklifi Bakanlar Kurulu’na sunmasını beklediklerini aktaran Serdaroğlu, ‘sigorta prim desteği’ teklifinin kuruldan geçmesi halinde brüt 4970 TL olarak konuşulan asgari ücretin onaylanacağını belirtti.
İşçi ve işveren taraflarına yapılan ‘ücret belirleme yöntemi yanlış’ eleştirileriyle ilgili de konuşan Serdaroğlu şunları söyledi: “Biz asgari ücret ile ilgili koşul koymadık, sadece tavsiye kararı aldık. Bunu almamız yanlış değildir. Eğer tavsiye kararı yanlış olsaydı oylamaya sunulmaz ve oy çokluğu ile kabul edilmezdi. 7 gün içerisinde bize geri dönüşün yapılması gerekiyordu. Sunduğumuz teklif asgari ücret masası kurallarına aykırı olarak değerlendirilseydi bu hukuk çerçevesinde de tartışılıp 7 gün içerisinde bize olumsuz yanıt gelebilirdi, biz de ona göre hareket ederdik ancak henüz bir cevap gelmedi”.
Alınan tavsiye kararının ardından Başbakan tarafından yapılan açıklamada da prim desteklerinin devamının onaylandığını ve kendi koşullarının ortadan kalktığını ifade eden Serdaroğlu, “bu şartlarda hükümet asgari ücreti hemen onaylayabilecekken, haftalardır bekletmeye devam ediyor” dedi.
“Stratejimizi eleştirenler hükümetin ekmeğine bal sürüyor”
Hükümet tarafından teklif edilen yüzde 11’lik artışın açlık sınırına denk geldiğini dile getiren Serdaroğlu, bunu kabul edemeyeceklerini, bu sebeple prim teklifiyle yüzde 13’lük artış teklifinde uzlaştıklarını ifade etti. Serdaroğlu şöyle devam etti: “Biz masadaki işçi temsilcileri olarak ücreti elimizden geldiğince artırmaya çalışıyoruz, mücadele veriyoruz. Bu yüzden sigorta prim destekleri anlaşmasını sunarak yüzde 13’lük artışı ayarlamaya çalıştık. Bizim yanlış bir stratejiyle ilerlediğimizi söyleyen insanlar hükümetin ekmeğine bal sürüyor”.
Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası temsilcisi Metin Arhun:
“Gecikmenin sorumlusu hükümettir”
İlk kez işçi ve işverenin anlaştığını ve gerekli artışı hükümete sunduğunu belirten Kıbrıs Türk İşverenler Sendikası temsilcisi Metin Arhun, “asgari ücretin gecikmesindeki sorumlu, götürülen teklifi önemsemeyen ve karar üretmeyen hükümettir” dedi. Çalışan kanadın işverenin içinde bulunduğu zor durumu anladığını ve işbirliği yaptığını anlatan Arhun şöyle devam etti: “Çalışanımızı zor durumda bırakmamak için maaşları ödedik ancak cebimizde para kalmayınca sigortaları aksattık, bu yüzden prim konusunu asgari ücret masasına getirdik. O günkü şartlarda verebileceğimiz en iyi asgari ücret teklifini verdik ve yüzde 13’lük artışta anlaştık ancak bunu ancak sigorta prim desteğinin sürmesiyle verebilecektik. Bir geçiş süreci olarak yalnızca 6 aylık bir destek devamı talep ettik. Bu süreçte komisyondaki bakanlık temsilcileri yanlış davrandı ve buna teklife karşı çıktı”.
Başbakan’ın ‘prim desteğine devam edilecek’ açıklamasına rağmen bugün halen ne primlerle ne de asgari ücretle ilgili bir karar almadığını ifade eden Arhun, hükümetin kararsızlığı yüzünden uzayan sürecin birçok kişiyi mağdur ettiğini belirtti. Arhun şunları söyledi: “Bu süreç içerisinde sosyal sigortalar ödenmeyen primlerden dolayı 30 milyon borçlanmak zorunda kaldı. Bizim götürdüğümüz teklifle ilgili karar üretmedikleri sürece sosyal sigortanın omzuna da ciddi bir yük bindirdiler. Kısacası hükümet kararın gecikmesiyle hem sigortaları 30 milyon borca soktu, hem de çalışanların iki aylık bir artış kaybı yaşamasına neden oldu. Bunun telafisini yapılmak yine hükümetin elindedir. Götürülen teklifin bir an önce değerlendirilmesi ve kararın sonuçlandırılması gerekmektedir. Aldığımız son bilgiler kararın en geç bu hafta içerisinde netleşeceği yönündedir, umarım öyle olur”.
Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı:
“İşçinin Temmuz ve Ağustos ayı artışını çaldılar”
Ülkenin bir hukuk devleti olduğunu ve toplumdaki her bireyin ülkedeki yasalara uyması gerektiğini söyleyen Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, asgari ücretin yasaya uygun şartlarda belirlenmemesini eleştirdi. Komisyondaki taraflar arasındaki tartışmanın bedelini özel sektör çalışanlarının çektiğini ifade eden Bıçaklı, buna bir an önce son verilmesi gerektiğini savundu. Bıçaklı şöyle devam etti: “Devlette çalışanlar, bakanlar Temmuz ayında artışlarını aldı ancak özel sektör çalışanları halen asgari ücretle ilgili çıkacak sonucu bekliyor. Bu ülkede eşitlik ilkesiyle hareket edilecekse hükümet özel sektöre de Temmuz ayından itibaren kaybettiği artış miktarını ödemelidir. Temmuz ve Ağustos ayında asgari ücretlilerin artışını çaldılar, Eylül’e gelmemize rağmen yetkililer halen oyun oynuyor, karar üretmiyor”.
“Sosyal sigorta primleri ile asgari ücret aynı masanın konusu değildir”
Sosyal sigorta primleri ile asgari ücretin birbiriyle alakasız konular olduğunu ifade eden Bıçaklı, ‘şartlı yükseliş’ konusunun söz konusu olamayacağını anlattı. Hükümetin asgari ücretle çalışan kişileri önemsemediğini savunan Bıçaklı şunları aktardı: “Asgari ücret, hükümet olduğunu iddia edenlerin umurunda değil. Süreç sürekli uzuyor ve faturayı açlığa mahkum edilen işçiler ödüyor. Benim tavsiyem bir an önce iki konunun birbirinden ayrılması ve toplanacak komisyonun sadece asgari ücret odaklı tartışarak bir çözüm üretmesidir. Yüzde 13’lük artış primlerden bağımsız olarak onaylanmalıdır. Karar daha da gecikirse, hükümet gecikilen her ay için yapılacak artış eksiklerini işçilere ödemelidir”.
DEV-İŞ Genel Sekreteri Ömer Naşit:
“En geç bu ay sonuna net bir karar üretilmelidir”
Kararın geciktiği her gün alım gücünün düştüğünü ve ekonominin daraldığını ifade eden DEV-İŞ Genel Sekreteri Ömer Naşit, asgari ücretin bir an önce belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Naşit, “masadan, en geç bu ay sonunda maaşlara yansıyacak şekilde uzlaşı kararı çıkmalıdır” dedi.
Hükümetin hayat pahalılığını düşürmek için de çalışmalar yapması gerektiğini savunan Naşit şöyle devam etti: “Hükümet KDV oranları ve vergileri düşürmeli, hayatın ucuzlamasını sağlayacak adımlar atmalıdır. Başka türlü piyasanın yeniden hareketlenmesi mümkün değildir. Piyasadaki durulmayla ilgili somut ve kararlı adımlar atılmazsa yakın zamanda küçük esnaf başta olmak üzere birçok vatandaş çok büyük ekonomik ve sosyal sıkıntıya girecektir. Azınlık hükümeti farklı hesapları bırakıp bunlara çözüm üretmelidir”.
“Asgari ücretin sigorta primlerine bağlanması yanlış”
Asgari ücretin sigorta primlerine bağlanmasının da yanlış olduğunu belirten Naşit, masanın böyle bir koşula bağlı kalmadan karar üretmesi gerektiğini söyledi. Naşit, yetkililerin yasaya ve bilimsel kriterlerle bağlı kalarak bir rakam belirlemesi ve bu rakamın hayat pahalılığına bağlı olarak artırılması gerektiğini ifade etti. Kararsız geçen günlerin özel sektör çalışanına maaş kaybettirdiğini aktaran Naşit, “bir an önce uzlaşı sağlanmalı ve karar netleştirilmelidir” dedi.
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan:
“Hükümet asgari ücretli vatandaşı önemsemiyor”
Her geçen günün asgari ücretle geçinmek zorunda olan özel sektör çalışanlarının aleyhine olduğunu belirten Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, ülke ekonomisi felakete sürüklenirken hükümetin ‘kurultay’ derdinde olduğunu savundu. Sürecin bir an önce sonuca ulaşması gerektiğini aktaran Bengihan şöyle devam etti: “Ücret netleşmiş olsaydı özel sektör çalışanları geçtiğimiz ayı artışla ödenecekti ancak süreç uzadıkça hem dövizin artışı, hem de yapılan zamlar asgari ücretle geçinen kişileri daha kötü durumlara sürüklemektedir. Hükümetin asgari ücretli kişilerin ekonomik ve sosyal durumlarıyla ilgilenmediği çok açıktır. İlgilenilseydi, bu duruma çözüm bulunurdu”.
Kararın gecikmesindeki sorumlunun hükümet ve komisyonun başındaki Çalışma Bakanlığı müsteşarı olduğunu dile getiren Bengihan, “öneri en kısa sürede Bakanlar Kurulu’na götürülmeli ve açlık sınırı da gözetilerek bir ücret belirlenmelidir” şeklinde konuştu.