Asgari ücret mi? O da ne!
Asgari ücrette çıkmaz aşılamıyor…
Aslında asgari ücret sorunu her dönem için büyük bir sorun.
Sadece bu hükümetin değil, öncekilerin de sorunuydu, bundan sonrakilerin de sorunu olmaya devam edecek.
Bir süre önce Cenk’in (Mutluyakalı) de yazdığı gibi asgari ücret artık, ‘işçiye yetmeyecek, işverene de ödeyemeyecek’ bir düzeye geldi çünkü…
Sendikalar eylem yaparken, talepte bulunurken haklılar ancak işvereni de sadece birkaç gıda ithalatçısı veya birkaç inşaat patronundan ibaret görmemek gerekir.
Yanında iki kişi çalıştıran, birkaç kişiyle atölyede imalat yapmaya çalışan, makinist dükkânında, elektrik işlerinde bir-iki kişi çalıştıran küçük esnafı da düşünmek gerekiyor… Asgari ücret konusunda ‘patron’ sayılan ve adına küçük esnaf denilen, özellikle bu dönemde pandemi koşullarında bir şeyler satmaya, bir şeyler üretmeye, birkaç kuruş kazanarak yanındakileri de ödemeye çalışan ama ödemekte zorlanan çünkü önceki kazancını dahi kazanamayan o kadar çok kişi var ki…
O ‘patron’ denen kişi kazanamıyor ki yanındakileri de ödeyebilsin!.. Onlara hak ettikleri maaş zammını yapabilsin, işe, üretime devam edebilsinler…
Yani iki taraf da haklı. Biri almak, diğeri de vermek durumunda… Ancak alacak olan kişi ne alsa yetmeyecek, verecek olan kişi de vermesi gerekeni veremeyecek duruma geldi.
Bu durum işçinin ve işverenin anlaşmasına bağlı bir durum değil artık… Bu bir ülke sorunu.
Bu, hükümet sorunu… Bu, ülkedeki üretimle alakalı… Üretim, satım, alımla ilgili… Dengelerle ilgili. Üretim olacak, satış olacak ki işveren kazanabilsin, işçi de daha fazla alabilsin.
Nüfusla alakalı bu durum bir de… Ülkedeki paranın ülkedeki nüfusla orantılı olması gerek.
Evde 4 kişi varsa, evdeki 100 liralık bütçeden her kişiye 25 TL düşer ama eve 6 kişi daha gelirse o zaman 10 kişi olur evin nüfusu ve her kişiye düşen para da 10 TL’ye düşer.
Ha, o eve gelenler evin bütçesine katkıda bulunurlarsa kazanç artabilir ancak ülkemizdeki bu durum o altı kişinin hepsinin nüfusa katkısıyla sonuçlanmıyor. Dolayısıyla da geçim derdi büyüyor.
İşveren ne diyor asgari ücret komitesinde?
“Hükümet sosyal yatırım primlerine teşvike devam ederse sendikaların istediği miktarı veririz.”
Sendikalar ve işveren anlaşıyor ama hükümet bu ikiliye katılamıyor çünkü maliye kasası dibi gördü.
Hükümet asgari ücrete istenen zammı yaparsa sosyal sigorta emekli maaşlarının çoğu asgari ücretin altında kalacak. Sadece patronun işçiye vereceği miktar değil, maliyenin kasasında paranın kalmaması da önemli. Olmayan parayı nasıl verecek!
***
‘Dibelik azınlık atama hükümet’, zaten büyük partinin kurultayına odaklandı, saraydaki atama kişi Konya’da Saner’e destek arıyor… Öyle görevlendirildi abileri tarafından… Türkiye’de kurultay gezisine çıktı, Federasyon değil, ilhak politikalarını Türkiye’den Kıbrıs’a iletmeye çalışıyor. Görevini yapıyor Tatar... Onun için atandı, maaşını hak etmeye çalışıyor!
Arıklı deseniz; O da Türk dünyasıyla bağları güçlendirmekle meşgul. Turan devleti kurmaya adadı kendini…
Yani Tatar’ın da, Saner’in de, Arıklı’nın da, sesi çıkmayan Ataoğlu’nun da asgari ücretle ilgileri yok.
Herkesin kendi derdi, kendi dünyası var. Zaten ellerinden bir şey de gelmiyor.
Oraya atandılar işte… Bir şey bildiklerinden değil!