Asgari Ücret için taraflar pozisyonlarını masaya koydu.
Hükümet yüzde 11 artış önerdi.
Sendika “en az % 12.5 artış” dedi.
İşveren “Önce Sigorta Prim Desteği” şartını sundu.
Hükümetin önerisi ile asgari ücret net 4 bin 250 TL’ye gelecek.
Yeter mi?
Yetmez!

***

Kamuda en düşük maaş net 4 bin 800 TL’dir.
Ancak kıyası dahi olmaz.
Çünkü kamu ile özel arasındaki asıl fark çalışma şartları ve gelecek güvencesidir.
Ayrıca asgari ücret artsa da alım gücünün artmadığı bir sarmal ortaya çıkmıştır.

***

Asgari ücrette gelinen nokta ekonomide iflasın göstergesidir.
İşçinin “yaşayabileceği” ücret, işverenin “ödeyemeyeceği” noktaya gelmiştir.
Çok büyük işletmeler” ya da büyük zenginlere bakmayınız…
Asıl sorun esnaf, küçük ve orta işletmeler ve kendi namına çalışanlar içindir.

***

Şimdi bir de “Sigorta Prim Desteği” sorunu var ortada!
Destek durdu.
Para suyunu çekti.
Ne sigorta fonunda var, ne de Maliye’de!
Ama siyasi savurganlık durmadı.

***

“Sigorta primlerini ödemeyiniz” çağrısı yaptı, hem iş dünyası, hem esnaf!
Yapmayınız, etmeyiniz, eylemeyiniz.
İşçiye kesildi fatura…
İşçinin tek gelecek güvencesi bu…
“Vergi, ruhsat, harç ödemiyoruz” derseniz, bir eylem modeli olarak anlarım.
“Seyrüsefer harcı ödemeyelim” deseniz bin kez selamlarım.
İşçinin yatırımını kesmek neyin nesi?

***
Salgın ekonomisi ve kur gerçeği ortadayken “Sosyal Sigorta Desteği” en az iki yıl daha devam etmelidir.
Devam etmelidir ve teşvik işçiye olmalıdır öncelikle, işverene değil!

***
Son bir yıl boyunca bankalar, finans kuruluşları, döviz büroları, casinolar, gece kulüpleri, GSM operatörleri dışında tüm sektörlere destek verildi.
Pandemi döneminde iş ya da gelir kaybı olmayan farklı sektörler bu desteğin dışında tutularak kaynak kolaylığı sağlanabilir.
Ancak mutlaka sürmeli teşvik!
Maliye’den istenen rakam, ülkenin yerel giderleri içerisinde “devede kulak” dahi değildir.

***

Temmuz 2020’de başlamıştı “Sigorta Prim Desteği” uygulaması!
Sigorta primleri % 11’i işveren % 9’u da işçi katkısından oluşuyor.
Toplamda % 20.
Geçen temmuzda % 15 destek verilmişti.
İşveren % 5 bir yatırım yapmıştı böylece…
Ağustos 2020 - Ocak 2021 arasında teşvik oranı % 11 oldu ki “işveren” katkısının tümünü içeriyordu.
Ancak işçiden prim kesintisi yapıldı.
Teşvik işverene kaydırıldı ki bence bu yanlıştı.
Şubat - Haziran 2021’de ise 10 çalışana kadar olan işletmelere % 11, 10-20 arası çalışanı olan işletmelere % 5.5 ve 20 çalışandan fazla olan işletmelere de % 3 teşvik uygulandı.
Teşvik için önce “İstihdam Destek Merkezi Fonu” kullanılmıştı.
Yetmedi.
Maliye destek verdi sonrasında!
Şimdi ne kasada para kaldı, ne fonda!
“En iyi parayı biz alırız” diye hükümete gelenler de ne yapacağını bilmiyorlar henüz!

***

Peki ne olacak?
Milliyetçi söylemlerle karın doymadığı anlaşılacak…
Zor olacak!