1. YAZARLAR

  2. Mehmet Çağlar

  3. ASIL BU SORUYA CEVAP VERMELİ
Mehmet Çağlar

Mehmet Çağlar

ASIL BU SORUYA CEVAP VERMELİ

A+A-

MUHAFAZAKÂRLIK
Muhafazakârlığı artık bir pozisyon olarak mütalâa edip, öyle değerlendirmek gerekir...

Çünkü bu toplumsal bir refleks haline getirilmiştir...
Statükocu muhafazakârlar;
Farkındalığa, Yeteneğe ve Donanıma karşı muazzam bir diktatorya örgütlemişler,
Toplumu insanlık yarışından ve evrensel değerlerden men etmişlerdir...
Buna karşın;
Ganimetçi, Çifte Standartlı insanların yükselişine,
"Yasal" Yağmacıların yaratılmasına öncülük etmişlerdir...

Güngele;
Bu yağmacılar, toplumun savunma mekanizmalarını da yok etmişler,
Özelleştirme gibi yasaları da getirerek,
Toplumumuzu rastgele kriterler koyanların gücüne teslim etmişlerdir ...

Şimdi artık;
Üretici kesimin, üretebilmek için hiçbir şey üretemeyen bu insanlardan izin alması gerekiyor!
Çünkü geçmişte yaptıkları yasalar ile,
Üreticiyi bütün bunlardan korumak yerine,
Yağmacıları üreticiye karşı korumuşlardır...!

"AKILSIZ VAR OLMA"!
Toplum bir nevi manevi gurbet mağarasına (mandraya) hapsedilmiş,
Kâbusa, uçuruma doğru koşturtulmuş,
Akla değil, "maskaraya" alkış tutar hale sokulmuştur...!
"Akılsız var olma" peşinde koşmak, işte böyle birşey!

"Akılsız var olma" peşinde koşabilmeniz için, Önce bir güce ayak uydurmanız gerekir!
Muhafazakârlığınız da, sizi kulluk ettiğiniz gücün bir parçası haline getirir...
Böylece kendinizi güçlü hissedersiniz...!

NASIL BİR TOPLUM?
Önümüzde bir seçim süreci ve ardından da büyük bir olasılıkla yeni bir çözüm ve barış süreci var...
"Ne olmak", "kim olmak" istiyoruz sorularının da sosyal olarak inşa edileceği,
Yeni bir temellendirme doğuyor...
Bizim kim olduğumuz,
Şu an maalesef ağırlıkla dış etkenler tarafından belirlenmekte!
Buna kılavuzluk eden dün milliyetçilik idi;
Bugün ise "siyasallaştırılmış din"dir!

Peki;
50 yıl önce, 40 yıl önce, hatta 30 yıl önce mücadele eden toplumumuz gelecekten neler bekliyordu?
Bizler nasıl bir toplum olmayı hayâl etmiştik?

Esas bu sorunun cevabını verelim...:
“Dünyayla aynı dili konuşmayan, avanta dağıtan ve rantını yiyen yönetimlere mahkum bir toplum mu?
Yoksa;
Evrensel hukuk normlarıyla hareket eden ve üretken bir toplum yaratmayı hedefleyen yönetimlere kucak açan bir toplum mu?
Hangisi?”

Bu yazı toplam 2007 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar