1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. ASİMİLASYON
Sami Özuslu

Sami Özuslu

ASİMİLASYON

A+A-

 

Dünya Batı’dan Doğu’ya doğru aralıksız dönerken, yerkürede ‘büyük balık küçük balığı yer’ kuralı da devam ediyor.
Okyanustaki dev balina da ‘küçük balık’la besleniyor, karadaki insanevladı da…
Sermayenin büyüğü, küçük olanı yütüyor.
Emekçinin eli mahkum, ‘artı değer’i üretiyor ama onu yiyemiyor.
Küçük olanın ‘yem olma’, büyüğün ‘semirme’ halleri süregidiyor.
21’inci yüzyılına erişmiş dünyamızda sömürünün her çeşidi hüküm sürüyor, hatta gelişip yayılıyor.
Yalnız ekonomide değil, kültürel alanda da aynı süreç var.

***

‘Küresel dünya’da iletişim artık eskisiyle kıyaslanamayacak noktaya geldi, doğru…
Bir zamanlar mektup vardı mesela, üzerinde puluyla, gideceği adresiyle…
Yazılı haberleşmek günler, haftalar alırdı. Şimdi 2 saniyede varıyor yazdığınız mesaj alıcı her kimse ve neredeyse…
Bunlar hayatımızı değiştiriyor mutlaka…
‘Küresel ev’de yaşarken, dünyanın bir ucunda açan çiçekten de, çok uzak bir kıtada yaşam süren insandan da, binlerce millik mesafede bestelenen bir şarkıdan da, bir bilimsel araştırmadan da, bize ait olmayan bir alışkanlıktan da etkilenebiliyoruz.
Filmlerin, romanların, televizyonun yarattığı ‘kültürleme’nin de ötesinde, çok daha çeşitli bir etkileşim yaşıyoruz bu çağda…
Kuşkusuz bu iyi bir şey ve büyük oranda da kişinin tercihine bağlı…
Teknolojiyle daha fazla haşır-neşir olan genç kuşaklarda bu etkileşimin izlerini daha fazla görüyoruz, doğallıkla…

***

Etkileşmekten, iletişimden, değişimden, dönüşümden korkmamak lazım… Aksine olabildiğine farklı kültürlerle tanışmak, alışveriş içinde olmak, farklı toplumlara ait zenginlikleri keşfetmek, insanın ufkunu genişleten bir şey… Ve bu yüzden genç nesillerin vizyonu çok farklı olacak diye tahmin ediyorum.
Dünya iletişim ve ulaşım imkanlarının artmasıyla birlikte küçülürken, ‘tek tipleşme’ kaygısı da var. Yerel değerlerin korunmasına bu nedenle önem veriyor, başta AB ülkeleri olmak üzere, gelişmiş birçok toplum…
Bunu abartarak da yapıyor kimileri… Mesela en gelişmiş Batılı ülkelerde ‘dil’ konusunda ‘kompleks’e varan davranışlar var. Bildiği halde kendi dili dışında bir lisanı kullanmama eğilimi ağır basıyor bazılarında… Ya da ‘yabancı dil’ öğrenmeme…
Dıştan gelecek saldırıya karşı gardını alan bir salyangoz gibi, kabuğuna çekiliyor insanlar da…

***

‘Asimilasyon’ kavramı bu toplumun tarihinde farklı dönemlerde çok kullanıldı. Bunu dile getiren politik önderler ve fikir öncüleri –her daim olduğu gibi- ‘hainlik’le suçlandılar.
Zira onların dikkat çektiği ‘asimilasyon’, yukarıda anlattığım ‘dünya ile entegre olma’ anlamındaki kültürlenme değildi.
Aksine, Türkiye’nin 1950’li yıllara, belki daha geriye giden, adadaki diğer toplumun egemenlerinin Enosis hedefine panzehir olarak planlayıp uyguladığı ‘Kıbrıslı Türkleri Türkiyelileştirme’ planıydı, muhalif isimlerin karşı çıktığı…
“Kıbrıs Türktür, Türk kalacak” ve “Ya taksim, ya ölüm” sloganlarında şekillenen jeopolitik hedeflerin arka planında bu vardı.
Bu hedef ve plan ortadfan kalktı mı acaba?
Yoksa ‘Osmanlılaştırma’ şeklinde devam mı ediyor?
Bir sorayım dedim…

Bu yazı toplam 1896 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar