1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. AŞI’YLA BÖLMEK
Sami Özuslu

Sami Özuslu

AŞI’YLA BÖLMEK

A+A-

“Herkesin bir derdi” der eskiler…

Keçi ‘can’ derdinde, kasap ise ‘et’…

Aşıyla ilgili mesele de tam öyle.

Bakın, KKTC’yi ‘normal’ zanneden Cumhurbaşkanı neler söylüyor!

İnsanlar bir an önce Covid’i def etmek, olabildiğince erken bağışıklık kazanmak ve canını kurtarmak için dört gözle aşı beklerken Tatar’ın ‘ayrılıkçılık’ siyaseti hayret uyandırıyor.

Bırakın BM’nin Kıbrıs’taki Temsilcisi’nden ‘yardım’ isteyerek ‘muhatabımız AB’dir’ demesindeki tuhaflığı… Bayan Sphear ne cevap verdi kendisine bilmiyoruz ama muhtemelen “BM’nin başka, AB’nin başka’ olduğunu iah etmek zorunda kalmıştır!

Lakin bu yöntemsel tuhaflık, kamuoyuna söylenenlerin yanında solda sıfır bile değil.

Neymiş?

‘AB aşısını Rum’dan almayı kabul etmez’miş…

Ya nasıl?

‘Direkt AB versin’miş…

Komik mi?

O bile değil!..

Tatar’ın dar milliyetçi yaklaşımları yeni değil. Dolayısıyla bu tür ‘gaf’larına sürekli hazırlıklı olmakta fayda var.

Umarım ekibindekiler bu tür ‘iletişim hataları’nın önüne geçebilirler. Yoksa işimiz zor, çok zor.

***

Daha önce de yazdım: ‘İki ayrı devlet’ siyasetinin Türkçe meali ‘taksim’dir. Ve bu siyaset 2000’li yılların başına kadar Kıbrıslı Türklerin başına gelenlerin tamamının müsebbibidir.

İzolasyon ve ambargoların nedeni de ‘ayrılıkçı’ siyasettir, on binlerce insanımızın adadan göç etmesinin de…

O yüzden Tatar ve Ankara’nın son zamanlarda –taktik icabı da olsa- bu söyleme geri dönmeleriyle bu toplum daha çok şey kaybetmeye adaydır.

Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki bireysel haklar da buna dahildir. Yani kimlik, pasaport, doğum belgesi almak dahi tehlike altındadır.

Aşı örneği de böyle değil mi?

AB’nin üye ülkelere vermeye başladığı aşıların içinde Kıbrıslı Türklerin de hakkı vardır. Nitekim Kıbrıs Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı başvuru kabulüne başladı bile… Çok sayıda Kıbrıslı Türk başvuruyla ilgileniyor.

14 gün karantina pahasına olsa da güneye geçip aşı yaptırmak istiyor.

Neden?

Çünkü Tatar aşıları bir an önce ve miktar olaerak da daha fazlasını almak için elindeki imkanları seferber edeceği yerde “Biz kabul etmeyiz” diyebiliyor.

Böyle yapınca da tepesine oturduğu KKTC’nin daha da fonksiyonsuz hale gelmesine yardımcı oluyor.

‘Bizimkilerden umut yok’ diyen insanlar çareyi Kıbrıs Cumhuriyeti’nde arıyor. Tatar kendi eliyle KKTC’yi by-pass ediyor.

Dahası, adanın kuzeyinde yaşayan Türkiye kökenlileri, karma evlilikten doğanları, yabancı ülkelerden gelenleri de AB aşılarından tamamen mahrum bırakıyor.

Türk-Rum ‘bölücülüğü’ yaparken, aslında KKTC yurttaşlarını da birkaç parçaya ayırıyor.

Dilerim Covid sonrası bu tür ayrıştırıcı ve insanlıktan uzak düşüncelere karşı da bir aşı bulunur.

Yoksa işimiz zor, çok zor!..

Bu yazı toplam 1649 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar